problemçözme amacına yönelik etkinlik. yabancı siteden alıntı olup düzenlenmiştir. pegasus Bunu Beğendi! Önceokulöncesi alanında lider ve öncü tek site 24.Ağustos.2010 #2. ProblemÇözme Becerisi 2021-2022 Problem Çözme Becerisi adlı dosyayı indir. Problem Çözme Becerisi soruları. Problem Çözme Becerisi cevapları. Problem Çözme Becerisi etkinlikleri. Problem Çözme Becerisi pdf indir. Problem Çözme Becerisi Ücretsiz üyeliksiz..sınıf Problem Çözme Becerisi e Okul öncesi eğitim kurumunun eğlenceli, zevk alınan bir yer olması sağlanmalıdır. f. Ana-babaları çocukların eğitimine katmalıdır. g. Ürünleri değerlendirmelidir. Bir okul öncesi eğitim programı çocuklarda birçok beceri ve yeter-liği geliştirecek nitelikte olmalıdır. Bu yeterlilikler genellikle şu alanlarla StemEtkinliği Örnekleri. STEM; Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) sözcüklerinin baş harflerinden oluşturulmuş bir eğitim yöntemidir. Bu teknikle öğrencilerin problemleri tanımlama, soru sorma, çözüm üretme ve kanıtlara dayalı örnek sunabilme becerilerini kazanması 3 Sağ El – Sol El. 4. Peçeteden Suya Girince Renklenen Tırtıllar. 5. Eritilmiş Boya Kalemleri. Sanat, okul öncesi dönemdeki çocuklar için kendini ifade etmenin en iyi yollarından birisi! Çoğu zaman ortalığı dağıtıyor gibi görünseler de, aslında motor becerilerini geliştiriyor ve hata yapsalar da akışına bırakınca cash. 1. sınıf Matematik Problemleri 1. sınıf matematik problemleri sayısal değerler ve sayma sayıları çocuklara öğretildikten sonra günlük hayatlarında sürekli kullanacakları matematik ile ilişkili olan tüm faaliyetlerinde kullanacakları 4 işlem öğretilirken öncesinde toplama ve çıkarma işlemlerine ağırlık verilmektedir. 1. Sınıf seviyesindeki öğrencilerin problem çözme yönünde yeteneklerini geliştirmek amacı ile öncelikle nesneler üzerinde çalışmalar yapılarak çoğaltma ve azaltma işlemleri uygulanır. 1. sınıf matematik problemleri ilk aşamada öncelikle öğrencilerin Türkçe dersinde gördükleri okuduğunu anlama çalışmaları seviyeleri ölçüldükten sonra problem çözme yetenekleri de bu seviyede olacağı görülecektir. Çünkü okuduğunu anlama metinleri sadece Türkçe alanında değil matematik dersi ilk etapta görülen hayat bilgisi dersi ve günümüzde başlatılmış olan yabancı dil derslerinde okuduklarını anlama acısından önemli konu olmaktadır. Örnek verilecek olursa Alinin annesi 26 yaşındadır. Babası annesinden 5 yaş büyüktür. Bu durumda babası kaç yaşında olduğunu bulunuz? Sorusunda öncelikle öğrenci yaş kavramını yıl bazında değerlendireceğini çok iyi bilmelidir. Bunun yanında büyük veya küçük olma durumlarında hangi işlemi yapması gerektiği konusunda da yorum yapabilmelidir. Daha öncede belirtildiği gibi 1. Sınıf seviyesindeki bir çocuk öncelikle okuduğunu ne anlatmak istediğini anlayabilmesi için 1. Sınıf okuma metinleri, 1. Sınıf Türkçe etkinlikleri, 1. Sınıf okuduğunu anlama metinleri üzerinde detaylı çalışmalar yaptıktan sonra problem çözme aşamasına geçmelidir. Eğer böyle bir yol izlenmezse doğrudan sorulacak bir soruda en başta kelimeleri sonrasında rakamların ne ifade ettiği ve soru olarak ne sorulmak istendiği anlama güçlüğü çekileceğinden sonuca ulaşmak mümkün olmayacaktır. 1. sınıf matematik problemleri ile ilgili örnekler olarak Bir kutu içinde 8 adet beyaz, 7 adet kırmızı tebeşir vardır. Bu tebeşirlerin 4 tanesini kullandık geriye kaç tebeşir kaldı? Ahmet’in 17 kalemi vardır. Bu kalemlerin 5 tanesini Ayla’ya verdi. 3 tanesini kaybetti. Ahmet’in kaç kalemi kalmıştır? Ela 8 yaşında can 9 yaşındadır. Ela ile canın yaşları toplamı kaçtır? Bizim sınıfımızda 5 öğrenci kitapçıya gitti. Sınıf içinde 13 öğrenci kaldığına göre bizim sınıf mevcudumuz kaçtır? Ahmet’in öykü kitabı 50 sayfadır. Ahmet 1. Gün 10 sayfasını okumuştur. 2. Gün 10 sayfasını okumuştur. Ahmet’in okuması gereken kaç sayfalık kitabı kalmıştır? Leyla 3 yaşındadır. Ablası Leyla dan 5 yaş büyüktür. Leyla ve ablasının yaşlarının toplamı kaç eder? Ela dün 20 sayfa kitap okumuştu. Bu günde 10 sayfa okudu. Ela toplam kaç sayfa kitap okumuştur? Burada anlatıldığı gibi 1. Sınıf matematik problemleri kapsamında ele alınan konular çocukların evde ve okulda yapmış olduğu faaliyetlerini içermektedir. Bu sayede kendi yaptıkları ile eşleştirerek problemleri okuma esnasında kendi faaliyetleri ve ellerinde mevcut olan malzemeler üzerinde çözme şansı bulmaktadırlar. Çünkü sorulan sorular bu öğrencilerin kapasitesine uygun zihinlerinde yapacakları yorumlar ile aynı paralelde olmaktadır. 1. sınıf matematik problemleri örnekleri olarak Eda 12 yaşında ablası edadan 4 yaş büyüktür. Edanın ablası kaç yaşındadır? Saat 8 de ders çalışmaya başlayan can 4 saat ders çalışmıştır. Can ders çalışmayı bıraktığında saat kaç olur? Gül dün 14 sayfa bugün 15 sayfa hikaye okudu. Gül 2 gün içinde kaç sayfa kitap okudu? Kemal geziye gitmek için saat 10 da evden çıkıyor ve saat 16 da tekrar eve geliyor. Kemalin yapmış olduğu gezi kaç saat sürmüştür? Manavın almış olduğu 35 adet karpuzdan 7 tanesi çürük çıkmıştır. Manav bu karpuzların 10 tanesini satmıştır. Geriye kaç karpuz kalmıştır? 50 sayfalık hikaye kitabının 10 sayfasını okuyan nalan 5 sayfasını daha sonra okumuştur. Nalanın okumadığı kaç sayfası kalmıştır? Demetin beğenmiş olduğu etek 35 TL. fakat demetin 15 TL’si var. Demetin bu eteği alabilmesi için kaç tl ye ihtiyacı vardır? Bir baloncunun elinde bulunan balonları 12 tanesini sattıktan sonra geriye 4 balonu kalmıştır. Baloncunun toplam kaç balonu vardır? Problemlerde görüldüğü gibi öğrencinin anlayabileceği hece birleştirme ve kelime oluşturma çalışmalarında sıkça kullandığı isimler telaffuz edilerek daha önceki okuma yeteneğini geliştirdiği metinlerle alakalı sorular ortaya çıkarılmıştır. Bu soruları çözebilmeleri için abaküs kullanma yeteneklerinin arttırılması ve çalışmalarını bu alanda sıklaştırmaları problem çözme konusunda daha başarılı olmalarını sağlayacaktır. Günümüzde en gelişmiş üniversite çağında dahi bu sistem devam ettirilmektedir. Okuduğunu anlama metinleri, hızlı okuma metinleri ve hızlı okuma kursları buna yönelik çalışmalar olmaktadır. Denklem çözümlerinde önce konu metin olarak anlatılmakta anlaşılmasının ardından soru çözme ve bilinmeyenleri bulma yönünde çalışmalar yapılmaktadır. 1. sınıf matematik problemleri konusunda da okul başlangıcında aynı yol izlenerek problem birkaç kez farklı öğrencilere okutulmakta yorum olarak soruda isteneni bulmak için farklı öğrencilerin fikirleri alınarak fikir sunmayan öğrencilere de derse katılım için teşvik te bulunulmaktadır. 1. Sınıf matematik problemleri örnekleri olarak tablo üzerinden problemler çözme çalışmaları yapmak için verilen örnekler tablo okuma yeteneklerini geliştirmeye yönelik uygulamalar olmaktadır. bu şekilde yapılan çalışmalar öğrencilerin ilkokul birinci sınıf seviyesinden başlayarak ileriki zamanlarda oluşacak tablolardan gerekli bilgileri alarak problemlerde yerine kullanmaları amaçlanarak bu şekilde basit çalışmalara yapılmaktadır. Ayanı zamanda çevrelerinde gelişen olaylardan haberdar olmaları da hedeflenmektedir. Burada verilen tabloda bulunan meyve ve sebzelerin 1 kilogram fiyatları verilmiştir. Aşağıdaki soruları tabloya bakarak meyve sebzelerin fiyatlarına göre cevaplayınız. 1. Marulun 1 demet fiyatı …2…TL. Marulun 2 demeti ………. TL eder. 2. Havucun 1 kilogram fiyatı …3.. TL. Havucun 2 kilogramı ….. TL eder. 3. 1 kilogram fiyatı …2….. TL. Soğanın 3 kilogramı ……. TL eder. 4. Domatesin 1 kilogram fiyatı 4….TL. Domatesin 1 kilogramı ……. TL eder. 5. Elmanın 1 kilogram fiyatı …..3.. TL. Elmanın 3 kilogramı ……… TL eder. 6. Armudun 1 kilogram fiyatı …6…..TL. 2 kilogram Armut……..TL eder. 7. Portakalın kilogram fiyatı …3….TL. 2 kilogram portakal………TL eder. 8. Biberin kilogram fiyatı …..8….TL. 2 kilogram biber…………TL eder. 9. Turpun kilogram fiyatı ….2….TL. 2 kilogram turp………..TL eder. 10. Mandalinanın kilogram fiyatı ..3..TL. 2 kilogram mandalina………..TL eder. Ahmet’in 20 boya kalemi vardı. Ahmet’in Boya kalemlerinden bazılarını ablasına verdi. Ahmet’in 7 adet Boya kalemi kaldı. Ahmet ablasına kaç boya kalemi verdi? Can elindeki boncuklarından 10 tanesini arkadaşına verirse kendisinde 4 tane kalır. Can’ın elinde kaç tane boncuğu vardı? Elif’in 18 tokası vardı. Tokalarından bir kısmını ablasına verdi. Elifin 9 tokası kaldı. Elif ablasına kaç toka verdi? Eren’in 20 bilyesi vardı. Bazılarını abisine verdi. Erenin 8 bilyesi kaldı. Eren amcasına kaç bilye verdi? Bir kişinin cebinde 7 tane fındık, fındıklardan 5 tane fazla olarak ceviz var. Cebimde kaç tane kuru yemiş var Ayla bahçeye 5 tane erik fidanı dikti. Erik fidanlarından 4 tane faz-la armut fidanı dikti. Fatma bahçeye kaç tane meyve fidanı dikti? Bugün 6 tane çilek yedi bir çocuk. Çileklerden 7 tane fazla olacak şekilde erik yedi. Bu gün kaç tane meyve yedi bu çocuk. Eklenme Tarihi 22 Eylül 2016 BULUTLAR Öğretmen çocuklara “şimdi hepimiz gökyüzündeki bulutlarız, gökyüzünde dolaşıyoruz, dolaşırken diğer bulutlara çarpmıyoruz” der. Öğretmen “hafiften rüzgar esmeye başladı, rüzgar bulutları sürüklemeye başladı”, “rüzgar gittikçe hızlanıyor, bulutlar da gökyüzünde daha hızlı ilerliyor, birbirlerine çarpmamaya çalışıyorlar” gibi yönergeler kullanır. Öğretmen çocuklara “bulutlar ileride gördükleri pembe dünyaya doğru ilerlemek istiyorlar öğretmen daha önceden pembe bir örtüyü bahçenin uygun bir yerine asmıştır, ama rüzgar bulutların ilerlemesini engelliyor. Bulutlar ilerlemeye çalışıyor, rüzgar bulutların ilerlemesini engellemeye devam ediyor”. Bir süre devam edilir. Öğretmen “bulutlar, hep birlikte sessizce rüzgarı dinleyelim. Ben duyuyorum, eğer istediği şeyleri yaparsak bizim mavi dünyaya gitmemize yardımcı olacağını söylüyor. Acaba rüzgar bizden ne istiyor?” der ve çocuklardan gelen yanıtlar dikkate alınarak rüzgarın istekleri yapılır. Öğretmen de bu arada “ Rüzgar, tek ayak üzerinde durmamızı istiyor, tek ayakla sıçrayarak gitmemizi istiyor, çift ayakla sıçrayarak gitmemizi istiyor” der ve çocukların söylenen yönergeye uygun hareket etmelerini sağlar. Öğretmen “ Rüzgar artık esmiyor, bulutlarımız çok yorulmuşlar, yavaş yavaş pembe dünyaya doğru ilerlemeye devam ediyorlar. Bulutlar pembe dünyaya gelirler BÜYÜME DRAMASI Ben, bir bebeğim Bebek gibi küçülme hareketi yapılır.. Önce emekledim Emekleme haraketi yapılır.. Sonra yürüdüm Yürüme hareketi yapılır.. Sonra konuştum Konuşma hareketi yapılır.. Büyüdüm, büyüdüm, büyüdüm Büyüme hareketi yapılır.. Okula başladım, şimdi 6 yaşındayım 6 parmak gösterilir.. ORMANDAKİ TUZAKLAR YAŞ 5–6 SÜREÇ Tüm sınıf AMAÇ Verilen bir problem durumunu çözebilme KAZANIM Offrobleme çeşitli çözüm yolları söyleme MATERYAL Tuzak hazırlamak için ip, su birikintisi için mavi karton ve renkli fon kartonlarından hazırlanmış çiçekler. Öğretmen daha önceden kartlara resimler hazırlamıştır. Bu resimler nesnenin nerede bulunduğunu gösteren şekildedir. Örneğin; köpeğin kulübenin içinde olması, vazonun masanın üstünde bulunması, tavuğun kümesin dışında olması vb. bu resimler büyük kartlara hazırlanır ve öğrencilere tek tek gösterilir. Öğrenciler resme bakarak varlıkların nesnelerin neresinde bulunduğunu söylerler. Nesnenin nerede bulunduğunu doğru söyleyen çocuk diğer arkadaşları tarafından alkışlanır. Etkinlik böyle devam eder daha sonra rahatlama çalışmalarına geçilir DEREDEN GEÇME DRAMASI Sınıfta yere tebesirle ya da iple iki paralel çizgi buranın dere olduğu,çok hızlı aktıgı fakat boylarını geçmediği geçmeleri gerektiği bunun için de yalnız bir sepet,iki uzun sopa ve uzun bir ipleri oldugu söylenir.. burdan sonrası çocukların yaratıcılılıgına kalmış..bizim sınıfta uyguladık müthiş fikirler çıktı.. mesela sepeti sandal,sopaları kürek olarak kullandılar..onlar sepete oturunca bizde onları itikleyerek karsıya geçirdik. ya da ipi sepete baglayıp içine birini oturtup çekeriz dediler onu da uyguladık boyu aşmadığı için sopaları dereye saplayarak geçeriz dediler sopalara ip baglayıp birini derenini bu tarafında yere saplarız diğerini karsıya atarız o da yere saplanır ipten tutarak geçeriz dediler....ve geçtiler..çok severek uyguladılar. herkese tavsiye ederim çok eğlenceli oluyor. YÜKSEK-ALÇAK ISINMA ÇALIŞMASI FIRÇALAR HEDEF PMA A5 Denge gerektiren belirli hareketleri yapabilme K4 Tek/Çift ayak üzerinde olduğu yerde zıplar SÜREÇ Bütün sınıf Çocuklar sınıfta dağınık olarak dururlar şimdi ellerinde bir fırça varmış gibi duvar boyamaları istenir daha sonra zıplayarak yüksekleri boyamaları istenir daha sonrada alçak olan yerleri boyamaları istenir SERÇENİN KAHVALTISI HEDEF SDA A11 Estetik özellik oluşturan ürünler oluşturabilme K8 Sunularında hayali /gerçek nesneler kullanır SÜREÇ Bütün sınıf YAŞ 5-6 MATERYAL - _Öğretmen yüksek sesle anlatır Çocuklar hareketleri istedikleri gibi canlandırırlar _ Bir ağacın dalında uyuyan serçe uyandı Çocuklar yere çömelir, kolları yukarı kaldırır ve çırpar _ Kuş çok yükseklerde uçuyor Çocuklar kuş gibi uçarak yükseklerde olduklarını düşünürler _ Kuş solucan bulmak için alçaklara indi. Çocuklar kollarını yana açarak ve dikkatle bakarak sınıfta dolaşırlar _Sonra serçe bir solucan buldu. Çocuklar çömelir eller yerde baş önde _Kuş ağaca geri döndü en yüksek yerine kondu Kollar yanda uçma hareki yaparak ağaca geri dönerler RAHATLAMA ÇAILIŞMASI Yaprak HEDEF BA A2 Olay yada varlıkların özelliklerini gözlemleyebilme K1 Olay yada varlık özelliklerini söyler Şimdi gözlerinizi kapatın ve yüksek bir tepe düşünün o tepede bir ağaçta bulunan bir yapraksınız yüksekten aşağıya doğru bakıyorsunuz çiçekler tavşan kuşlar… ve önünüzde uzun bir dere ve derede yüzen ördekler balıkları görüyorsunuz. Ördekler balıklara göre daha yüksekte. Birde baktınız ki uçan kuşlardan bir tanesi size doğru geliyor ve siz korkuyorsunuz ve koptunuz şimdi yüksekten alçaklara doğru düşüyorsunuz biraz önceki gördünüğünüz şeyler kayboldu artık alçalta ve yerdesiniz yatıyorsunuz şimdi neler görüyorsunuz 5’e kadar sayacağım 5 dediğimde gözlerinizi hissettikleri sorulur yüksek ve alçak arasındaki farklar konuşulur DRAMA ÖRNEĞİ FİŞKO soğuk sulardan dalıp çıkarsın Benim yeşil turnamı yakalayamazsın Nanayda fişko Fişkonomi serenomi ku vak ta vak vak Bi dap bi dap ta dap dap Fşşşşşş yakında gelecek kışşş Hani bize alkışş şak şak şak Hani bize alkışş şak şak şak Hani öğretmenlere alkış şak şak şak HAYVANLARI SEVELİM DEĞER Sevgi SINIF Okul öncesi AMAÇ Amaç 2. Başkasını sevebilme KAZANIM 1. Çevresindeki insanların / varlıkların farkına varır ve onlara ilgi gösterir. 4. Çevresindeki insanlara / varlıklara şefkat göstermesi ve merhamet etmesi gerektiğini bilir. 5. Çevresindeki insanlara / varlıklara sevgisini göstermesi gerektiğini bilir. MALZEMELER Ek-1, Hayvan maskeleri, Ek-2 KAYNAKLAR Eğitici Drama uygulamaları Morpa yay. Zeynep ÖZLİ SÜREÇ  Öğretmen çocuklara birlikte “Hayvanları sevelim” isimli drama oyununu oynayacaklarını söyler.  Çocuklara drama oyununu nasıl oynayacağımızı anlatır ve çocuklarla birlikte rol dağılımını yapar ve çocuklara maskelerini verir.  Drama etkinliği sonunda çocuklarla tartışma aşamaları gerçekleştirilir ve çocuklara sevgi, hayvan sevgisi ile ilgili sorular sorulur.  Son olarak Ek-2’deki çalışma sayfası çocuklara dağıtılarak uygulanır.  Öğretmen çocuklara “Hayvanları sevelim” isimli şarkıyı daha önceden öğretmiş olmalıdır. DEĞERLENDİRME  Çocuklar, çevrelerindeki varlıklara ilgi ve sevgilerini gösterebildiler mi? EK-1 Dün küçük bir kuş ağaca kondu. Ne güzel, ne güzel ötüyordu. Gittim evden yem getirdim. Kuş, şarkı söyleyenlerin yanına gelir ve ellerinden yemini yer. Yemini yiyince uçtu gitti. Küçük kuş, küçük kuş, Yine gel yine gel. Kuş uçarak uzaklaşırken yem verenler ve kuş birbirlerine el sallar. Gel minik kuş, yine gel. Dün minik bir kedi kapıya geldi. Ne acı, ne acı miyavlıyordu. Gittim evden süt getirdim, Kedi şarkısı söyleyenlerin yanına gelir ve ellerinden sütünü içer. Sütünü içince kaçtı gitti. Minik kedi, minik kedi, Yine gel, yine gel. Kediyi besleyenler ve kedi birbirine el sallar. Gel minik kedi, yine gel. Dün küçük bir köpek yanıma geldi. Ne güzel, ne güzel havlıyordu. Gittim bir kemik getirdim. Köpek, şarkı söyleyenlerin yanına gelir ve ellerinden kemiğini yer. Kemiği yiyince kaçtı gitti. Küçük köpek, küçük köpek, Yine gel, yine gel. Köpek uzaklaşırken onu besleyenler ve köpek birbirine el sallar. Gel küçük köpek, yine gel. Hayvanları çok sevelim. Onları incitmeyelim. Onlar bizim dostlarımız. Sakın incitmeyelim. Onlar bizim dostlarımız. Sakın incitmeyelim Oyunda rol alan hayvanlar koşarak şarkı söyleyenlerin yanına gelir ve herkes birbirine sarılır. DENİZ DRAMASI “Herkes kendini denizde düşünsün. Denizde önce yüzüyorsunuz su çok güzel. Büyük büyük dalgalar geliyor ve sizi yukarı kaldırıyor, siz de bir yukarı çıkıyor bir aşağı iniyorsunuz. Arada denizin dibine dalıp balıkları seviyorsunuz “eyvah o da ne anne balık yavrusunu sevdiğiniz için sizi kovalıyor. Çok hızlı yüzmelisiniz. Hızlı… Hızlı… Daha hızlı… çok yoruldunuz. Kumsala önce sizin ayaklarınıza kadar geliyor daha sonra bacaklarınıza geliyor. Dalga gittiğinde vücudunuzda kum taneleri kalıyor. Ve son olarak çok büyük bir dalga geliyor size doğru yaklaşıyor ve siz hızlıca kalkıp kaçmaya çalışıyorsunuz gittikçe yaklaşıyor yaklaşıyor… Eyvah kaçamadınız ve tamamen ıslandınız şimdi kalkıp bir havlu almaya gidiyorsunuz “ der ve elini şıklatır. YERLİ MALI DRAMASI Yerli malı ile alakalı olarak sınıfımızda uyguladığımız drama örneği çocukların çok hoşuna rol dağılımı yaptık zira tüm çocukları kapsayacak kadar rol çift hanım beye bey bey şampuan bitmiş,misafir de gelecek hadi alışverişe gidelim hanımı önceden şallarla,aksesuarlarla süsledik beye de bıyık yaptık kasket taktık de tamam hanım hadi atla arabaya deyip direksiyonu alır gelince raflardaki ürünlere bakarlar fakat hanım hep yabancı mallardan alalım bey dedikçe bey yerli malı yrdun malı herkes onu kullanmalı diye böyle devm alışveriş bitinse kasaya gelirler ve kasiyer hesabı arabaya atlayıp evlerine bu kadar HAYALİNDEKİ RENGİ SEÇ, SAVAŞ VE ÇOCUK SEÇİLEN RENK Bütün Renkler KATILIMCI SAYISI Bütün Sınıf ARAÇ- GEREÇLER Değişik renkte kesilmiş dikdörtgen şeklindeki kartonlar 15*10 olabilir AMAÇ Üzüntü, mutluluk, heyecan gibi duyguları bedenini uyumlu bir şekilde kullanarak anlatabilme Sözel ifadelerle de hissettiklerini anlaşılır cümleler olarak anlatabilme Bir olayın nedeni ve sonucu hakkında fikirler üretebilme HAYALİNDEKİ RENGİ SEÇ, SAVAŞ VE ÇOCUK Çocuklar sınıf içerisinde herkesin birbirini görebileceği şekilde oturur Öğretmen elindeki renkleri teker teker çocuklara tanıtır Hangi renk olduğunu sorar Gösterilen renkleri günlük hayatta nerelerde kullandıklarını sorar Mesela pembeyi anlattığında çocuklardan pembe giysilerinin olup olmadığını sorabilir Her renk hakkında kısa konuşmalar yapıldıktan sonra öğretmen çocuklara son günlerde üzüldükleri bir olay olup olmadığını sorar Üzüldükleri olayın rengini seçmelerini ister Sırayla istekli olan tün çocuklara söz hakkı verir Sırası gelen çocuk İlk olarak hissettiği duyguyu sadece bedenini kullanarak anlatır Bedeniyle anlattıktan sonra sesli olarak ifade etmesini ister Sesli olarak da ifade ettikten sonra seçtiği rengin onda hatırlattığı üzüntünün bir kokusun olup olmadığını sorar ve onu da ifade etmesini ister Öğretmen ikinci sözel yönerge olarak çocuklara mutlu oldukları bir olayı bedenlerini ve sözcüklerini kullanarak anlatmalarını ister Bütün bu anlatımlar bittikten sonra öğretmen tekrar bir uyaran söyler “Çocuklar savaşın rengi sizce ne olabilir?” çocuklar bir süre bu uyaran ile baş başa bırakılır Savaşın dünyaya zararları, insanlara zararları, hayvanlara zararları, bitkilere zararları konusunda çocuklar düşündürülür Söz hakkı isteyen çocuklara öncelik verilerek savaş hakkında hissettikleri sorulur, sözel olarak ifade etmeleri istenir Savaş deyince akıllarına ilk gelen sesin ne olduğu sorulur, o sesi tanıtmaları istenir Savaşın bir kokusunun olup olmadığı sorulur Eğer var ise bunu da ifade etmeleri istenir TARTIŞMA AŞAMALARI ZİHİNDE CANLANDIRMA Oyuna katılan tüm çocuklar gözlerini kapatarak renklerin onlara anımsattıklarını zihinlerinde canlandırmaya çalışırlar Olumlu, olumsuz hangi duygular var ise hepsini hayal etmeleri sağlanır Savaş konusundaki sözel yönergelere sıra geldiğinde hafif bir ses ile ritmi yüksek olmayan bir parça fon müziği olarak konulabilir TANIMSAL DÜZEY Çocuklara bu drama etkinliğinin kuralları söylenir Hayal edecekleri etkinlikler konusunda bilgi verilir Savaşı anlatan fotoğraflar çocuklara verilebilir İncelemeleri sağlanır DUYGUSAL DÜZEY Her çocuğa rolüne bağlı olarak neler hissettiği sorulabilir BİLİŞSEL DÜZEY Seçtikleri rengin gerçek hayat ile bağlantısını kurmaları istenebilir Üzüldükleri olayı değiştirmek ellerinde olsaydı ne gibi değişimler yapabilecekleri sorulur Savaşın dünyaya verdiği zararın ne olabileceği konusunda düşündürülebilir Neden ve sonuç ilişkisini kurmaları sağlanabilir YAŞANTISAL DÜZEY Çocuklara yaşantılarında kavgaya,savaşa,üzücü bir olaya,mutlu edici bir olaya tanık olduklarında neler hissettikleri sorulabilir Hayat normal seyrinde devam ederken aniden bu olaylar meydana geldiğinde, bu değişimin etkisi ile ilgili olarak neler hissettikleri sorulabilir SALYANGOZ İLKBAHAR DRAMA PMA A1 K6 SDA A2 K1,2 A7 K3 DA A4K1,2,8 A5 K3,5 • Birçok hayvan ilkbaharda yavrular demiştik hatırlıyormuşsunuz. Şimdi bende size yavruları olmuş, “şirin salyangoz ailesi”nin hikâyesini anlatacağım. Daha sonra biz bu hikâyeyi hep birlikte canlandıracağız, der. Öğretmen hazırladığı kuklalarla hikâyeyi anlatır. • Sonra hikâye çocuklarla birlikte canlandırılır. • Öğretmen çocuklara anne baba ve yavru rollerini verir. Salyangoz ailesinin yaşadıkları canlandırılır. -Dramanın sonunda öğretmen çocukları yere sırt üstü uzanmaları için yönlendirir. -Öğretmen çocuklara dramayı uygularken neler hissettikleri ile ilgili sorular sorar; -Yağmur yağdığında, ıslandığında neler hissettin, Güneş açtığında sıcaktan bunaldın mı, hoşuna mı gitti. -Sürünerek gezmek zor muydu? -İnsanlar bütün hayatını sürünerek geçirmek zorunda kalsalar neler olurdu? -İnsanlar evlerini salyangozlar gibi sırtında taşısalar ne olurdu? -Çamura, toza, toprağa bulanınca ne hissettin? ŞİRİN SALYANGOZ AİLESİ Şirin bir salyangoz ailesi varmış. Onların küçük, sevimli bir yavruları varmış. Yavru salyangoz bir gün anne ve babasına _“Anneciğim, babacığım sırtımdaki kabuğu taşımaktan yoruldum. Sırtımdaki kabuk olmadan dolaşmak istiyorum.” Salyangozun annesi yavrusuna _“Ama yavrucuğum eğer sırtındaki kabuk olmazsa nasıl tehlikelerden, yağmurdan güneşten, toz, topraktan korunacaksın?” Babası ise _“Minik yavrum bizlerin bu sert kabukları olmazsa yaşayamayız. Bu kabuk bizlerin evleridir. Bizi her türlü tehlikeden korur.” Minik salyangoz, oofff offf, diyerek suratını astı. Minik salyangoz anne ve babasının tüm uyarılarına rağmen BirgÜn onlardan habersiz kabuğu olmadan dolaşmaya çıkmış. _“Bahar mevsimi de gelmiş etrafı mis gibi çiçek kokuları sarmış, şuradan anneme götürmek için bir demet çiçek toplayım” diye kendi kendine söylenirken, Biliyorsunuz ilkbaharda havalara güven olmaz çocuklar. Birden yağmur başlamış, ardından kızgın güneş çıkmış, gölgeye kaçayım derken çamura bulanmış. Ağlaya ağlaya yavru salyangoz eve dönmüş. Anne ve babasına _“Anneciğim, babacığım özür dilerim. Bir daha sizin sözünüzü dinleyeceğim. Başıma neler neler geldi. Kabuğumu bir daha bırakmayacağım” demiş ORMANLAR Öğretmen yere gövdesi,dalları belirgin olan büyük bir ağaç resmi çizer. Ağacın bölümleri çocuklarla birlikte kısmında hangi hayvanların yaşayabileceği hakkında konuşulur. Ağaçların ne işe yaradığı, insanların ağaçlardan nasıl yararlandığı konuşulur. Ağaçlardan yapılmış araç gereçlere örnekler verilir. Çocuklar olmak istedikleri hayvanı seçerler. O hayvan gibi hareket ederek ağaç resmi üzerinde yerlerini bazı hayvanları hatırlatabilir kim olmak ister...vb olmak isteyen olursa fırsat verilir. Öğretmen; "herşeyin çok güzel olduğu, hayvanların çok rahat ve güzel yaşadığı bir yağmur ormanında görüyor musunuz gövdede bişey oluyor,birileri onu kesiyor" der. ağaçlar birer birer yere düşerler. Öğretmen; etrafa bir bakar mısınız,hiç ağaç yaşayabilir misiniz" hayvan neden ağaçsız yaşanamayacağını anlatır. Çocuklar bu durumda ne yapılabilir fikrini tartışırlar. Ormandan gitme fikri çoğunluk kazanırsa öğretmen farklı fikirlere yönlendirmelidir. ÖĞretmen, yeni bir ormanın nasıl yapılabileceğini sorar. Alınan yanıtlarla yeniden bir orman yapılır. Ormanları korumak için neler yapılabilir, tartışılır ORMANDA KAMP • Ormanda kamp kurmak için çocuklar araç-gereçlerini alırlar ve yolculuğa çıkılır. • Beğendikleri yerde dururlar, çadırlarını çıkarırlar. • Sınıfın bir köşesinde, çamaşır ipi gerilip yada masanın üzerine büyük bir çarşaf konularak oyun çadırı oluşturulur. • Ellerindeki araç-gereci çadırın içine ya da dışına yerleştirirler. • Sonra isteyen kurumuş ağaç dallarından toplar, gölde yüzer, ağaçlardan meyve toplar, dağa tırmanırlar ve çadıra dönerler. • Toplanan dal parçalarıyla temsili olarak ateş yakarlar, üzerinde yemek pişirirler ve sonra da bir güzel yerler. • Yemekten sonra müzik açılıp, kamp ateşinin etrafında dans ederler. • Ateşin üzerinden atlarlar ve eğlenirler. • Daha sonra uzanıp dinlenirler. Kalkınca çay içerler, ateşi söndürüp, çadırı söküp eve dönüş için yola çıkarlar. AHTAPOT VE MİNİK BALIKLAR Hedefler • Yaratıcılık ve düş gücünü geliştirme; • Alternatif yollar bularak, problem çözme becerilerinin gelişimi; • Balıkları ve denizaltı dünyasını tanıma; • Birlikte çalışma, güç birliği – dayanışma duygusunu geliştirmek Araçlar Resim kağıtları - boyalar; Çeşitli örtüler. Isınma Hangi balık adlarını biliyorsunuz? Herkes bir balık olsun; Bu balık nasıl yüzüyor? Nasıl oyun oynuyor? Gibi bireysel canlandırmalar.. .. Şimdi deniz altına gidiyoruz... Oyun Denizaltındaki Pi Pa Po adlı ülkede, tüm balıklar mutlu yaşarlarken, kocaman bir ahtapot Lider canlandırır çıkagelir ve balıkların rahatı bozulur. Ahtapot, balıkların rahatça gezmelerine izin vermemektedir. Balıklar birşey yapamazlar, çünkü ahtapot kocamandır, kendileri ise minicik. Sonunda bir balık, Büyük Bilge Kılıç Balığı TiTaTo'ya akıl danışmayı önerir. Gidip sorarlar. TiTaTo onlara, "ahtapota karşı tek tek birşey yapamazsınız, ancak bir araya gelir, güçlerinizi birleştirirseniz, onu gönderebilirsiniz" der.**************Burada çocuklara ipuçları verilir ama, çözümü onlar bulmalıdır. Balıklar birleşir örtüleri kullanır, sandalyelere çıkar kocaman, dev bir balık olular. Ahtapotun ödü patlar, korkuyla da bu zaferlerini kutlarlar. GEMİ GAZETE DRAMASI Belki sizin de biliyor olabileceğiniz bir dramayı anlatmak istiyorum. 1. Çocuklara birer sayfa gazete verilir. Şekli sorulur. 2. Romork gemi olarak katlamaları için rehberlik edilir. önce serbest yüzdürülür. Sonra elde dalga hareketleri ile müzik eşliğinde yüzdürülür. 4. Geminin köşesi üçgen biçiminde yırtılır. Geminin su aldığı ve battığı söylenir. 5. Batan gemiler kat yerlerinden açılır. Dörde tekrar katlanır. Tam ortasından daire biçiminde yırtılır. Başa geçirilir. Can simidi olur. Yüzülür. Kıyıya çıkılır. Can simidi boyundan parçalanır. Bunlar su damlacıklarıdır. Havaya savrulur. Gazete parçacıkları tekrar yerden toplanır, tekrar havaya atılır. Oyunun bu bölümü diğer gazete dramalarında olduğu gibi kağıtların poşet içinde toplatılıp top yapılması sonrası; istop, voleybol, basketbol, bacaklar arasından top kaçırma, kollardan top kaçırma gibi bir çok top oyunu oynanabilir. Gerisi yaratıcığımıza ve çocuklarda ulaşmak istediğimiz amacımıza göre hareket etmeye kalıyor. AHTAPOT VE MİNİK BALIKLAR Isınma Hangi balık adlarını biliyorsunuz? Herkes bir balık olsun; Bu balık nasıl yüzüyor? Nasıl oyun oynuyor? Gibi bireysel canlandırmalar Şimdi deniz altına gidiyoruz. Oyun Denizaltındaki Pi Pa Po adlı ülkede, tüm balıklar mutlu yaşarlarken, kocaman bir ahtapot Lider canlandırır çıkagelir ve balıkların rahatı bozulur Ahtapot, balıkların rahatça gezmelerine izin vermemektedir Balıklar birşey yapamazlar, çünkü ahtapot kocamandır, kendileri ise minicik Sonunda bir balık, Büyük Bilge Kılıç Balığı TiTaTo'ya akıl danışmayı önerir Gidip sorarlar TiTaTo onlara, "ahtapota karşı tek tek birşey yapamazsınız, ancak bir araya gelir, güçlerinizi birleştirirseniz, onu gönderebilirsiniz" der**************Burada çocuklara ipuçları verilir ama, çözümü onlar bulmalıdır Balıklar birleşir örtüleri kullanır, sandalyelere çıkar kocaman, dev bir balık olular Ahtapotun ödü patlar, korkuyla da bu zaferlerini kutlarlar. KÖFTELER KIZARIYOR Amaç ve Kazanımlar SDA A6 Başkalarıyla ilişkilerini yönetebilme K2 Grup etkinliklerine kendiliğinden katılır. K7 Gerektiğinde lideri izler. K8 Gerektiğinde liderliği üstlenir. Malzeme Taze ve bayat ekmekler Uygulama Öğretmen sınıfa taze ve bayat ekmek getirir. * Her çocuğa hem bayat hem de taze ekmekten birer parça tattırır. Aradaki farkı söylemelerini ister. * Bayat ekmekleri nasıl kullanabileceğimiz hakkında konuşulur. * Ardından bayat ekmeklerden köfte yapılabileceğini anlatarak köfte kızartma dramasına geçilir. Drama çocuklara anlatılarak uygulanır. * Daha sonra öğretmenin rol dağıtımına göre 6-7 çocuk yere yatarak kenetlenirler ve kıyma rolünü alırlar. * Bazı çocuklar ise yağ, tuz, karabiber rollerini üstlenirler. Aşçı ve yardımcısı kıymaları yoğururlar. * Daha sonra yağ, tuz, karabiber ekleyerek köfte haline getirirler. * Köfteleri çocukları teker teker büyük bir hayali tavaya yerleştirirler. * Aşçı ve yardımcısı köfteleri kızartmaya başlarlar. Aşçı “bakın nasıl kızarıyorlar” der. * Köfteler kızardıkça “cozur cozur” veya “cızır cızır” sesler çıkartırlar. Aşçı “şimdi kızaranları ters çevirelim” der ve köfteleri ters çevirerek kızartırlar. * En sonunda köfteler teker teker tabağa alınır ve gruptaki diğer çocuklara yemeleri için dağıtılır. * Köfteleri yiyen çocuklar, köftelerle ilgili düşüncelerini söylerler. * İkinci aşamada tüm roller değiştirilerek oyun tekrar oynanır. * Dramanın tartışma kısmında yaşananlarla ilgili olarak konuşulur. * Ayrıca çocuklarla sevdikleri yemekler hakkında sohbet edilir. * Sonrasında yapılanlar özetlenerek etkinlik sonlandırılır. EĞLENCELİ MAKARNALAR .çocuklar gaire olacak şekilde sırt üstü yatarlar .Onlar makarnadır ve pişmeyi bekliyorlardır. ...Öğretmen şimdi sizi pişiriyorum der ocağı açar çocuklar ayaklarını vurarak kaynamaya başlarlar ....arasıra karıştırmak için yanlarına gidilip bir sağa sola karıştırılır.sopa gibi uzun bir oyuncaklaçocuklar bu arada sağa sola sallanırlar.. ...birkaçkez daha kaynatılıp çocukların ilgi durumuna göre karıştırma tekrarlanır.... ...Daha sonra makarna süzülür...Çocuklar ayaklarını karınlarına çekerler ...Salça,yağ,peynir veya buna benzer soslar yavaş yavaş dökülür...çOCUKLAR GERÇEK GİBİ HEM GÜLÜYORLAR HEM EYVAH salçalancam diye birbirlerine sarılıyorlar.. ...Sonra en eğlenceli kısmı onları yemek çatal ve kaşık oyuncakları ile güzel pişmiş makarnalar burunlarından kulaklarından yenir gibi yapılır.. ...Makarnaların bir kısmı ayrılıp komşuya yollanır..Bir kısmı kediye buzdolabına ...Çocukların ilgi düzeyine göre her biri canlandırılır. ETKİNLİK ADI Gazete Okuyalım Düzenli-Düzensiz Sınıfta düzenli ve düzensiz sıralar yapılır. Nerelerde sıraya girmemiz gerektiği hakkında konuşulur. Daha sonra öğretmen çocukları iki iki eşleştirir, arka arkaya sıraya dizer. Eşler el ele tutuşur. Çocuklar gazete sayfaları olur. Bir sayfadaki çocuk, resim; yanındaki çocuk haber olur. Resim olan çocuk, ne resmi olduğunu çocuk da o resimle ilgili haberi söyler. Haberleri vücut diliyle anlatmaları istenebilir. Diğer çocuklar haberin özelliğine göre mutlu, üzücü vb. yüz ifadelerini değiştirirler. Sayfalar çevrilir. Çevrilirken haberi okunan çocuklar kenara çekilir. Arkalarındaki çocuklara sıra gelir. Çalışmanın başındaki ve sonundaki sıraların hangisinin düzenli hangisinin düzensiz olduğu hakkında çocuklarla konuşulur. Hadi bu gazetemizi Alilerin evine götürelim denilerek hikaye ye giriş yapılır. NEREDE Öğretmen Evet çocuklar şimdi ben Kral Aslanın yaşadığı ormana onu aramaya gidiyorum. Bir tane aslan seçilir ve o bir köşede uyuyordur. Benimle gelmek ister misiniz? Çok eğlenceli bir orman gezisi olacak. Yalnız çok dikkatli olmalıyız! Ormanda bazı tuzaklar olabilir! Bunlara çok dikkat etmeliyiz. Birde çok sessiz olmamız gerekiyor! Aslana yakalanmamaya dikkat edeceğiz. Haydi, şimdi sessizce beni takip edin bakalım. Öğretmen daha önceden sahilde tuzaklar hazırlamıştır. Tuzakların hazırlanmış olduğu bölüm orman olarak kabul edilir. İlk tuzak bir su birikintisi. Öğretmen Oda ne bir su birikintisi. Eyvah! Çocuklar bu bir tuzak olabilir bunu geçmek için ne yapabiliriz?’ Diye sorar. Çocuklar cevap verir üstünden atlayalım.’ Tüm sınıf üstünden atlayarak orman gezisine devam ederler. Biraz sonra karşılarına bir tuzak daha çıkar. Bu tuzağın sadece bir işareti vardır. Öğretmen bu tuzağı ip bağlayarak hazırlamıştır. Öğretmen çocuklara tekrar sorar Eyvah çocuklar yine bir tuzak daha. Şimdi bunu nasıl geçeceğiz?’ İp biraz yukarıdan bağlıdır. Çocuklar cevap verir İpin altından geçelim.’ Hepsi birden ipin altından geçerler. Ormanda geziye devam ederler. Derken… Karşılarına güzel bir çiçek bahçesi çıkar. Öğretmenin hazırlamış olduğu renkli fon kartonlarla yapılmış olan çiçekler yerdedir. Hepsi birden çiçekleri toplarlar. Daha sonra aslana ulaşırlar. Aslan olan çocuk yerinde uyumuş numarası yapıyordur. Çocuklar çiçekleri toplarken ses çıkarmışlardır. Bu arada aslan uyanıp çocukları yakalamaya çalışır. Çocuklar aslana yakalanmamak için kaçarlar. Aslanın yakaladığı çocuk ebe olur. Bu sefer aslan yakalanan çocuk olur. DUYGULAR Öğretmen üzgün, mutlu duygusal yüz ifadelerinin olduğu kağıtlar hazırlamıştır. Her ifadeyi oyun parkındaki bir oyuncağın üzerine asar. Sonra çocuklarla sırayla oyuncakların yanına gidilir, oradaki ifadenin ne olduğu sorulur. Bu ifadeler üzerine konuşulur. Çocuklardan onları mutlu, üzgün, sinirli eden bir şey düşünmeleri ve bunu hareketleri ile göstermeleri istenir. KARDA EĞLENCELİ MEKÂN BAHÇE Öğretmen çocuklara ne yapacaklarını yüksek sesle anlatır. Çocuklar hareketleri istedikleri gibi canlandırır. Öğretmen “Kar yağıyor, bahçeye çıkmak için giyinelim” der. Çocuklar palto, çizme ve eldiven giyme hareketlerini taklit ederler. Öğretmen “Her taraf karla kaplı, haydi karda yürüyelim” der. Çocuklar ayak kaldırarak ve dizleri bükerek yürürler. Öğretmen “Kardan adam yapalım” der. Çocuklar yere eğilme, karı avuçlama ve kardan adam yaparlar. Öğretmen “Üşüdük ısınalım der”. Çocuklar zıplama, kolları hareket ettirme, elleri birbirine sürtme hareketlerini yapar. Öğretmen “şimdi de kartopu oynayalım” der. Çocuklar kartopu yapıp birbirine atarlar. Öğretmen “Karları kürekleyerek yol açalım” der ve çocuklar kürekle karları iki tarafa atarlar. BAHÇIVAN Çocuklar büyük bir halka oluştururlar, yere otururlar. Çocuklar arasından bir bahçıvan ve bir de yaramaz çocuk seçilir. Bahçıvan çiçekleri sularken yaramaz çocuk bahçede dolaşmaktadır. Bahçıvan yaramaz çocuğun yanına giderek sakın çimlere basma, çiçekleri koparma der. Yaramaz çocuk beni yakalamayı başarırsan söylediklerini yaparım der ve kaçmaya başlar. Ama yaramaz çocuk hangi hareketi yapıyorsa bahçıvan da aynı hareketleri yapmak zorundadır. Örneğin çocuk iki kez kendi kendi etrafında dönerse bahçıvan da dönecek, tek ayakta koşarsa bahçıvan da tek ayakta koşacaktır. Sogan-Sarımsak Amaç Tanısma, Isim ögrenme Sayı Herhangi bir grup Süre 10 dakika Katilimcilardan daire seklinde ayakta durmalari istenir, ortada bir ebe vardir. Önce herkes solundaki ve sagindaki kisilere ismini sorar. Daha sonra ortadaki ebe, birine isaret ederek “sogan” ya da “sarimsak” der. Isaret ettigi kisi, ebe “sogan” derse solundaki kisinin, “sarimsak” derse sagindaki kisinin en fazla 3 saniye içinde ismini söylemek zorundadir. Eger sorulan ismi dogru olarak söylerse, ebe bir baska kisiye ayni sekilde sogan ya da sarimsak diye sorar. Eger sorulan kisi ismi dogru olarak söyleyemezse, bu durumda ebe o olur ve önceki ebe onun yerine geçer. Oyunu yöneten kisi, uygun gördügü zaman oyunu durdurur. Not Oyunu biraz daha hareketlendirmek için, oyunu yöneten kisi istedigi zaman katılımcılardan yerlerini degistirmelerini isteyebilir. Böylece herkes birden fazla isim ögrenecektir.. TREN ÇALIŞMASI Çocuklar arka arkaya sıra olurlar ve birbirlerine tutunarak tren oluştururlar. en öndeki çocuk lokomotif olur ve diğerleri de vagonlar olurlar. lokomotif ne yaparsa vagonlar da aynısını yaparlar. Çocuklar treni oluşturduktan sonra öğretmen yönergelerle çocukları yönlendirir “ilk önce düz bir yolda ağır ağır ilerliyor trenimiz. İlerde dik bir yokuş var; tırmanıyoruz, tırmanıyoruz. Şimdi de yokuştan inmeye başladık, gittikçe hızlanıyoruz. İlerde büyük bir viraj var...” lokomotif arada bir düdük sesleri çıkarır ve yönergelerde istediği gibi canlandırmalar yaparak gruba liderlik yapar. İsteyen çocuklara lokomotif olma olanağı verilerek rol değişimleri yapılır. Drama tamamlandıktan sonra çocuklarla yapılan bu drama hakkında konuşulur. Etkinlik sırasında neler hissettikleri, hangi bölümlerde zorlandıkları sorulur. Daha sonra çocuklara tren resminin olduğu çalışma sayfaları verilerek yırtma yapıştırma tekniği ile tamamlamaları istenir. DRAMA Öğretmen çocuklara “Şimdi hepimiz, sanki elimizde fırça varmış gibi duvar boyayacağız. Hepiniz bir renk seçin. Ben de size içinde o renk olan boya kutusu vereceğim. Sonra da herkes kendi duvarını boyayacak” der. Öğretmen çocuklara hayali boya ve fırçalarını dağıtır. Çocukları odanın duvarları boyunca sıralar. Çocuklar hayali fırçalarını boya kutusuna batırıp, boyamaya devam ederler. Daha sonra duvarı kalçaları ile kafa ile boyamalarını söyler. Boyama süresinde herkes kendi alanını boyamalı, arkadaşlarının alanına girmemeye özen göstermelidir. GÜVEN HAVUZU KURAL • Sahneye çıkarılan kişilerden bir grup oluşturuluyor. • Eşleşmeler yapılıyor. • Kişi geriye doğru yaslanmaya başlıyor ve diğer eş onu iterek doğrultmaya çalışıyor. • Paylaşım yapılıyor. eşimi zayıf gördüm güvenemedim vb açıklamalar yapılıyor. ŞİŞE DRAMASI Çocuklardan yere yatıp gözlerini kapatmaları istenir. Şimdi küçük bir şişenin içindesiniz. Şişenin içinde o kadar sıkışmışsınız ki,bütün vücudunuz ağrıyor. Kocaman bir çöl burası. Çok uzunj zamandır oradasınız. Belki 100 yıl kadardır ordasınız. Yardıma çok ihtiyacınız var gerçekten. Bİri gelse de beni kurtarsa diye düşünüyorsunuz. Tam bu sırada bir çocuk geçiyor. Şİşeyi alıyor,sallıyor,sağına soluna bakıyor,kapağını açıyor. Önce şişeden başınız çıkıyor. Sonra omuzlarınız. Bİraz da sallanıyorsunuz. SIrayla her yerinizi çıkarıyorsunuz. Ayaklarınız çıkmıyor,sallayın sallayın. ohhh be! Artık şişeden çıktınız. Özgürsünüz! Ellerinizi ayaklarınızı,kollarınızı rahatça hareket ettirebiliyorsunuz. Derin bir nefes alıyorsunuz. Şimdi istediğiniz gibi hareket edebilir,bağırabilir, hoplayıp zıplayabilirsiniz GUNESIM OLURMUSUN Çocuklara rolleri verilir. Rollerine uygun sanat köşesinde aksesuarlar yaparlar. Çocuklardan biri güneş diğerleri ağaç, çiçek ve çeşitli hayvan rollerini üstlenirler. Güneşin arkası dönüktür. Her çocuk önce ismini sonra ne olduğunu söyler.” Benim adım…. Ben bir ağacım” Ardından “Lütfen güneş beni ısıtır mısın ?” der. Böylece tüm çocuklar isimlerini söylemiş olurlar ve hepsi birer varlığı canlandırırlar. Oyun sırasında güneş de soru sorar. “Neden üşüyorsun vb.”Dramanın sonunda çocuklara hissettikleri ile ilgili sorular sorulur. EVİN BÖLÜMLERİ Çocuklara "şimdi ben hepinizin eline çok yapışkan bir madde sürüyorum ama bunu çıkarması çok zor "diyoruz. "diğer elimizi kullanmak yok şimdi herkes sınıfta dolaşarak bunu çıkarmaya çalışsın" bu sırada çocukların bazıları yere sürterek bazıları birbirinin üzerine sürterek ellerini çıkarmaya çalışırlar. Bİr müddet sonra" çıkartamadınız değil mi çünkü bu çok yapışkan ne yapsanız çıkmıyor" "hadi şimdi mutfağa gidelim orda bazı araçlar bulalım elimizdeki yapışkanı çıkarmaya çalışalım" komutu verilir. sonra herkes sınıfta dağılır yine çıkarmaya çalışırlar." evet şimdi söyleyin bakalım mutfakta neyle çıkarmaya çalıştınız." sorusunu sorar burda amaç çocukların mutfakta hangi araçların kullanıldığının farkında olup olmadıklarını görmektir. yapışkan yine çıkmadı salona gidelim, banyoya gidelim, yatak odasına gidelim denilir. hepsinden sonra tek tek neyle çıkarmaya çalıştıkları sorulur. en sonunda ben yapışkanları elinizden alıyorum, diyerek etkinlik sonlandırılır. yine evin bölümleriyle ilgili sınıf 4 gruba ayrılır. bir grup mutfak bir grup salon bir gurup yatak odası bir grup banyo olur. grup üyelerinin her biri evin o bölümünde bulunan bir eşya olur. gruplar sırayla evin o bölümünü nasıl oluşturduklarının son halini diğer grupların önünde sergiler. onlarda hangi şeklin hangi eşya olduğunu tahmin eder. sonra gruptaki kişiye sorulur hangi eşya olduğu her grup bitene kadar devam eder. BEDENİMİZ DAİRE Çocuklar sandalyelerinde otururlar ve öğretmenin verdiği yönergeleri uygularlar. öğretmen ilk önce işaret parmakları ile havada daire çizmelerini ister. daha sonra tek ellerini kullanarak daire yapmalarını ister, ardından iki elleri ile daire yapmalarını söyler. daha sonra sıra ile tek kolları ile, her iki kolla, tüm vücutları ile daire yapmalarını ister. daha sonra çocuklar ayağa kalkarlar. iki kişi birlikte daire yapar, ardından dört kişi birlikte daire oluşturur. daha sonra tüm çocuklar birlikte çeşitli şekillerde daireler oluştururlar. Daha sonra yapılan bu drama hakkında konuşularak çocukların fikirleri ve yaşantıları dinlenir. etraftaki daire şekilleri sorulur, örnekler vermeleri istenir. Ardından de destekleyici etkinlik olarak kırmızı ve siyah fon kartonlarına çizilmiş daireleri keserek uygun şekilde birleştirmeleri ve bir uğur böceği oluşturmaları istenir. Aynı uygulama kare, üçgen, dikdörtgen hatta çocuklarla daha önceden çalıştıysanız beşgen, altıgen gibi diğer geometrik şekiller için de uygulanabilir. ŞİŞE DRAMASI Çocuklardan yere yatıp gözlerini kapatmaları istenir. Şimdi küçük bir şişenin içindesiniz Şişenin içinde o kadar sıkışmışsınız ki,bütün vücudunuz ağrıyor. KOcaman bir çöl burası Çok uzunj zamandır oradasınız. Belki 100 yıl kadardır ordasınız. Yardıma çok ihtiyacınız var gerçekten. Bİri gelse de beni kurtarsa diye düşünüyorsunuz. Tam bu sırada bir çocuk geçiyor Şİşeyi alıyor,sallıyor,sağına soluna bakıyor,kapağını açıyor Önce şişeden başınız çıkıyor Sonra omuzlarınız Bİraz da sallanıyorsunuz SIrayla her yerinizi çıkarıyorsunuz Ayaklarınız çıkmıyor,sallayın sallayın ohhh be! Artık şişeden çıktınız. Özgürsünüz! Ellerinizi ayaklarınızı,kollarınızı rahatça hareket ettirebiliyorsunuz. Derin bir nefes alıyorsunuz. Şimdi istediğiniz gibi hareket edebilir,bağırabilir, hoplayıp zıplayabilirsiniz. KEDİ Çocuk sütünü içecek. Kaşığı önündeki bardağa batırıp karıştırıyor. Bardağı ağzına dikkatle götürüyor. Bu*nu bir kaç kez tekrar ediyor. Bu sırada dört ayak üzerine yürüyerek kedi taklidi yapan bir başka çocuk yanına ge*liyor. Süt içen çocuğa sürünüyor, ondan sütünü istiyor. Çocuk eliyle kediyi itiyor, git işareti kedi gitmiyor. Çocuğun önündeki sütü içiyor. Çocuk gözlerini oğuşturarak ağlamaya başlıyor CANLI TELEVİZYON Amaç Korkak-cesur, soğuk-sıcak, büyük-küçük, alçak-yüksek gibi kavramların eğitimini vermek. Süreç Büyük grupta küçük grup çalışması Drama Oyunu Büyük grup, 3-4 kişilik küçük gruplara ayrılır. Bir grup, televizyon izleyicisi olarak sandalyelerde oturur. Ellerinde hayali bir uzaktan kumanda aleti gruplardan her biri birbirine karşıt iki kavramı cesur-korkak gibi canlandırmak üzere hayali televizyon ekranına gruptaki çocuklar, hareketsiz olarak "televizyon" diye belirlenen yerde dururlar. İzleyicilerden biri "klik" diyerek televizyonu açar gibi yapar. Televizyondaki grup "cesur olmak" ile ilgili hareketler yapar. Bir süre sonra aynı izleyici, bu kez "geç" diyerek kanalı değiştirir gibi yapar. Televizyondaki grup bu kez "korkaklıkla ilgili hareketler hangi karşıt kavramların sergilendiğini tahmin etmeye çalışırlar. İkinci grup başka karşıt kavramlarla televizyona çıkar ve rollerini oynar. Tüm oyuncu grupları rollerini oynadıktan sonra, izleyici rolündeki çocuklar oyuncu gruplardan biriyle rollerini değiştirirler. Tartışma Aşamaları Zihinde canlandırma Televizyon oyununda rol alan ve televizyonu izleme rolundeki çocuklar gördüklerini zihinlernde canlandırmaya çalışırlar. Tanımsal düzey Çocuklara, oyunun nasıl oynandığı tüm karşıt kavramları rol alarak canlandıran çocukların davranışları tanımlanmaya çalışılır. Örneğin"cesur olma" ve "korkak olma" rolunde yapılan davranışların neler olduğu çocuklara açıkça sorulur. Duygusal Düzey Birbirine karşıt kavramları canlandırırken çocukların hangi duyguları hissettikleri sorulabilir. Söz konusu kavramlar karşısında ne hissettikleri izleyici rolündeki çocuklara sorulabilir. Bilişsel Düzey Drama oyununda çalışılan kavramlarla , insanlar arasındaki sorunlar ve ilişkiler üzerine sorular sorulabilir. Cesur ve korkak olmakla ilgili örnekler verilebilir. Yaşantısal Düzey Çocuklara, gerçek yaşantılarında söz konusu olan kavramlara ve bu kavramlara ve bu kavramlarla ilgili yaşantılara ilişkin sorular sorulabilir. Geliştirme Düzeyi Tüm grup, genel olarak başka hangi durumlarda , cesur ya da korkak olunabileceğini tahmin etmeye ya da korkak olmanın sonuçları grupla tartışabilir. Destekleyici Etkinlik Çocuklar, öğretmenle birlikte , içinde cesurluk ve korkaklık davranışlarının ve ilgili kahramanların geçtiği bir öykü oluşturmaya çalışırlar. Cesur ve korkak olmayla ilgili tekerleme ve şarkılar yaratılmaya çalışılır ve söylenir. Not Bu drama oyununun formatı kullanılarak , amaçlar kısmında belirtilen soğuk-sıcak, büyük-küçük, alçak-yüksek gibi diğer kavramlarla da çalışılabilir. Alev Önder'in Eğitici Drama Uygulamaları kitabından alıntıdır. UZUN KISA ISINMA ÇALIŞMASI Balonlar HEDEFOffMAA1Bedensel koordinasyon gerektiren belirli hareketleri yapabilme. K1sözel yönergelere uygun olarak ısınma hareketlerini yapabilme. SÜREÇBütün sınıf. İsteyen çocuklar oyuna kendine bir eş bulması biri Balon,diğeri ise pompa olur uzun pompalar balonları şişirmeye baş- uzun balonlarımız uzamaya uzayın balonlar uzayın .başladı balonlarımız uzuyor pompalarımız yoruldu. Zaten biraz daha şişirirlerse balonlar edelim ki patlamasın pompala- Rımız çalışmaya dayanamıyorlar patlamaya başlıyorlar teker teker Evet bü-tün balonlarımız patladı şimdide pompalar balon,balonlarda pompa olsun diyerek oyun devem eder. ESAS ÇALIŞMAArkadaşını İnceleSÜREÇBütün sınıf YAŞ5-6 MATERYAL- HEDEFSDAA1Kendini tanıyabilme. K1Fiziksel özelliklerini söyler. Çocuklar daire olurlar öğretmen herkes birbirinin boylarını en uzun boylu arkadaşınızı bulabilecek herkes elini önüne koysun ve parmaklarını incelesin Herkez en uzun boylu Parmağını .sırayla uzundan kısaya parmaklar uzun boylu arkadaşlarını göstermeleri istenir. RAHATLAMA ÇALIŞMASI Çiçek HEDEF SDA A2 Duygularını fark edebilme K2 Duygularının nedenlerini söyler Çocuklardan gözlerini kapamaları istenir kendilerini minik bir tohum olarak hissetmeleri söylenir siz minik bir tohumsunuz sizi şimdi toprağa ektiler ama yeraltı çok karanlık ve sessiz korkuyorsunuz şimdi üstünüze yağmur yağıyor üşüyorsunuz… güneş çıkıyor ilk önce üstünüzdeki toprağı ısıtıyor toprak ısındıkça sizde ısınıp hareketleniyorsunuz yavaş canlanmaya başladınız filiziniz çıktı uzamaya ve büyümeye başladınız şimdi uzun bir çiçak oldunuz acaba hangi çiçeksiniz merak ediyorum şimdi hangi çiçek odlunuzu düşünün 5’e kadar sayıcam 5 dediğimde gözlerinizi açabilirsiniz _ Çocuklara neler hissettikleri sorulur _ Hangi çiçek oldukları sorulur _ neden o çiçeği seçtikleri sorulur KOLAY ZOR ISINDIRICI DRAMA ETKİNLİK ADI BA AMAÇ -4 Algıladıklarını hatırlayabilme. KAZANIM -4 Varlıkların şeklini söyler. YAŞ 5-6 KavramKolay-zor MATERYALÇeşitli resimler SÜREÇÇamaşırı elinde yıkayan bayanla makinada yıkayan bayan,evini elsüpürgesiyle süpüren bayanla elektrikli süpürgeyle süpüren bayan resimleri vb. resimler çocuklara gösterilir. Hangilerinin kolay hangilerinin zor olduğu çocuklara sorulur. Çocuklardan da kolay ve zor olan şeyleri söz alarak söylemeleri söylediklerini canlandırmaları için çocuğa fırsat tanınır. Her çocuk istediği kolay ve zor olan hareketi canlandırır. Öğretmen de bir canlandırma yapar çocukların bilmesini bilince de onlara güzel bir oyun oynayalım mı çocuklar diye sorar. Ve öğretmen çocuklara; “şimdi sizinle “Bul ve Yan Yana Koy” oyunu oynayacağız diyerek oyuna geçerler. ESAS ÇALIŞMA ETKİNLİK ADI Bul ve yan yana koy BA AMAÇ -5 Varlıkları çeşitli özelliklerine göre eşleştirebilme KAZANIM -1 Varlıkları bire bir eşleştirir. MATERYALKartlar SÜREÇÖğretmen çocuklara; “şimdi sizinle “Bul ve Yan Yana Koy” oyunu oynayacağız. Torbadan herkes bir kart seçecek. Seçtiğiniz karttaki özelliğe göre ne yapmanız gerektiğine karar vereceksiniz. Bunun için arkadaşlarınızın ellerindeki kartları inceleyerek onlardan yararlanacaksınız. Örneğin, sizin elinizde çektiğiniz kartta halter kaldıran adam resmi var. Sizin, diğer arkadaşlarınızın kartlarını inceleyip halter kaldıran adam resmini bulmanız ve resmi bulunca arkadaşınızdan isteyerek yere yan yana koymanız gerekiyor” diyerek oyunu oyunu çocuklara anlattıktan sonra elindeki torbayı sallayarak “Haydi kartı çek, bul ve yan yana koy” diyerek oyunu başlatır. Çektiği karta uygun olarak resimleri yan yana getiren çocuğa öğretmen resimlerin benzer ve farklı yönlerini,kolay zorluk bakımından değerlendirmeleirni sorar. Oyun çocukların ilgisi doğrultusunda devam eder. Oyun bitiminde çocuklar minderlere geçerler. RAHATLAMA ÇALIŞMASI ETKİNLİK ADI DA Amaç -4 Kendini sözel olarak ifade edebilme KAZANIM -5 Söz almak için sırasını bekler. SÜREÇ Öğretmen oyunda kullandı kartları çocuklara göstererek resimler hakkında konuşma yaparlar. Çocuklar sırayla resimde gördükleri zor mu kolay mı onları tartışırlar. PATLAT BALONU KAR YAĞSIN Önce kar tanecikleri krapon kağıdından yuvarlama yapılarak küçük top haline getirilir. Şişirilmemiş bir balonun içine atılır hepsi. Kar tanelerinin çok olması önerilir. Daha sonra balon şişirilir ve bağlanır. Toplu iğne ile balonlar patlatılır. Aynı işlem için bir sürü balon hazırlamanız gerekecek, çünkü bir daha bir daha öğretmeniiim diyecekler KAR DRAMASI Gazete kağıtalarıyla yapılabilecek zevkli bir drama örneği de ben vereyim. Daha önce bir arkadaş benzer bir örnek yazmış. Fakat bu biraz daha farklı. Sadece baş kısmı diğerine biraz benziyor. Çocuklara birer gazete yaprağı verilir. Ve gazete kağıdı şekilden şekile sokularak neye benzediği çocuklara sorulur. - Kağıt baş üstünde tutulur, neye benziyor sizce denilir. Çocuklar şapka, çatı, baca gibi farklı yanıtlar veriyorlar - Kağıt bele sarılır, şimdi neye benzedi. - Kağıt bacağa sarılır şimdi ne oldu? Sırasıyla kola, ellere, parmaklara, ayaklara sarılır kağıt ve her seferinde çocuklara neye benzediği sorulur. Daha sonra çocuklardan ellerindeki kağıtla bir şeyler yapmaları istenir. Çocukların yaptıkları şekiller tahmin edilmeye çalışılır. İsteyen tüm çocuklara şekil yapma fırsatı verildikten sonra gazete kağıtlarıyla nasıl sesler çıkarılabileceği sorulur ve çocukların verdikleri cevaplara göre ses çıkarma çalışması yapılır. Örneğin sallayınca nasıl ses çıkarır? Buruşturunca nasıl ses çıkarır? Silkeleyince nasıl ses çıkarır? gibi Son olarak gazetelerimizi yırtsak nasıl ses çıkarır? denilerek çocukların kağıtarı küçük parçalar halinde yırtmaları sağlanır. Yırtılan gazete parçaları üzerinde yürünerek nasıl ses çıkardığı, çıkan sesin neye benzediği üzerinde konuşulur. Daha sonra yırtık parçalar öğretmen tarafından toplanarak yukarıya atılır. Şimdi neye benzedi sorusu yöneltilir çocuklara. Çocuklar kar cevabına yönlendirilir. Buna fazla uğraşmanıza gerek kalmadan çocuklar direk kar diyorlar zaten Ve haydi kar topu oynayalım denilerek yerdeki gazete parçacıklarından toplar alınarak kar topu oynanır. Arada bir çocukları tutup gazete parçacıklarının içine yatırıp, .......'yı kara yatırdım, haydi çocuklar üzerine kar atalım, derseniz oyun çok daha zevkli bir hale geliyor. Çocuklar oyundan sıkıldıklarında daha doğrusu yorulduklarında çünkü sıkılmıyorlar haydi bir kardan adam yapalım denir. Gazete kağıtları toplanarak, çöp torbalarına doldurulur 3-4 torba oluşturulur bu şekilde. Çöp torbalarının ucu bağlanır. Çocuklara bu torbaların neye benzediği sorulur. Yanıtları alınır. Daha sonra çocuklar çöp torbalarından oluşturulan top sayısı kadar gruba ayrılır. Önlerine makas, yapıştırıcı, şişe kapakları, ipler, kumaş parçaları, farklı kağıt parçaları Biz bu etkinlik için elişi kağıdı, fon kartonu, oluklu mukavva ve grafon kağıdı çalışmalarından artan parçaları kullandık ve aklınıza gelebilecek her türlü artık materyal çocukların önüne konur. Ve çocuklara "Sizler şimdi bir sergiye hazırlanan heykeltraşlarsınız. Bakalım sergimize nasıl ürünler yapacaksınız" denilir. Biz çalışmalar yapılırken hiç müdahale etmedik. Çok güzel eserler çıktı ortaya. O eserleri de Anaokulu girişindeki dolaplarımızın üzerinde sergiledik. Çocukları almaya gelen velilere çocuklar kendi çalışmalarını tanıttılar. Hem çocuklar, hem de öğretmenler açısından çok keyifli bir çalışma. Çocuklar tekrar tekrar istiyorlar. UÇURTMA DRAMASI Öğretmen ve çocuklar sınıfta dağınık şekilde dururlar. Öğretmen Kollarınızı yana açın ve bir uçurtma gibi durun Şimdi herkes bana hangi renk olduğunu söylesin. Öğrencilerin renklerini ifade etmelerine fırsat verilir. Evet şimdi yavaş yavaş gökyüzüne yükseliyoruz. Yavaş yavaş ayak ucuna yükselmeleri istenir. Artık gökyüzündeyiz. Bir uçurtma gibi sağa sola zikzak çizerek uçun Çocuklardan söylenenleri dramatize etmeleri istenir. Şimdi sıra ile herkes aşağıda gördüklerini anlatsınSıra ile öğrencilerden ifade etmeleri sağlanır. Yoooo… olamaz rüzgar çıktı ve çok sert esiyor vvvvvuuu….Öğrencilerden daha savruk hareket etmeleri beklenir Rüzgârla baş etmek çok zor olmaya başladı. Hadi aşağıya inin Aşağı inmeleri ve yerlerine oturmaları istenir. RENKLER ÜLKESİ Renkler korosu çocukların hepsinin elinde,ait oldukları rengi simgeleyen balonlar ve başlıkları da simgeledikleri en arka sırasında kahverengi,siyah ve beyazı simgeleyen çocuklar yedi renk çocuk sırayla birer adım öne çıkarak konuşurlar. KIRMIZI Biz tam yedi kardeşiz TURUNCU Güneş bizim annemiz SARI Gökkuşağı evimiz MAVİ Biz tam yedi çiçeğiz LACİVERT Doğa bizim ülkemiz MOR Biz tam yedi çocuğuz KORO Işıkla oluşuruz Resimde buluşuruz Korodaki tüm renk çocuklar el ele tutuşarak halka göre canlı yada teypten gelen müzikle dans ederek arada şarkı da renklerle ilgili olması söylediği iki dize de ezgilenerek ve dans bitice sahneye ressam ve hemen arkasından da çiçekli çocuklar korosu elinde paleti ve fırçası oluşturacağı resmin izleyiciler tarafından görülebilmesi için kağıdın yeterince büyük olması gereklidir. KIRMIZI Elindeki kırmızı gülü sallayarak gelir.Kırmızı gül göz süzüyor. RESSAM Kağıda gül çizerken Kırmızı güle bakın,dikeninden sakının TURUNCU Turuncu bir çiçekle gelir. Çiçeğini sallar.Turuncuyu alalım güneşi boyayalım RESSAM Kağıdın sağ üst köşesine güneş resmi yaparken Güneşimi boyadım,ısındım,aydınlandım. SARI Elinde papatyalarla gelir,çiçeğini sallar.Altın gözlü papatya,güler yüzlü papatya RESSAM Kağıdın alt tarafına papatyalar çizerken. Papatyasız kır resim hoş olmaz YEŞİL Elinde yeşil yapraklı bir dalla gelir. Yeşil ağaçla çimen,resme girsinler hemen RESSAM Bir ağaç resmi yaparken.Doğa yeşilsiz olmaz,insan doğasız olmaz MAVİ Mavi gök mavi deniz,martılar nerdesiniz? RESSAM Göğü ve denizi maviye boyarken. Küçük mavi dalgalar,mavi gökte bulutlar LACİVERT Elinde bir menekşeyle sallar. Lacivert bir menekşe,çocuğun yüzünde neşe RESSAM Menekşeleri çizerken. İşte güzel menekşe,bakıyor hep güneşe MOR Elinde leylak ve sümbüllerle girer,çiçekleri sallar. Mor leylakla sümbül,doğaya ödül. RESSAM Leylak ve sümbülleri çizerken Dağın yücesi mordur,resim yapması zordur. Aferin sana ressam. Resmimiz oldu biraz mora boyar KAHVERENGİ Hayır olmadı tamam. Nerde kahverengi topraklar?Toprak rengi o dağlar? RESSAM Dağları toprakları kahverengiye boyarİşte dağlar oldu tamam BEYAZ Hayır tamam beyaz bulutlar?Köpük köpük dalgalar? RESSAM Denize dalga köpükleri,göğe beyaz bulutlar ekler. Dalgalarla bulutlar. Resmimiz oldu tamam. SİYAH Hayır hayır olmadı. Nere kara kayalar?Kara kanatlı kuşlar? Ressam kaya resmi yapar,kuşların kara kanatlarını çizer bazı eksiklerini tamamlar. RESSAM Ne dersiniz oldu mu? Seyircilerin isteklerini yanıtlamaya çalışır gibi Ne dediniz?Bir ev mi? Hemen küçük bir ev kondurur resme.Seyircilere oynayan çocuklar mı? İşte... Seyircilerin istekleri olursa ekler. Balonlu çocuklar korosu,çiçekli çocuklar korosu,ressam el ele tutuşarak bir halka çiçeklerle ilgili bir şarkıyla dönerlerken oyun biter YAĞMUR Çocuklar daha önce boşaltılmış alanda ayakta durular. Öğretmen hepimiz gökyüzündeki bulutlarız. Bir rüzgar esti, bulutlar hareket etmeye başladılar.çocuklar sağa sola hareket ederler. üşüdüler, bulutlar birbirine sokuldular. tekrar rüzgar esti, vuu..vu..vuuu...öğretmen rüzgar sesini taklit eder.Bulutlar hareket etmeye başlar. çocuklar birbirinden uzaklaşarak sağa sola hareket ederler. Yağmur olarak yere düştüler.yere çömelirler. SEÇİM öğretmen çocuklara rol dağılımı bazıları asker,bazıları düşman,kızlarda askerlere yemek yapan anneler çocuklara çocuklar düşmanlar yurdumuzu sarıyorlar,herkesi evinden atıyorlar,herkes düşmanlarla mücale ediyor savaşıyor içlerinden geldikleri gibi yapmaya askerlere yemek sonra atatürk ve askerleri gelerek düşmanları yurdumuzdan devreye yeni bir yönetim kuralım seçim yapalım hazırlanmış kağıtlar çocuklara verilir ve seçim kazanan başbakan seçilen çocuklara "çocuklar bu günü size armağan büyüyün vatanımıza hayırlı evlatlar olun ülkemizi koruyun" sonra müzik eşliğinde özgün olarak dans edilir. İYİLİK MELEĞİ OYUNCU SAYISI Tüm sınıf MALZEME Yok UYGULAMA 1 AŞAMA Gruptaki çocuklar iki alt gruba ayrılırlar Gruplardan birindeki çocuklar “İYİLİK MELEĞİ” rolünü üstlenirler Diğer gruptakiler ise, kendilerine iyilik yapılacak olanlardır İyilik meleği rolündeki çocuklar, diğer gruptaki çocuklardan birini, kendisine söylemeden seçerler gün boyunca yarım gün boyunca, kendi kararlaştırdıkları üç iyilik üç olumlu davranış yaparlar Süre sonunda tüm grup toplanır ve kendisine iyilik yapılan çocuklar, hangi çocuğun kendilerinin iyilik meleği olduğunu tahmin edip, kendilerine yapılan “üç iyiliği” anlatırlar Yine oyuncular yavaş yavaş şişerler Fakat sonunda ağzı açılan bir balon gibi olmaları söylenir Çocukların istekleri doğrultusunda uygulama tekrarlanılır Sonunda da tartışma sorularına geçilir 2 AŞAMA İki grubun rolleri değiştirilerek devam edilir Yani birinci aşamada, iyilik emeleği olan çocuklar, ikinci aşamada kendilerine iyilik yapılan çocuk rolünü alırlar NOT Kendisine iyilik yapılan çocukların, iyilik meleklerinin kim olduğunu, verilen süre boyunca bilmemeleridir TARTIŞMA SORULARI Öncelikle her çocuk, kendisine iyilik yapan çocuğun adını söyler 1 TANIMSAL DÜZEY • Yapılan iyilikler nelerdir? • Yapılan davranışlar neden iyidir? 2 DUYGUSAL DÜZEY • Yaptığımız bu çalışmayı sevdiniz mi? • İyilik yapan rolündeyken ne hissettin? • İyilik yapılan rolündeyken ne hissettin? 3 BİLİŞSEL DÜZEY • Olumlu davranışlar nelerdir? • Olumsuz davranışlar nelerdir? 4 YAŞANTISAL DÜZEY • Hiç bugüne kadar balonunuz patladı mı? • Başka balon çeşitleri var mı? ÖN YARGININ KÖTÜLÜKLERİ Bir gün ay,güneş,bulut,dünya konuşmaya başlamışlar… Ay Ben geceleri ortaya çıkarım gökyüzünü aydınlatırım. Güneş Bende ışık kaynağıyım herkesi ısıtırım. Bulut Ben yağmur,kar,dolu,yağdırırım,gökyüzünü kaplarım. Dünya Benimse üstümde ucsuz bucaksız ormanlar,okyanuslar,denizler,insanlar,hayvanlar, bitkiler ve de bir çok güzellik var. Güneş Dünya kardeş sana bir soru sora bilir miyim?. Dünya Tabiî ki güneş kardeş sora bilirsin. Güneş Senin üstündeki insanları ben çok merak ediyorum nasıllar acaba.O sırada ay da atılıp. Ay Evet bende çok merak sorucaktım ama nasıl soracağımı bilememiştim. Bulut Niye merak ediyorsunuz ki? Çokta merak edecek bir şey yok ki. Dünya Çok merak ettiğseniz görün bakalım nasıllarmış? Güneş Tamam o zaman. Ay Bana da uyar. Bunu üstüne; dünya kendi etrafında dönmüş bir gün olmuş. Ay dünyanın etrafında dönmüş 1 ay Güneşin etrafında dönmüş 1 yıl sırada Bulut durmuş olup biteni izliyormuş. Ay yaklaşmış Güneş uzaklaşmış kış arada Bulut tan yağmur ,kar, dolu, yağmış. Güneş Dünya’ya yaklaşmış yaz eski haline yaklaşıp, uzaklaşma sıralarında ilkbahar,sonbahar şey bittikten sonra yeniden toplanıp konuşmaya başlamışlar. Dünya İnsanlar nasılmış öğrendiniz mi? Güneş Hepsi çok kötü her şeyde kendilerini düşünüyorlar çok benciller. Ay Haklısın Güneş kardeş; birine bir şey olsa öbürü hiç etmek yerineyse kötülük yapıyorlar. Bulut Yanılıyorsunuz kimseye ön yargılı davranmayın çok kötü bir şey bu çok ayıp. Dünya Bir saniye insanları benden iyi kimse onlar benim üzerimde içerilerinde kötüleri var ama bir,iki kişi kötü diye hepsi kötü değil. Birinin bir şeyi olsa koşar yardım sakın unutmağın hiçbir şeye veya hiçbir kimseye ön yargılı davranılmaz… Güneş Özür dilerim bir daha kimseye ön yargılı davranmıyacağım. Ay Bende özür dilerim ve bende kimseye ön yargılı davranmığacağım MEVSİMLER 4 mevsim sırayla kendilerini anlatmaya başlamışlar. İlk olarak Sonbahar konuşmaya başlamış. Sonbahar Ben yazdan sonra gelirim. Benim zamanında hayvanlar barınacakları evleri hazırlarlar o barınakları kışı geçirmek için ellerinden geldikleri kadar yiyecekle doldurmaya çalışırlar. İnsanlarda evlerinde kışın yakacaklarını alırlar ama onlar yiyecek sıtoğu yapmazlar. Çünkü onlar kışın yiyeceklerini dışarıdan alabilirler. Ben geldiğim zaman ağaçlardaki yapraklar sararır ve dökülmeğe başlar. Çiçekler solmaya başlar ve de son olarak güneş uzaklaşmaya başlar. Ben den sonra ise kış gelir. Kış Ben de ise insanlar o aldıkları yakacakları yakarak ısınırlar ve çok kalın giyinirler. Hayvanlar ise kış uykusuna yatarlar. Benim geldiğim zaman güneş çok uzaklaşmış olur. Benim mevsimimde çiçek olarak tek kardelen açar. Aaaa! neredeyse unutuyordum. Ben geldiğim zaman kar, yağmur, dolu yağar, hava genelde kapalı olur, bulutların renkleri değişir. Ama sonradan her şey eski haline döner ve ilkbahar gelir. İlkbahar Ben geldiğimde doğa derin bir uykudan uyanır. Çiçekler açar ağaçlar yeşerir hayvanlar uyanır uykucuları da uyandırırlar. Herkes bir mutluluk içinde etrafta dolaşır hayvanlar uzun bir uykudan sonra bir birlerini selamlarlar. Sanki doğa şarkı söylemeye başlar. Çok güzel çiçek, ağaç kokuları her tarafa yayılır. Güneş gittikçe yaklaşmaya başlar. İnsanlarda kışın etkisini üstlerinden atarak çiçekleri koklar o kışın giydikleri giyeceklerin yerine daha ince ve rahat kıyafetler giyinirler. Sonrada yaz gelir. Yaz Evet ben gelirim herkesin içini ısıtırım. Herkes mutluluk içerisinde yazın tadını çıkarılar. Çocuklar etrafta koşup oynarlar. Etrafta kuş cıvıltıları, hayvan sesleri, şelalelerin şırıltıları ve daha bir sürü güzellikler. Gökyüzü parıldar, güneş iyice yaklaşır ve en çok benim zamanımda gökyüzünde kalır. Ya gece ise parlar her şey çok nettir. Tırtırlar kozalarından çıkarak kelebeğe dönüşürler. Hayvanlar şarkı söylerler etrafta dans ederler. Her şey sanki bir orkestra şefinin uyum içinde yönettiği bir senfoni gibi sürüp gider YAZ GELDİ HAYDİ PLAJA Topluca yapılacak olan pandomim öncesi hazırlıklar yapılır. • Sınıfın ortasına renkli bant yapıştırılır, deniz ve sahil bölümü birbirinden ayrılır. Sahil bölümüne minderler ve hasırlar konulur. • Çocuklar, öğretmenin önderliğinde, plaj çantalarına gerekli olan eşyaları, malzemeleri mayo, havlu, hasır, güneş yağıyerleştirir gibi yaparlar. Sonra ikişerli olarak el ele tutuşup plaja giderler. • Plaja gelindiğinde önce yere hasır serilip oturulur. Sonra, bir masanın ya da perdenin arkasında mayo giyilir gibi yapılır. Çocuklar birbirlerinin vücudunu güneş yağı ile yağlarlar ve kilimlerin üzerine önce sırt üstü, sonra yüzükoyun, sonra da sağ ve sol yanlarına yatarlar öğretmen de aynı hareketleri yapar. • Sonra renkli bantla belirtilmiş olan deniz kenarı hattını geçip denize girerler yan yana dizilmiş yumuşak minderlerin üzerine atlarlar. Denizde isteyen yüz üstü, isteyen sırt üstü yüzer. Denizden çıkınca kurulanır. Mayolar çıkarılıp, şortlar giyilir. Hasırlar toplanır, eve dönülür. • Öğretmen Yaptığımız geziyi, baştan sona kim anlatmak ister? —Plaja ne yapmaya gittik? —Plaja giderken yanımıza neler aldık? Niçin? —Neden güneş yağı ile yağlanırız? —Denize girmeden önce ne giyilir? —Denizde kaç türlü yüzeriz? Gösterin. —Denizden çıkınca neyle kurulanırız, neden? —Mayomuzu denizden çıkar çıkmaz niçin değiştiririz? —Yalnız başımıza denize niçin girmemeliyiz? —Denize çöp olarak neler atılıyor? —Denize niçin çöp atmamalıyız? —Denize çöp atanlara karşı ne yapılabilir? —İnsandan başka neler yüzer? —Denizde yaşayan canlılar nelerdir? 1. SAYILARI ÖĞRENİYORUM Öğretmen eline aldığı küçük bir topu belli bir sayıya kadar elinde atıp tutarak saydırır. Daha sonra herhangi bir öğrenciye topu atar. Öğrenci ise öğretmenin kaldığı yerden saymaya devam eder. Öğretmen dur değince öğrenci topu bir başka arkadaşına atar ve bu sefer yeni öğrenci saymaya diğer arkadaşının kaldığı yerden devam eder. Oyun bu şekilde devam eder. Örnek 2, 4, 6, 8, ......... 2. ÖYKÜYÜ DEVAM ETTİRME Öğretmen bir öyküyü başlatır. “ Bir gün küçük bir ülkedeki kral uykudan kalkmış ve aynaya bakmış. Bir de ne görsün............” öğretmenin seçtiği öğrenci devam eder. Daha sonra öğretmen o öğrenciye teşekkür ederek başka bir öğrenciye söz verir ya da öğrenciye bir başka arkadaşını seçmesini söyler. Not Öyküye yapılacak katkı bir kelime olabilir birkaç cümlede, önemli olan öyküyü bir kelimede olsa ilerletebilmektir. Öykü bir şekilde tamamlanmalıdır. Öykü tamamlanıncaya kadar bir öğrenci birkaç kere söz alabilir. 3. HAREKETLE BUL Öğrenciler bir çember yapılır. “ Çember nedir?” diye sorulur. İçi boş bir yuvarlak diye yanıtlanır. Daha sonra içine birkaç öğrenci sokulur. Bu sefer “Ne oldu?” diye sorulur. Daire cevabı verilir. Aynı şekilde kare ve üçgen şekilleri de öğretilebilir. 4. MEVSİMLER Önce mevsimler konusu sınıfta kısaca anlatılır. Sonra sınıf gruplara ayrılır. 4 Grup her gruba canlandıracağı mevsim fısıldanır. Öğrenciler kendi aralarında anlatacakları mevsimi çalışırlar. Öğretmen bu esnada öğrencilere fikir olarak yardımcı olabilir. Sunum aşamasında öğrenciler hem canlandırma yaparlar hem de sınıfa mevsim ile ilgili ipuçları verirler. Canlandırma sonunda canlandırılan mevsimi sınıfın bulması istenir. Bütün grupların canlandırması bitince gruplar birbirlerini eksikleri yönünde eleştirmeye başlarlar. En iyi canlandıran grup alkışlanır. 5. ÇÜNKÜ İLE ANLATMA Öğretmen ya da bir öğrenci herhangi bir olayı tanımlar. Sonraki çocuk “çünkü” diyerek o olayın nedeni olabilecek başka bir olay ya da kişiyi bulup söylemeye çalışır. Örnek Adamın ceketi ıslandı. 1- çünkü yanına şemsiye almamış 2- çünkü çok yağmur yağıyormuş. 6. MEKANİK ÇALIŞMAYI ANLATMA Duyu organlarının ya da vücut sistemlerinin öğrencilere mekanize edilerek anlatılması. Örnek Sindirim sisteminin anlatılması; İki öğrenci ağız, bir öğrenci ise lokma olur. 4 öğrenci boğaz ve yutak, iki öğrenci mide, iki öğrenci özsular, dört öğrenci ince bağırsak, dört öğrenci kalın bağırsak ve bir öğrencide anüs olur. Lokma ağızdan girer ve tüm organları geçerek anüsten çıkar. Bu geçiş esnasında öğrenciler elleriyle çeşitli hareketler yaparlar. Örneğin lokma midedeyken iki öğrenci lokmayı birbirlerine doğru itip çekerler. Öğretmen gerekirse lokmanın geldiği her yeri adım adım açıklayabilir. Tabii bu esnada “Lokma şimdi hangi organda?” şeklinde sorularda sorabilir. Günlük temizlik, selamlaşma, haberleşme, fotosentez, aile ortamı vb. konular canlandırılabilir. DRAMA ÖRNEĞİ 1 Bu sınıfta bir kişinin dışarıda bir nöbetçi öğretmenle tartışıp ona vurup kaçtığını gördünüz. Sınıfa döndüğünüzde sınıf içindeki tavrınız ne olurdu? 1. Alkışlarız. 2. Öğretmenden özür dileyecek birkaç kişi seçeriz. 3. Hiçbir şey görmemiş duymamış gibi yaparız. 4. Arkadaşımızla konuşup özür dilemesini sağlarız. 5. Sınıfın adını kötüye çıkardığı için onunla sınıfta hiç kimsenin konuşamamasını sağlarız. DRAMA ÖRNEĞİ 2 Sınıfta çok zor ve önemli bir dersten sınav var. Ama siz hiç çalışmadın. öğrencilerden ikisine hitaben söylüyoruz. Arkadaşınla kafa kafaya verip. Kopya çekmeye karar veriyorsunuz. Konu Karar verme ve kopya yöntemini tartıştırıyoruz. DRAMA ÖRNEĞİ 3 Öğrenciler 4 gruba ayrılır. Aşağıdaki tümceler yazılmış kağıtlar kendilerine verilir. 1. Acaba nasıl davranmalıyım? 2. Hani bir daha yapmayacaktım? 3. Doğru mu? 4. Anlayamadığım bir şey var mı? 5. Nasıl merak ettim biliyor musun? 6. İlk kez mi oluyor sanki? 7. Bütün bunlar gerçek mi? 8. Neden ayrıntıları anlatmak istemiyorsun? 9. Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? 10. Bunu konuyla ne ilgisi var? Yanıtlarını birer konuyla karşılarına yazmaları istenir. Süre sonunda gruplardan ortaya çıkan konuları sınıf içinde canlandırmaları istenir. DRAMA ÖRNEĞİ 4 Okul yaşamları boyunca çeşitli davranış ve tutumlarıyla, olumlu yönleriyle hiç unutamadıkları ve olumsuz yönleriyle hiç unutamadıkları öğretmenlerini gözlerini kapatarak hayal etmeleri istenir. Ve ardından sorulur. Yıllar sonra bu öğretmeninizle karşılaştığınızda öğretmeninize ne söylemek isterdiniz diye sorulur. Öğrencilerden birkaçına söz verildikten sonra sınıfta söz almayan diğer öğrencilere şu sorular yöneltilir. 11. Öğrenciler öğretmenlerini sevmedikleri için mi? 12. Dersi sevmedikleri için mi? 13. Yoksa okulu sevmedikleri için mi böyle davranıyorlar? 14. Öğretmenin öğrencilere karşı davranışı haklı mı haksız mı? 15. Öğretmen sizce nasıl davranmalıydı? 16. Sizce bu sınıfın her hangi bir problemi var mı? Eğer varsa sizce çözüm yolları nelerdir? KARDA EĞLENCE Öğretmen yüksek sesle anlatmaya başlar Kar yağıyor,bahçeye çıkmak için giyinelimPalto,çizme,eldiven gyme hareketleri Her taraf karla kaplı haydi karda yürüyelimAyakalrı kaldırarak ve dizleri bükerek yürüme Kardan adam yapalımyere eğilme karı avuçlama ve kardan adam yapma hareketleri Üşüdük,ısınalımZıplama kolları hareket ettirme,elleri birbirine sürtme Şİmdi de kartopu oynayalımkar topu yapma birbirine atma karları kürekleyerek yolları açalımkürekle karları iki tarafa atma Sınıfa dönme zmanı geldikoşarak hoplayarak yürüme içeriye girelim. TAŞIT Çocuklar araba ,kamyon,tren,motosiklet gibi taşıt araçları olur,trafiğe ambulans ,biride trafik polisi kendine özgü sesi çıkarır ve hareket eder .Derken arabalar kaza yapar, ambulansla hastaneye götürülürBu ve benzeri olaylarla öykü genişletilir LEYLEK Ormana leylekler gelmiş dizlerini karınlarına çekerek leylek yürüyüşü taklidi yapılır. Ormanda do*laşmış, dolaşmış, sonra uykuları gelmiş. Tek ayaklarını karınlarına çekerek gözlerini kapatmışlar. Bu sırada or*mana bir avcı gelmiş. Tüfeğini doğrultmuş, etrafa ateş et*miş. Leylekler uyanmış, uçmaya başlamışlar Herkesin bildiği üzere okullarımızda bilimi sevdirmek üzere Tübitak tarafından finanse ve destek gören Tübitak 4006 etkinlikleri yapılmaktadır. Bu doğrultuda çok fazla örnek proje bulunurken bu yazımızda sizlerin kullanabileceği örneklerden bahsedeceğiz. Bu örnekler sadece fikir vermek amaçlı olup herhangi bir telif hakkına tabi değildir. 3D YAZICI İLE İNOVASYON ÖZET Projemizde öncelikle okulda kurulacak olan matematik atölyesinde 3 boyutlu tasarım eğitimi verilecektir. Bu eğitimlerin tamamlanmasına mukabil tersine mühendislik eğitimlerini de alan öğrencilerimiz öncelikle birtakım tasarımlar yapacak ve düşünsel öğelerin somutlaştırılması kapsamında ürünler ortaya koyacaklardır. Ayrıca var olan çalışmalara tersine mühendislik uygulaması ile yeni boyutlar kazandırmaya çalışacaklardır. Tasarlanan tüm bu ürünler 3d yazıcıdan çıktı alınarak somutlaştırılacak ve ar-ge incelemesine alınacaktır. Varsa eksikler ve hatalar düzeltilerek ürünlerin ikmali sağlanacaktır. Ayrıca bu çalışmalara entegre edilecek olan arduino elektronik devre kartları eğitimleri de yine matematik atölyesinde verildikten sonra kodlamalarla birlikte mini robot üretimi de yapılacaktır. Böylece tüketen değil, üreten bir nesil yetiştirilmesi için önemli adımlar atılmış olacaktır. AMAÇ Bu projemizde amacımız çağımızın ve endüstri devriminin en önemli argümanlarından olan 3 boyutlu yazıcı ile bir takım ürünler ortaya koymak ve bu ürünlerin gelişimini sağlayacak bir alt yapı oluşturmaktır. Bununla birlikte öğrencilere 3 boyutlu tasarım eğitimi de verilerek öğrencilerin kendi materyal ve ürünlerini sağlamak var olan ürünleri geliştirmeyi de amaçlamaktayız. Buradan elde edilecek ürünlere arduıno kodlama kitleri de entegre ederek mini robot tasarımları oluşturmayı da planlamaktayız. Bu sayede katılımcılar ve öğrenciler teknolojinin bu nimetinden hem istifade etmiş olacaklar hem de bu teknolojiyi gerek öğrenim hayatlarının gerekse sosyal yaşamlarının bir parçası olarak kullanmaya devam edeceklerdir. Bu projemizin fuar sonrası da yaygın bir şekilde kullanılması da planlanmaktadır. YÖNTEM Projemizde aslında çok yönlü kazanımlar söz konusudur. Bunlardan ilki, öğrencilerin 3 boyutlu tasarım eğitimleridir. Bu eğitimler öğretmenlerimiz tarafından verilecektir. Bu eğitime binaen tersine mühendislik eğitimi de verilecektir. Çünkü yenilikçi gelişimin vazgeçilmez bir parçası olan tersine mühendislik olmazsa olmazdır. İkinci bir kazanım; endüstri devriminin önemli parçalarından biri olan 3d yazıcı kullanımı ve slıcer katmanlama eğitimi alan öğrencilerimiz 3d yazıcı bakım ve tamirini de öğreneceklerdir. Üçüncü kazanımımız ise fiyatı yüksek olan bir takım materyalleri çok daha ucuza mal edebilmektir. Örneğin yapılması planlanan “topolojik düğümler”in ortalama satış fiyatı 35-40 tl iken bunların 3d yazıcı ile yapılması maliyeti 5-6 tl civarındadır. Ayrıca ortaöğretim matematik fizik gibi derslerin müfredatında kullanılabilecek materyallerin imalatı da planlanmaktadır. Bir diğer kazanımımız ise şudur ki bizce en önemlisi de bu Eli olmayan insanlara 3 boyutlu yazıcı ile robotik el yapmayı planlıyoruz. Gerek doğuştan eli olmayan amniyotik band sendromu, gerekse sonradan elini kaybetmiş kişilere ulaşarak gerekli izinler dahilinde “robotik el” yapılması planlanmaktadır. Bu robotik ellerin maliyeti yaklaşık 50 tl civarındadır bu maliyet okulumuz tarafından karşılanacaktır. Halbuki hareket yeteneği olmayan medikaller tarafından satılan protez ellerin maliyeti 3000 tl civarındadır. Şu halde; Bir insanın hayatına dokunan bir genç öğrencinin ileriye dönük ne gibi hedef ve motivasyon ile dolduğunu, Çok daha işlevsel bir ele, işlevsiz bir el yerine; üstelik maliyetsiz şekilde ulaşmış bir insanın gençlere, geleceğe, devletine ve milletine olan inancının zirve yaptığını, Bu projeyle yaşayarak görmüş olacağız. PİSAGOR’UN ADALET KUPASI ÖZET Dünyaca ünlü Sisamlı Pisagor, Yunan filozof ve matematikçidir. Ünlü Matematikçinin buluşu olan bu ilginç bardağın çok önemli ve anlamlı bir özelliği bulunmaktadır. Pisagor’un 2 bin 500 yıl önce icat ettiği Adalet Kupası Dikea Kupa ters Çan biçimindedir ve ilginç bir özelliği vardır. Kupanın altında bir delik vardır ancak sınırları aşmadığınız sürece kupa içindeki dökülmez. Kupanın içinde bir sınır vardır ve bu sınırdan fazla doldurursanız içindekiler alttaki delikten tamamen akar. Adalet Kupasının bu ilginç özelliği adeta şu mesajı verir “Aza kanaat getirmeyen çoğu bulamaz.” Bir diğer çıkarılacak ders de şu olabilir “İnsan bazen yaşamın sundukları ile yetinmeyi bilmelidir, zira daha fazlasını arzularken elindekiler de kayıp gidebilir…” Pisagor tarafından tasarlanan bir diğer adı “Aç gözlülük Kupası” olan bu projemizin katılımcılara güzel bir mesaj sunacağı kanaatindeyiz. AMAÇ Milattan önce 4. ve 5. Yüzyıllarda yaşamış olan ve bilimsel buluşlarıyla adını günümüze kadar taşımayı başarmış olan bu ünlü matematikçinin ortaya koyduğu bu ilginç kupanın yapısını araştırmak ve incelemek için başlattığımız bu projemizin amaçlarını şöyle sıralayabiliriz * Matematik dersine yönelik farkındalık oluşturmak ve olumlu tutum geliştirmek * Fizik ile Matematik arasında inkar edilemez bağlar bulunduğunu katılımcılara ve öğrencilere göstermek. * Suyun sahip olduğu kohezyon kuvvetinin varlığını deney yoluyla ortaya koymak. * Konuya ilişkin olaylar arasında sebep sonuç ilişkisini kurarak analitik düşünmeyi sağlamak * Öğrencilerin sorumluluk bilincini kazanmalarına yardımcı olmak * Adalet kupasını hem 3D yazıcı ile hem de günlük yaşamda kolayca elde edebileceğimiz malzemelerle yapılabileceğini göstermek YÖNTEM Öncelikle öğrencilerle birlikte STEM atölyesinde konuyla ilgili araştırma yapılacaktır. İlgili öğeler ile birlikte hem 3 boyutlu tasarım yapılacak hem de günlük yaşam malzemeleri ile yapılabilecek kupa ile ilgili bilgi toplanacaktır. Daha sonra elde edilmiş olan 3 boyutlu tasarımın çıktısı 3 boyutlu yazıcıdan alınacaktır. Gerekli inceleme ve testlerden sonra kupanın gerekli görülmesi halinde geliştirilmesine kullanım şekline dair öğrencilerle bir karara varılacaktır. Ayrıca günlük yaşam malzemeleri ile yapılması planlanan Adalet Kupası’nın yapımı için ön hazırlık ve malzeme temini sağlanacaktır. Eğer malzemelerin maddi tutarı fuar bütçesinde bir ağırlık yaratmayacaksa bunlar bazı katılımcılara ve öğrencilere hediye edilecektir. Fuar esnasında projemizin sunumunda özellikle bilimsel yönüne dikkat çekilecek, sebep sonuç ilişkisinin katılımcılar tarafından ortaya konmasına özen gösterilecektir. Öğrencilerin ve katılımcıların hem fizik hem de matematik derslerine olumlu tutum geliştirmeleri için de azami hassasiyet gösterilecektir. Ayrıca 3 boyutlu yazıcının bu alanda da kullanılmasının avantajları göz önüne serilecektir. Çünkü hazır satılan Pisagor Kupası piyasada en az 40-45 TL iken 3 boyutlu yazıcı ile yapımının maliyeti yaklaşık 6-7 TL civarı olması beklenmektedir. Bu projede Pisagor suyun kohezyon kuvvetini kullanarak insanlığa “kanaatkarlığı” ve “aç gözlü olmamayı” öğütlemenin farklı bir yolunu bulmuştur. Biz de buna benzer şekilde öğrencilerimizle bilimsel bir gerçeği farklı bir sunumla bir “değerler eğitimi”ne dönüştürmeye çalışacağız. . . AKLINDA BİR SAYI TUT ÖZET Çocuk yaşlarda oynadığımız basit matematik oyunlarından biri olan aklında tuttuğun sayıyı tahmin etme bulma olayını geliştirerek yeni bir oyun oluşturduk. Her ne kadar bilinen oyunun algoritması çözülebilir seviyede olsa da bu yeni oyunun “şifreleri” kolayca çözülebilecek gibi durmuyor. Bunun nedeni ise eski Çin medeniyetinde kullanılan bir tür hesap cetvelinden esinlenerek elde edilmiş olmasıdır. Bu projede katılımcılara öğrencilere akıllarında bir sayı tutmaları istenir. Akabinde katılımcıya öğrenciye üzerinde bir takım sayılar bulunan tablolar duruma göre 6, 7 veya 8 tablo olabilir gösterilerek tuttuğu sayının hangi tablolarda olduğu sorulur. Verilen cevaba göre tuttuğu sayı tahmin edilerek cevaplanır. İlk etapta bu tahmin edilebilir bir durum gibi görünse de tutulan sayının 1 – 120 aralığında ya da 1 -250 aralığında olduğu düşünüldüğünde bu hiç de kolay olmayacaktır. AMAÇ “Matematik evrenin yaradılış dilidir” der ünlü filozof ve bilim adamı Galileo. Buna katılmakla birlikte, gerek ülkemizin gerekse dünyanın bir çok ülkesinde bu dil ya konuşulmuyor ya da konuşulsa da anlaşılmıyor. Belki de konuşulan şey ilgi çekici değildir. Peki bu “evren dili” ilgi çekici hale nasıl getirilebilir? Bu soruya cevap verebilme amacıyla oluşturmaya çalıştığımız projelerimizden biri de “Aklında bir sayı tut” projesidir. Bu projenin yapılmasının amaçlarını şöyle sıralayabiliriz * Katılımcıların öğrencilerin matematiğe olan ilgisini artırmak * Matematiğin en önemli amacı olan evrensel denge amacının sonuçlarından birini ortaya koyma * Eski Çin medeniyetinde kullanılan argümanları günümüz matematiğine entegre etme * Sayıları renklerle ilişkilendirmeye çalışarak yeni bir yöntem geliştirme * Üslü sayıların farklı bir yönüne dikkat çekmek YÖNTEM Prof. Dr. Ali DÖNMEZ’in “Matematiğin Öyküsü ve Serüveni” ansiklopedisinin 5. Cildi olan “Çin, Japon ve Maya Matematiği” kitabının 134 – 161 sayfalarında bahsi geçen eski Çin uygarlığının ürünlerin ağırlıklarının ölçülmesinde kullandığı ve ikinin kuvvetlerine göre ayarlanmış olan bir tür hesap cetvelinden yola çıkarak oluşturduğumuz bu projemizin temelinde yatan olay şöyledir Eski Çin uygarlığında, kral vezirinden şöyle bir talepte bulunur 1000 tane altını 10 tane keseye öyle bir şekilde dağıt ki senden hangi sayıda altın istersem isteyeyim keselerin ağzını açmaksızın bana o sayıda altın ver. Vezir bunu başarır. Altınları keselere 1, 2, 4, 8, 16, 32, 64, 128, 256, 489 şeklinde dağıtır. Son kese hariç diğer sayıların hepsi 2’nin kuvvetleridir. Son kese ise 1000’e tamamlamak için kalan sayıdır. Bu sayılar daha sonra Çin’de bir tür hesap cetveli olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu olay aslında matematiğin bir estetik yönüne daha dikkat çekmektedir; “En az sayıda argüman kullanılarak en fazla verim nasıl elde edilir?” sorusuna da verilmiş bir cevaptır. Biz de bu argümanları bir oyuna çevirmek istedik. Oyunu şöyle kurguladık Öncelikle kaç tablo ile çalışacağımızı belirliyoruz. Örneğin eğer 7 tablo ile çalışacaksak 2’nin sıfırıncı kuvvetinden başlayarak 6. kuvvetine kadar olan sayıları tabloların ilk kutucuklarına yazıyoruz. Daha sonra bunların ikili toplamlarını, üçlü toplamlarını ve bu şekilde tüm kombinasyonlarını kullanarak tüm toplamlarını teker teker oluşturup tabloların diğer kutucuklarına yazıyoruz. Böylece oyunumuz oynanmaya hazır oluyor. Katılımcılara öğrencilere akıllarından bir sayı tutmalarını söylüyoruz. Tuttuğu sayılar hangi tablolarda var ise o tablonun ilk sayılarını zihinden topluyoruz. Ve sonuç kesinlikle bir tahmin değil MATEMATİK. Bu oyunu renkli kartonlara çizerek oyunu geliştirmeyi hedefliyoruz. Böylece her renge aslında bir sayı tahsis etmiş oluyoruz. Katılımcı tuttuğu sayının var olduğu renkleri söylediği zaman da aklındaki sayıyı tahmin edebiliyoruz. Oyunu uygulayan kişinin mental aritmetiğinin gelişeceğini de tahmin ediyoruz. ARDUINO İLE KODLAMA ÖZET Günümüzde gerek eğitim alanında olsun gerek bilişim alanında olsun vazgeçilmez argümanlardan biri de hiç şüphe yok ki elektronik kart tasarımıdır. Dünyanın bir çok gelişmiş ülkesinde, arduino ile kodlama eğitimi “standart bir eğitim paketi” halini almıştır. Nitekim bunun en belirgin kanıtları PISA, TIMMS, Kangaroo Mathematics gibi uluslar arası sınavlarda kodlama sorularına yer verilmesidir. Ayrıca ülkemizin en büyük eğitim portalı olan EBA’da da bu eğitimlere büyük önem verilmektedir. Bizler de bu doğrultuda arduino ve kodlamayı birleştirerek bir proje hazırlayacağız. Bu projemizde öğrencilerimize öncelikle EBA destekli olarak kodlama eğitimleri vermeyi planlamaktayız. Bir diğer projemiz olan “STEM Atölyesi”nde verilmesi planlanan bu eğitimlerin akabinde öğrencilere “DNS Arduino Eğitim Kiti” ile gerekli eğitimler verilecektir. Daha sonra öğrencilerin kendi tasarladıkları projeler, bir diğer projemiz olan “3D yazıcı” ile desteklenecektir. AMAÇ Bu projemizde kapsam; tamamen öğrencilerin ortaya koyacakları, sınırları hayal güçleri ile belirlenebilecek kadar geniş olsa da genel bir çerçeve çizerek amaçlarımızı şöyle sıralayabiliriz * Çağımızın en önemli eğitimlerinden biri olan kodlama eğitimini yaygınlaştırmak * Bilgilerini ürüne dönüştürebilen bir nesil yetiştirebilmek * Soyut bilgileri somut bilgilerle sentezleyebilen öğrenme ortamları oluşturmak * Elektronik devre kartlarının kullanımına binaen robotik çalışmalar yapmak * Diğer bir projemiz olan “3D Yazıcı İle İnovasyon” ile birlikte farklı STEM çalışmaları yapmak * Öğrencilerin okula olan ilgisini ve kendilerine olan özgüvenlerini artırmak * Öğrencilerin okulda gördükleri matematiksel fonksiyonların farklı uygulama alanlarını ortaya çıkarmak * 5E eğitim modeli baz alınarak öğrencilerin, bilgiye her seviyeden nasıl ulaşacaklarını yaparak yaşayarak öğrenmelerini sağlamak YÖNTEM Dünyanın bir çok ülkesinden STEM Science, Tecnology, Engineering, Mathematics çalışmaları oldukça yaygınlaşmıştır. Öyle ki ana okulundan üniversiteye kadar her kademede öğrencinin rahatlıkla adapte olabildiği STEM yaklaşımı Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde kendisine yer edinmiştir, vazgeçilmez olmuştur. Ülkemizde de son yıllarda yaygınlaşan bu yaklaşımın en önemli ayaklarından biri de hiç kuşku yok ki elektronik kart tasarım olayıdır. Tam olarak kart tasarımı demek yanlış olabilir; var olan bir anakart üzerine bağlanan bir takım sensörler, motorlar servo, step, DC ya da RC olabilir ve bunların birleştirici ana unsuru olan kodlama ile birlikte ürünler ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu projemizde öncelikle öğrencilere kodlama eğitimleri verilecektir. Bu eğitimler aşamalı olarak; – Kodlamanın ilk adımı olan algoritma mantığı verilecektir. – Dünyanın en büyük eğitim portalı olan EBA’daki kodlama yapılarından da yararlanarak aşamalı kodlama örnekleri oluşturulacaktır. – ya da gibi sitelerden de destek alınarak daha farklı kodlama eğitimleri verilecektir. Bu eğitimleri takiben öğrencilere Arduino kartı tanıtılacaktır. – Sensörlerin bağlanması ve veri alınması ile ilgili çalışmalar yapılacaktır. – Motorların bağlanması ve motorların istenilen ve en verimli haliyle kullanımına dair bilgiler verilecektir. İşte bu iki unsur kodlama ve Arduino birleştirilerek yeni ürünler ortaya konmaya başlanacaktır. Bu noktadan sonra ortaya konulan ürünlerin çeşitliliği tamamen öğrencilerin kendi fikir ve hayal güçlerinin sınırları ile belirlenecektir. ARŞİMET BURGUSU ÖZET Yüzyıllardır bilim insanoğlunun bir takım problemlerine çözüm arayarak gelişmiştir. Milattan önce 3. yüzyılda yaşamış olan Archimedes Arşimet bir çok önemli buluşa imza atmıştır. Bu buluşlardan biri olan “Arşimet Burgusu” suyun daha yükseklere taşınması problemine çözüm getirmiştir. Yaşadığı zaman dilimi baz alındığında bu gerçekten çok büyük bir icattır. Biz de Arşimet’in bu buluşunu araştırma ve geliştirme amacıyla bu projeyi oluşturmayı düşünüyoruz. Arşimet’in vidası, suyu yükseltmek için kullanılan bir tip pompadır. Silindirin içine iyice sıkıştırılmış vida şeklindedir. Üst kısmında vidayı döndürmeye yarayan bir kol bulunur ve suyun içindeki alt kısımdan çevrilen kolun bulunduğu üst kısma su taşır. Kol makine, el ya da rüzgâr gülü tarafından döndürülebilir. AMAÇ Bu proje 23 asır önce ortaya konulan, döneminin en önemli bilimsel buluşlarından biri olan bu burguyu mercek altına alarak dönemin koşulları çerçevesinde değerlendirmeyi amaçlamaktayız. Yine günümüz teknolojisi içerisinde kullanım ve geliştirme unsurları bakımından da incelenip değerlendirilecektir. Amaçlarımızı genel olarak şöyle sıralayabiliriz * Okul müfredatı içerisinde yer alan Fizik dersine ait kazanımların somut bir örneğini incelemiş olacağız * Katılımcılara ve öğrencilere en ilkel su pompasının çalışma prensibini göstermiş olacağız. * Birkaç farklı düzenek hazırlayarak taşıyıcı kolun uzunluğunun artırılması gibi hangisinin daha az güç harcayarak daha fazla su taşınabileceğinin katılımcılar tarafından deneyerek kendileri tarafından gözlemlenmesi * Katılımcıların ve öğrencilerin fizik dersine olan ilgilerinin artırılması YÖNTEM Bilim dünyası için dikkat çekici olan bu projeyi ortaya çıkarmak için izleyeceğimiz adımları, kullanacağımız yöntem ve teknikleri şöyle sıralayabiliriz. * Öncelikle Arşimet tarafından ortaya konulan çizimler öğrenciler ve danışman öğretmenleri tarafından incelenecek. Dönemin koşulları göz önüne alınarak rapor hazırlanacaktır. * 15 cm çapında, 170 cm uzunluğunda sert plastik bir su borusunun etrafına 4 cm çapında esnek bir boru ya da hortum, spiral şeklinde sarılır. Sert yapıdaki su borusunun üst ucuna bir çevirme kolu; alt ucuna ise yere sabitlenmiş bir dönebilen mekanizma konulur. Çevirme kolu çevrildiğinde yerde bulunan su, hortumun ağız kısmından alınır ve yer çekiminin de etkisiyle alt tarafta birikir. Kol çevrildikçe spiral borunun topolojik yapısı sayesinde yukarı kadar taşınmış olur. Su değirmeni olarak da kullanılabilen bu icat, hidrodinamik burgu sistemi olarak da kullanılabilmektedir. * İkinci aşamada bu projenin farklı alternatif çizimleri yapılacak ve fiziksel olarak gereksinimler karşılanacaktır. Örneğin hangi çapta taşıyıcı boru kullanılacağı ya da çevirme kolunun uzunluğu gibi… * Sonraki aşamada ortaya konulan burgular çeşitli eğimlere sahip yüksekliklere su taşıma kapasiteleri incelenecek, bulgular rapor haline getirilecektir. * Son aşamada ise öğrencilerin bu burguya ne gibi etkilerinin olabileceği, bu projenin nasıl geliştirilebileceği üzerinde çeşitli çalışmalar yapılması planlanmaktadır. Bu yapılması planlanan değişim ve gelişimler için bir diğer projemiz olan “3D Yazıcı ile inovasyon” projemizden destek almayı düşünüyoruz. ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK ÖZET Artırılmış gerçeklik, gerçek dünyadaki fiziksel ortamı, bilgisayar aracılığıyla oluşturulan duyusal girdilerle canlı, dinamik ve gerçek zamanlı olarak hissedip yaşamamızı sağlayan ve ileride hayatımızın büyük bir bölümünde yer alacağını düşündüğümüz heyecan verici bir kavramdır. Artırılmış gerçeklik AR ses, video, grafik veya GPS verileri gibi bilgisayar tarafından üretilip duyusal girdi ile artırılıp canlandırılan elemanların fiziksel, gerçek dünya ortamıyla birleştirilmesiyle oluşturulan yeni bir algı ortamının canlı doğrudan ya da dolaylı bir görünümüdür. Artırılmış gerçeklikle insan duyusuna hitap edecek ve hislerini hareket geçirecek girdiler bilgisayar tarafından modifiye edilip zenginleştirilir ve ortaya çıkan yeni gerçeklik kullanıcının algısına sunulur. Zenginleştirme gerçek zamanlı gerçekleşir ve çevredeki öğeler ile etkileşim içindedir. Artırılmış Gerçeklik ile kullanıcı gerçeklik ortamını oluşturan bilgiler ve diğer öğelerle etkileşime girebilir. Bulunulan çevreyle ilgili yapay bilgi ve öğeler gerçek dünyayla bağdaşabilir. AMAÇ Özellikle son birkaç yıldır dünyada hızla gelişen ve endüstri, müzeler, lojistik, oyun, turizm, dekor ve eğitim alanında yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan bu teknolojik devrimi biz de proje olarak kullanmak istedik. Özellikle eğitim alanında kullanılmasının çok büyük olumlu sonuçları ortaya çıkmaktadır. Bizim bu projemizde artırılmış gerçeklik uygulamalarını kullanma amaçlarımızı şöyle sıralayabiliriz * Öğrencinin yaratıcılık ve hayal gücünü gelişmesine yardımcı olur; Arttırılmış Gerçeklik öğrencinin gerçek dünyaya olan algısını ve gerçek dünya ile etkileşimini artırarak öğrenme, eğlence veya eğitici eğlence edutainment için uygulanabilir. * Sanal eğiticinin kullanıldığı AG uygulamalarında öğrenci kendi hızına göre kişiselleştirilmiş eğitim alabilir * Çeşitli öğrenme stillerine uygun özgün bir öğrenme ortamı yaratılabilir *AG ortam uygulamaları doğru bilgi ve çıkarımların elde edilebilmesi için öğrenme çevresine yenilikler getirerek bu bilgilerin ve çıkarımların daha iyi anlaşılmasını, irdelenmesini ve farkına varılmasını sağlar YÖNTEM Öncelikle artırılmış gerçeklik uygulamalarına yönelik bir literatür taraması yapılacaktır. Artırılmış gerçekliğin özellikle eğitim alanındaki ortaya konmuş olan uygulamaları hakkında gerekli araştırmalar ve çalışmalar yapılacaktır. Bilimsel makaleler incelenecek ve varsa bulgular hakkında öğrenci ve öğretmenlerle değerlendirmeler yapılacaktır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, özellikle eğitime yüksek oranda olumlu katkı sunduğu belirlenen artırılmış gerçeklik çalışmaları bu projede yer alacaktır. Ticari amaç taşıyan uygulamalardan uzak durulacaktır. Sonraki aşamada mümkün olduğunca en çok etkileşim alan artırılmış gerçeklik uygulamaları tespit edilerek gerekli materyaller öğrenciler tarafından hazırlanacaktır. Bu materyallerin çeşitliliği konusunda hassas davranılacaktır. Gerekli çıktılar alındıktan ve malzeme temini yapıldıktan sonra elde edilebilecek kazanımlar hakkında hedefler belirlenecektir. Bu hedefler doğrultusunda artırılmış gerçeklik uygulamaları test edilecektir. Bilim fuarı alanında görevli öğrenciler, katılımcılara proje hakkında bilgilendirme yapacaklar ve akabinde bu uygulamayı kullanmaları için yardımcı olacaklardır. Bu uygulamalardan sonra geri dönütler hakkında rapor hazırlanacaktır. Proje ekibini oluşturan öğretmen ve öğrencilerin kararları da göz önünde bulundurularak yapılan çalışmalar okulumuzda kurmayı planladığımız ve bu fuar için de bir proje durumunda olan “STEM Atölyesi”nde sergilenmeye devam edilecek ve böylece elde edilen kazanımların daha uzun soluklu ve daha geniş yelpazede etkilerinin sürmesi sağlanmış olacaktır. Bu projemizde kesinlikle cep telefonu ya da tablet satın alınmayacaktır. Projede görevli öğretmen ya da öğretmenler tarafından tablet bilgisayarlar geçici olarak temin edilecektir. DA VİNCİ KÖPRÜSÜ ÖZET Diğer bir adıyla “Kendini Destekleyen Köprü” Dünyaya gelmiş en şaşırtıcı zekaya sahip mühendislerden Leonardo da Vinci tarafından geliştirilmiş; sadece uzun tahtalar ve ahşap çubuklar kullanarak, çekiç ve çiviye ihtiyaç duymadan inşa edebileceğiniz bir köprü örneğidir. Çalışma mantığı kullanılan malzemelerin birbirine kaymadan kenetlenebilmesinde yatmaktadır. Birbirine yaslanan parçalar asla kaymıyor böylece çökme meydana gelmiyor. Parçaların kaymamasının nedeni, sistemin üzerine binen ağırlığı tam olarak ahşap çubuklara ortalı olarak aktarmasıdır. Köprüye paralel olarak yerleştirilen her tahta, dayandıkları ahşap çubukları birbirine doğru bastırıyor. Bu da köprüye çıkan ağırlık arttıkça köprü parçalarının birbirine kenetlenmesini sağlıyor. Eğer malzeme kalitesinin maksimum seviyede olduğunu varsayarsak Bu köprüye ne kadar büyük ağırlıkla çıkarsanız kendisini oluşturan parçalara o kadar sıkı tutunur. AMAÇ * On beşinci yüz yılda yaşamış dünyaca ünlü ressam ve mühendis Leonardo Da Vinci’nin çalışmalarından birini tanımak * Çivi ya da başka bir kenetleyici kullanmaksızın bir köprünün nasıl inşa edileceğini görmek * Yerçekimi kuvvetini ve taşınan cismin kütlesini kullanarak nasıl daha sağlam bir yapı elde edilebileceğini öğrencilere katılımcılara göstermek * Fizik dersinde öğrenilen konuların pekiştirilmesini sağlamak * Matematiksel hesaplama yöntemlerini de kullanarak bir ürün ortaya koymak * Köprünün yapım şeklinin neden parabolik olduğunun sebepleriyle ortaya konulması * Farklı büyüklükteki Da Vinci köprülerinin yük taşıma ve dayanıklılık kapasitelerinin öğrenciler katılımcılar tarafından keşfedilmesi. * Farklı maddelerden imal edilmesi planlanan köprülerin de yük taşıma ve dayanıklılıklarını test edilmesi * 15. Yüzyılda tasarlanan bu mühendislik çalışmasının ne gibi yeniliklerle geliştirilebileceği üzerinde çalışılması YÖNTEM Ressamlığı ile dünyada ün salmış olan ancak zamanının çok ötesinde bir mühendislik dehası olan Leonardo Da Vinci’nin aynı zamanda Fizik ve Matematik alanlarını da ilgilendiren “Kendini destekleyen köprü” yapısının incelenmesi, ortaya konması, yenilikler eklenmesi öğrencilerin katılımcıların bilime ve mühendisliğe bakış açısını olumlu yönde etkileyeceği yadsınamaz bir gerçektir. * Proje ortaya konmadan evvel öğrencilere katılımcılara “Mümkün olan en az çivi ya da bağlantı kullanarak ve en dayanıklı köprüyü nasıl inşa ederiz?” sorusunun yöneltilmelidir. Bu sorunsal aslında hem mühendislik vurgusunu hem de maliyet vurgusunu ön plana çıkarmaktadır. * İkinci aşamada bu köprünün fiziksel ve matematiksel alt yapısı ortaya konulup gerekli bilimsel dayanaklarla desteklenir. Ayrıca köprünün dayanıklılığı ve yük kapasitesi test edilir. Köprünün uzunluğunun maksimum ve minimum uzunlukları hakkında tartışma ve deney yöntemleri kullanılarak bilgi ve bulgular elde edilmeye çalışılır. * Köprünün başka malzemelerle de inşa edilip edilemeyeceği üzerinde çalışmalar yapılır. Mümkün olan seçenekler değerlendirilir ve ne gibi bulgular elde edildiği raporlanır. Örneğin farklı ahşap türleri ile denenebilir. Veyahut betonarme ya da plastik türevi bir malzeme ile köprü inşa edilmeye çalışılabilir. * Bir sonraki aşamada köprüye ne gibi yenilikler kazandırılabileceği üzerine hipotezler ve fikirler irdelenir. Uygulanabilirliği test edilerek elde edilen sonuçlar raporlaştırılır. * Diğer bir proje olan arduino projesiyle etkileşim içinde olunarak, bir mini robot tarafından Da Vinci Köprüsü’nün inşası için gerekli algoritma oluşturulur. Eğer bu mümkün kılınabilir ise robota ait kodlar ve kullanılan argümanlar raporlaştırılır. * Son olarak elde edilen tüm kazanımlar rapor haline getirilir. FİLDİŞİ MACUNU AMAÇ Çok renkli ve görsel bir şölen şeklinde bir kimyasal reaksiyon nasıl gerçekleştirilebilir, tepkime süresini hızlandıran katalizörün rolü nedir sorularına cevap bulabileceğimiz bir deney aktivitesi ile dikkat çekebilmek amaçlanmıştır. Normal şartlarda tamamlanması saatler sürebilecek bir deneyin katalizör yardımıyla en kısa sürede ve renkli bir şekilde gözlemlenebilmesi ve ilgi çekici bir hal alması hedeflenmiştir. Hem ekzotermik ısı veren bir reaksiyona güzel bir örnek olması amacıyla bazen roket yakıtı olarak da kullanılan hidrojen peroksitin su ve oksijene ayrışması deneyi tercih edilmiştir. Böylece kimyasal bozunma ile bir kimyasal bileşiğin elementler veya daha basit bileşiklere ayrışabileceği anlaşılabilecektir. Hidrojen peroksitteki oksijen ve suyu daha hızlı serbest bırakabilmek amacıyla katalizör olarak potasyum iyodür kullanılması planlanmaktadır. Bulaşık deterjanı ise köpük yüzünden oksijen üretimini daha belirgin hale getirir. Isı enerjisini serbest bırakan bu reaksiyon ile kimyasal bir olaya tanık olunacaktır. ÖZET Hidrojen peroksit %50’lik ile sıvı deterjan ile karışarak reaksiyona girmesi sonucunda çıkan oksijen gazı köpüklü olarak çıkmaktadır. Normal şartlar altında bu reaksiyonun tamamlanması saatler sürmektedir. Ancak reaksiyona potasyum iyodür katalizörü eklendiğinde işlem birkaç saniyede gerçekleşmektedir. Reaksiyonun gerçekleşmesi sonucunda da çok renkli ve görselliği bol bir deney aktivitesi ortaya çıkmaktadır. Bu deney açık bir alanda gerçekleştirilecektir. Bu deneyde hidrojen peroksitin kimyasal ayrışımı gözlemlenmektedir. Kimyasal bozunma, bir kimyasal bileşiğin elementler veya daha basit bileşiklere ayrılmasıdır. Hidrojen peroksitin su ve oksijene ayrıştığı bu olayda, potasyum iyodür kimyasal tepkime süresini hızlandıran bir katalizör görevi görür. Böylece hidrojen peroksit daha hızlı bozunur. Bulaşık deterjanı köpük yüzünden oksijen üretimini daha belirgin hale getirir. YÖNTEM Kimyasal bozunma ile bir kimyasal bileşik elementlerine veya daha basit bileşiklere ayrışabilir. Katalizör yardımıyla normalde çok uzun sürebilecek bir tepkime en kısa sürede gerçekleşir. Isı enerjisini serbest bırakan böyle bir tepkime için; koruyucu gözlük, dereceli silindir, erlenmayer, muayene eldiveni, plastik spatül, sıvı bulaşık deterjanı, hidrojen peroksit %50’lik, potasyum iyodür, gıda boyası kırmızı, mavi, yeşil, sarı veya turuncu, saf suya ihtiyacımız vardır. Önce güvenlik amacıyla koruyucu gözlük, eldivenler ve önlüğümüzü giymiş olmamış gerekiyor. Dereceli silindir içine 50 ml hidrojen peroksit %50 eklenir. Ardından üzerine 10 ml sıvı deterjan eklenir. Hidrojen peroksit – sıvı deterjan karışımının içerisine istediğimiz renkten bir miktar gıda boyası eklenir ve dereceli silindirdeki karışımı çalkalayarak eşit olarak karışması sağlanır. Erlenmayer içerisine 10 gr potasyum iyodür ve 10 ml saf su karıştırılarak çözeltinin çözünmesi sağlanır. Potasyum iyodür tuzdur ve suda kolaylıkla çözünmektedir. Hazırlamış olduğumuz hidrojen peroksit çözeltisi üzerine erlenmayer içerisindeki potasyum iyodür çözeltisi hızlıca dökülür ve oradan hızla uzaklaşılır. Oluşacak reaksiyon sonucunda oksijen gazı açığa çıkacak ve neticesinde köpürme olacaktır Bu deney ile hidrojen peroksitin kimyasal ayrışımı gözlemlenir. Bu durumda hidrojen peroksit su ve oksijene ayrışır. Potasyum iyodür eklemek işlemi hızlandırır. Böylece hidrojen peroksit normalden daha hızlı bozunur. Bunun sonucunda oksijen ve su daha hızlı serbest kalır. Bulaşık deterjanı köpük yüzünden oksijen üretimini daha belirgin hale getirir. Bu reaksiyon ekzotermik ısı veren bir kimyasal olaydır. GAUSS DAĞILIMI ÖZET 18. ve 19. yüzyıllarda yaşamış olan ünlü Alman Matematikçi Carl Frederic Gauss Matematik dünyasına çok büyük katkılarda bulunmuştur. Dünyanın en zeki matematikçileri arasında gösterilen Gauss’un ortaya koyduğu, istatistikten ekonomiye kadar bir çok alanda kullanılabilme özelliğine sahip olan bu dağılımı bir projeye dönüştürmeye karar verdik. Özellikle günümüzde olasılık ve istatistiğin temellerini oluşturan bu eğri, hipotez testlerinde hata paylarının hesaplanmasında ve dolayısıyla herhangi bir hesaplamanın doğruluk derecesinin de ortaya konmasında çok önemli veriler sağlamaktadır. Öğrencilerin bolca sorduğu “Matematik günlük hayatımızda ne işimize yarayacak?” sorusuna bir cevap verebilmek amacıyla bu projeyi kullanabileceğimizi düşünüyoruz. Bu projemiz ayrıca bilim fuarına görsel bir güzellik de katacaktır. AMAÇ Günlük yaşamdaki karşılıklarını göremedikleri matematiğe karşı olumsuz yargılar geliştirmeye başlayan öğrencilerin ön yargılarını kırma hedefi başta olmak üzere bu projeyi yapma amaçlarımızı şöyle sıralayabiliriz * Lise müfredatında yer alan ve tamamı teorik bilgilerden oluşan “olasılık” konusunda somut bir materyal kullanarak öğrencilerin bu konuya olan ilgilerini artırmak. Ayrıca yaparak – yaşayarak öğrenmeden gelen kalıcı bilgiler elde etmek. * Öğrencilerin derse olan tutum ve davranışlarını, ilgi ve alakalarını, motivasyonlarını artırmak * Matematik dünyasının en büyük dehaları arasında yer alan C. F. Gauss tarafından geliştirilen ve şeklinden ötürü “çan eğrisi” olarak da bilinen eğrinin istatistikte “hipotez testleri” başta olmak üzere bir çok alanda kullanıldığını göstermek * Öğrencilerin buna benzer yapıları keşfederek günlük yaşamdaki karşılıklarını bulabilmeleri için yol göstermek YÖNTEM Bu projenin uygulaması şöyle olacaktır Bir pinpon topu mekanizma içine bırakıldığı hizaya göre tam ortada ve kendi çapı kadar aşağıda duran bir mile çivi ya da vida olacak çarpınca %50 olasılık ile sağa ve aynı olasılıkla sola düşecektir. Hem sağda hem solda yine bir pinpon topu çapı kadar aşağıda bir mile çarparak yine %50 olasılıkla sağa ya da sola düşecektir. Bu sistem olası her bölge için uygulanarak üçgensel bir yapı oluşturulacaktır. Bu üçgensel yapı eşkenar üçgen şeklinde olup kenar uzunluğu projeyi yapacak olan öğrenciler tarafından belirlenecektir. Bu yapının en sonunda topların birikeceği dikey hazneler olacaktır. Yine bu haznelerin uzunluğu projeyi koordine edecek olan öğrenciler tarafından belirlenecektir. Tabi bu haznelerin uzunluğu nispetince de pinpon sayısı farklılık arz edecektir. Projenin uygulanması Pleksi ya da ahşap bir zemin üzerine yapılacak olan, yukarıda anlattığımız şekildeki sistem kurulacaktır. Katılımcı ya da öğrenciye yeterli sayıda pinpon topu verilerek bu mekanizmaya atması durumunda en çok topun nerede birikeceğini tahmin etmesi istenecektir. Daha sonra bu topları mekanizmaya atarak topların haznelere dolmaları gözlemlenecektir. Haznelere dolan topların en uç noktalarını yumuşak bir çizimle birleştirdiğimizde elde edeceğimiz eğri “çan eğrisi” ya da diğer bir isimle “Gauss eğrisi” olacaktır. Daha sonra bu çan eğrisinin bilim dünyasında nerelerde ve nasıl kullanıldığı, görevli öğrenciler tarafından katılımcı ve öğrencilere anlatılacaktır. GERİ DÖNÜŞÜM SENFONİSİ PROJENİN AMACI Geri dönüşüm, yeniden değerlendirilebilme olanağı olan atıkların çeşitli işlemlerden geçerek üretim sürecine yeniden dahil olmasıdır. Bu şekilde doğal kaynakların korunmasını ve enerji tasarrufunu sağlar. Atık miktarını azaltarak çöp depolama işlemlerini kolaylaştırır. Hava ve çevrenin kirlenmesini önler. Yararlı atıkların boşa gitmesini önler. Ekonomiye katkı sağlar. Bunlardan en önemlisi ise çöp sorunudur. İlk insandan bu yana çöp sorunu var. Günümüze geldikçe bu sorun çığ gibi büyümüş ve içinden çıkılamaz bir hal almıştır. Greenpeace verileri, dünya genelinde son 50 yılda plastik kullanımının 20 kat arttığını ve bu sayının önümüzdeki yıllarda iki misline çıkacağının tahmin edildiğini söylüyor, bunun yanı sıra Türkiye’de geri dönüşüm konusunda vatandaşların yeterli bilince sahip olmadığını dile getiriyor. Bu proje ile hem geri dönüşümün önemine dikkat çekmek hem de geri dönüştürülebilir malzemelerle müzik yapmak istedik. PROJENİN ÖZETİ Geri dönüşümün amacı; kaynakların tükenmesini önlemek ve atık çöp miktarını azaltmaktır. Bu maddeler geri dönüştürülerek tekrar kullanılabilir hale gelir bu da ülke ekonomisinde önemli bir rol oynar. Aynı zamanda ülkelerdeki katı atıkların depolanması ve taşınması gibi sorunları da engeller. Geri dönüşüm yapılırken önce değerlendirilebilir atıklar, oluştukları yerde çöplerden ayırılarak biriktirilir. Daha sonra sınıflandırılır. Atıklar, fiziksel ve kimyasal değişimler geçirerek yeni bir malzeme olarak ekonomiye geri döner. Geri dönüştürülebilir maddeleri tam olarak şöyle sıralayabiliriz; kimyasal atıklar, cam, kağıt, alüminyum, plastik, piller, motor yağı, akümülatörler, beton, organik atıklar, elektronik atıklar, demir, tekstil, ahşap, metal. Projemizde geri dönüşüm malzemeleri kullanarak yaptığımız enstrümanlar yer alacak. Böylelikle gerekli önemi görmeyen bir konuyu gün yüzüne çıkarmış olacağız. Yaptığımız enstrümanlar ile bir dinleti sergileyerek her öğrencinin aklında ve kalbinde unutulmaz bir anı bırakacağız. PROJENİN YÖNTEMİ Bu projede geri dönüştürülebilen malzemeler ile çeşitli müzik aletleri üretip ortaya bir eser koymak istedik. Öğrencilerin geri dönüşüme olan bakışaçılarını geliştirmek ve önemini anlamalarını sağlamak için yapılacak olan bu müzik aletleri ile bir kaç dakika sürecek bir dinleti ortaya çıkaracağız. Projede kullanacağımız geri dönüşüm malzemelerini öğrencilerin çok daha kolay bir şekilde ulaşabilecekleri atıklardan seçeceğiz. Bu malzemelerin üzerinde çok fazla değişiklikler yapmadan onları birer müzik aletine çevireceğiz. Geri dönüşüm konusunun önemini müziğin evrenselliği ile herkese ulaştırmak istiyoruz. Bizim atık diye değerlendirdiğimiz malzemelerin aslında tekrar tekrar işimize yarayabileceğini göstermek istiyoruz. Geri dönüşüm malzemeleri ile yapacağımız müzik aletlerinin çoğu vurmalı çalgılar kategorisine ait olacak. Böylelikle geri dönüşüm konusuna dikkat çekerken öğrencilerin ritim duygusunu da harekete geçireceğiz. Vurmalı çalgılar grubunda kullanacağımız geri dönüşüm malzemeleri; damacana, tahta parçaları, çeşitli plastik malzemelerkova, kutu, saklama kabı, pipet vb., plastik şişeler ve metal tencere. Vurmalı çalgılar grubunun renk sazlarından olan Shaker’ı ise çeşitli pilleri plastik şişelerin içerisine yerleştirerek kullanacağız. Yine aynı şekilde plastil poşet, aliminyum folyo ve kağıt kullanarak da ses yelpazemizi genişleteceğiz. Üflemeli çalgı grubunda kullanacağımız geri dönüşüm malzemesi ise cam şişe olacak. Geri dönüşüm malzemeleriyle oluşturduğumuz orkestrada hem sözlü hem de enstrümantal eserler sergileyeceğiz. Yapacağımız bu proje ile geri dönüşümün önemini bir kez daha hatırlamış olacağız. HANOİ KULELERİ ÖZET Hanoi kulesi oyunu, 1883 yılında Fransız matematikçi Edouard Lucas tarafından ortaya atılmıştır. Oyun ortaya çıkışı Hint inanışlarına dayanmaktadır. Hint inanışına göre, Benares şehrinde dünyanın merkezi olduğuna inanılan tapınağın kubbesinin altında yaşayan Brahma, evini yaratırken 3 elmas kuleye direğe büyükten küçüğe doğru sıraladığı 64 altın diski geçirmiştir. Bu durumu gören rahipler ise, 64 altın diski gece gündüz hiç durmadan başka bir direğe geçirmeye çalışmışlar büyük disk, daha küçük bir diski üzerine yerleşemiyor ancak bir türlü başarılı olamamışlardır. Bu nedenle rahipler, dünyanın sonunun geleceğine ve kıyametin kopacağına inanmışlardır. Yan yana üç ince sütun vardır. Sütunların birincisine aşağıdan yukarıya doğru çapları giderek artan diskler yerleştirilmektedir. Oyunun amacı tüm diskleri ilk durumdaki sütundan başka bir sütuna aktarmaktır. Diskleri geçirirken iki kurala uyulmalıdır a her adımda bir disk alınabilir. b bir disk kendinden küçük çaplı bir diskin üstüne yerleştirilemez. AMAÇ Hanoi kuleleri matematik öğretiminde eğitsel bir oyun olarak başta Belçika, Norveç, Finlandiya gibi ülkeler olmak üzere eğitimde ileri seviyelerde bulunan birçok ülkenin öğretim programlarında topolojik düğümlerle birlikte yer almaktadır. Bunun aslında birden çok sebebi vardır; * Öğrencilere problem çözme becerilerinin kazandırılması. * Öğrencilerin somutlaştırılmış problemler üzerinde çalışmalarını sağlayarak, soyut kavramlara farklı yaklaşımlar kazanmalarının sağlanması. * Dersleri günlük aktivitelerle birleştirerek bilimin günlük yaşam içerisinde daha fazla yer edinmesi ve bunun yaygınlaştırılması. Bizler de bu amaçlara ek olarak; * Matematikte “Üslü sayılar” konusuna entegre edilerek bilimin gerçek yaşam durumlarına yansımalarını ortaya koymak. Bu durum öğrencilerin derse olan ilgi ve motivasyonunu artıracaktır. * Müfredat kapsamında ortaöğretimin çeşitli düzeylerinde işlenen üslü sayıların aslında ne kadar büyük ya da ne kadar küçük sayıları ifade ettiğinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak YÖNTEM Öncelikle öğrencilerle danışman öğretmenleri projenin görsel sunumu hakkında bir takım çalışmalar yapacaklardır. Bu çalışmaların şu sıraya göre yapılması öngörülmektedir * Oyunu anlatan kısa bir özet ve görsel afiş ya da el ilanı olabilir hazırlanması * Hanoi kulelerinin bir takım farklı malzemelerle oluşturulması. Örneğin 19 mm dekota kesim ya da 3D yazıcı ile farklı renklerde disklere sahip olan daha küçük boyutlu bir hanoi kulesinin yapımı… Belki straforla daha büyük bir maket hazırlanabilir. *Öğrencilerle birlikte hanoi kulelerindeki disklerin taşınması için yapılması gereken hamle sayısının üslü sayılarla olan ilişkisinin belirlenmesi. * Sonraki aşamada ise disklerin taşınması için farklı stratejiler geliştirilmesi. Bunun yapılmasının gerekliliğini şöyle anlatalım ilk 5 diske kadar olan kısım strateji olmadan da yapılabilir belki ama daha sonrasında hamle sayısı üstel fonksiyon şeklinde arttığından çok daha karmaşık bir hal alacaktır. Dolayısıyla bir strateji belirlenmesi zorunluluktur. * Fuar alanındaki duruma göre, öğrenciler katılımcılar arasında “En Hızlı Hanoi Kulesi Taşıma Yarışması” da yapılabilir. * Diyadin ilçe sınırları içerisinde bir kardeş köy okulu belirlenerek yapılan hanoi kulelerinin bir kısmı bu okula hibe edilecek ve öğrencilerimiz tarafından kardeş öğrencilere hanoi kuleleri hakkında bilgilendirme ve strateji geliştirme yöntemleri aktarılacaktır. * Daha sonra elde edilen verilen ve bulgular katılımcılar ve öğrenciler ile paylaşılacaktır. Ayrıca elde edilen bilgi ve bulgular rapor haline getirilecektir. MAXWELL TEKERLEĞİ ÖZET Maxwell tekerleği deneyi potansiyel enerji ile lineer kinetik enerji ve dönme kinetik enerjisi arasındaki dönüşümleri incelemek için gerçekleştirilir. Fiziksel olguları çevre ile etkileşimlerine göre; izole ve izole-olmayan sistemler olarak sınıflayabiliriz. İzole-olmayan sistemlerde, sistem içerisine ve dışarısına enerji transferi olmaktadır, fakat izole sistemlerde böyle bir enerji transferi gerçekleşmez. Bundan dolayı izole sistemlerde toplam enerji korunmaktadır. Enerji farklı formda bulunabilir örneğin; mekanik, ısı, nükleer, kimyasal, ışıma, elektrik, vb… ve bu formlar birbirlerine dönüşebilir. Örneğin, buhar makinaları ısı enerjisini mekanik enerjiye, atom reaktörleri nükleer enerjiyi mekanik enerjiye oradan da elektrik enerjisine, dinamolar ve hidroelektrik santraller ise mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren sistemlerdir. İşte bu enerji dönüşümlerini analiz etmek maksadıyla bu projeyi yapmak istiyoruz. AMAÇ Öğrencilerin en kalıcı öğrenme biçimi olan yaparak – yaşayarak öğrenmesine en uygun yöntem deney yöntemidir. Bu deneysel projemizdeki amaçlarımızı şöyle sıralayabiliriz * Farklı formlardaki enerjilerin birbirine dönüşümünü incelemek, analiz etmek. * Elde edilen bilgileri değerlendirerek yeni enerji dönüşümleri oluşturabilme potansiyelini elde etmek * Fizik dersine yönelik farkındalık oluşturmak ve fiziğe karşı olumlu tutum ve davranışlar kazandırmak *Enerji ve enerji dönüşümleri konusunda kalıcı öğrenmeler sağlamak * Öğrencilerin, bilgiyi araştırmaya ve sorgulamaya bağlı olarak bulabilmelerine imkan sağlamak. * Öğrencilerde sorumluluk duygusunun gelişmesini sağlamak. * Konuya ait formüllerin sunuş yoluyla değil buluş yoluyla keşfedilmesini sağlamak. Böylece elde edilen bilginin kalıcılığı çok daha yüksek olacaktır. YÖNTEM Bu sistem, enerji dönüşümlerini gösterme amacı ile tasarlanmıştır. Üstten iki ip ile asılmış bir disten oluşmaktadır. Disk, yanındaki uzantıları sayesinde yukarı doğru sarılır. Yukarıdan serbest bırakılan disk, yukarıda durağan halde sahip olduğu potansiyel enerjiyi dönme enerjisine çevirerek en alt noktaya gelir. Dönme hareketi yukarı doğru kendini tekrarlar ve en üst noktada tekrar potansiyel enerjiye çevrilir Deney düzeneğinde, merkezinden bir mil geçirilmiş katı bir disk kullanılır. Mil, her iki ucunda bulunan iplerle asılı durumdadır. İplerin mile sarılması ile disk belirli bir yüksekliğe çıkartılır ve serbest bırakılır. İlk hızı olmadan serbest bırakılan disk kendi ekseni etrafında dönerek aşağı doğru düşer. Mile sarılı ip tamamen açıldıktan sonra denge konumu diskin dönmesi sayesinde ters yönde tekrar mil üzerine sarılmaya başlar ve disk bu sefer yukarı doğru hareket eder. Sürtünme ihmal edilecek olursa toplam enerjinin korunumu ilkesi sebebiyle bu 2 disk dönerek ilk konumuna yükselecek ve bu hareketini periyodik olarak sonsuza ya da bir müdahale olana kadar sürdürecektir. Bu sistemi detaylı bir şekilde inceleyecek olursak Diskin en yüksek pozisyonda milin tamamen sarılı bulunduğu durumu x=h, denge konumunu ipin tamamen açık ise x=0 olarak alalım. Disk x=h konumunda bulunurken t=0 sistemin toplam enerjisi; 𝐸 = 𝑚𝑔𝑥 = 𝑚𝑔ℎ olur. Burada m disk ve milin toplam kütlesidir. MONTY HALL PROBLEMİ ÖZET Bir yarışma programında olduğunuzu ve üç kapıdan birini seçme hakkınız olduğunu varsayalım. Kapılardan birinin ardında bir araba, diğerlerinin ardında ise keçiler var. Kapılardan birini, diyelim ki 1’inciyi seçiyorsunuz ve kapıların ardında ne olduğunu bilen sunucu, diğer kapılardan birini, diyelim ki ardında keçi olan 3’üncüyü açıyor. Daha sonra size soruyor “2. kapıyı seçmek ister misiniz?” Seçiminizi değiştirmek sizin yararınıza mıdır? Monty Hall problemi, Amerikan TV yarışma programı Let’s Make a Deal’a dayanan bir olasılık bulmacasıdır. Problem adını, yarışmanın sunucusu Monty Hall’dan alır. İçinde bir paradoksu da barındırması nedeniyle Monty Hall paradoksu olarak da anılan problemin sonucu saçma görünmekle birlikte, ispatlanabilir ve doğrudur. Yarışmacı geriye kalan iki kapıdan hangisinin kazanan olduğundan emin olamadığı için, çoğu kişi bu kapıların eşit olasılığa sahip olduğunu ve seçimi değiştirmenin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini sanır. Aslında, problemin klasik açıklamasına göre yarışmacı seçimini değiştirmelidir. Zira böylece arabayı bulma olasılığını 1/3’ten 2/3’e çıkarır; yani ikiye katlar. AMAÇ Bu projedeki amaçlarımızı şöyle sıralayabiliriz * Olasılık konusunun öğrenciler tarafından daha iyi kavranmasını sağlamak * Olasılık ve istatistik konularına ilişkin deneysel ve güncel yaşam içerisinden bir olayla karşılaşan bireylerin mantıksal ve matematiksel yaklaşımlarının sağlanması * Gerek olasılık konusu olsun gerekse matematik dersi olsun, öğrencilerin derse ve konuya ilişkin ön yargılarını kırmak ve olumlu tutum ve davranışlar geliştirmesini sağlamak * Öğrencilerin “Matematik günlük yaşantımızda ne işimize yarayacak?” sorusuna bir nebze de olsa cevap verebilmek * Görevli öğrencilere sorumluluk bilinci ile birlikte araştıran, sorgulayan, öğrenen ve üreten bir birey olma düşüncesini kazandırmak * Öğrencilerin ve katılımcıların, bu projede olduğu gibi hayatın içinde doğal olarak bulunan bilgileri algılamaları, çekip çıkarabilmeleri için zihinlerine ışık tutabilmekmek. YÖNTEM Monty Hall problemi, yaygın biçimlerinden biriyle, daha eski bir problem olan Üç Mahkum Problemine matematiksel olarak eşittir ve bunların ikisi birden daha da eski olan Bertrand’ın kutusu paradoksuyla benzerlikler gösterir. Bunlar ve olasılığın eşit olmayan şekilde dağıtımıyla ilgili diğer problemlerin doğru şekilde çözümünün zor olduğu yönünde bir inanış vardır ve bu durum problemlerin nasıl algılandığını ele alan psikolojik çalışmaların yapılmasına yol açmıştır. Monty Hall probleminin tamamıyla açık çözümüyle buna ilişkin açıklamalar, benzetme ve resmi matematiksel kanıtlar ortaya konulduğunda bile, çoğu kişi doğru yanıta şüpheyle bakmaktadır. Yarışmacı kapılardan birini seçtiğinde, seçilen kapının ardında araba olma olasılığı 1/3’tür ve araba 2/3 olasılıkla diğer kapılardan birinin ardındadır. Sunucunun ardında keçi olan bir kapıyı açması, yarışmacıya seçtiği kapının ardında ne olduğuyla ilgili yeni bir bilgi vermez. O kapının ardında araba olma olasılığı hâlâ 1/3’tür. Sunucunun verdiği yeni bilgi, açılan kapının ardında araba olma olasılığının 0/3 olduğudur. Dolayısıyla araba 2/3 olasılıkla hâlâ açılmayan kapının ardındadır. Kapı seçimi değiştirilirse arabayı kazanma olasılığı 2/3’tür, bu nedenle yarışmacı seçimini değiştirmelidir. Eğer bu durum ikna edici değilse ikinci aşamaya geçirilir Bu aşamada kapı sayısı 5’e çıkarılır. 4 kapının ardında keçi, 1 kapının ardında araba vardır. Sunucu yarışmacıdan bir kapıyı seçmesini ister. Yarışmacı kapıyı seçtikten sonra sunucu diğer 4 kapıdan 3’ünü açtırır tabi ki arkasında keçi olan 3 kapı. Geriye iki kapı kalır. Sunucu yarışmacıya kapısını değiştirmek isteyip istemediğini sorar. Siz olsanız değiştirir miydiniz? Bu defa seçtiğiniz kapının ardında araba olma olasılığı %20’dir. Kaybetme olasılığınız ise %80’dir. Diğer kapıların açılması sizin kapının olasılığını ilgilendirmez ve değiştirmez. Dolayısıyla diğer kapıların açılması sadece diğer kapının olasılığını %80’e çıkarır. Böyle bir durumda seçtiğiniz kapıyı değiştirmek tabi ki daha matematiksel ve daha mantıklıdır. Eğer bu durum da ikna edici olmaz ise kapı sayısı 10’a çıkarılır. Projemizi sunarken bahsi geçen kapılar yerine kutular; keçiler yerine hayvan figürleri; araba yerine de oyuncak araba kullanılacaktır OPTİK MASASI ÖZET Fiziğin ışıkla ilgili olayları inceleyen bölümüdür. Yine bu olaylarla ilgili olarak kullanılan araçlara da optik araçlar» adı verilir. Işığın niteliği, özellikleri, ışıkla ilgili araçlar, görme meseleleri ve gözlük, dürbün yapımı, fiziğin bu koluna aittir. Optik, ışıkla ilgili olayları üç değişik modelde inceler. Buna göre optik üç kısma ayrılır 1 Geometrik optik, 2 fizik optik Dalga optiği, 3 Kuantum optiği. Biz bu projemizde yalnızca geometrik optik kısmını inceleyeceğiz. Fizik laboratuarına sahip olan hemen her okulda bulunan mercekleri kullanacağımız bu projemizde birkaç malzeme daha ekleyerek hem düşük maliyet hem de var olan malzemenin kullanılması sağlanmış olacaktır. Ayrıca öğrenciler optik konusunu yaparak yaşayarak öğreneceklerdir. AMAÇ Kara / beyaz tahtalarda teorik olarak anlatılan ya da etkileşimli tahtalarda simüle edilerek anlatılan optik konusunun öğrenciler tarafından daha iyi algılanması, kalıcı öğrenmelerin gerçekleşebilmesi için bilgilerin öğrenciler tarafından keşfedilmesi gerekmektedir. İşte bu sebep başta olmak üzere projemizin amaçlarını şöyle sıralayabiliriz * Genelde fizik dersine, özelde optik konusuna olan ilginin arttırılması. * Optik konusunda kalıcı öğrenmelerin gerçekleşmesi. * Öğrencilere sorumluluk bilincinin aşılanması Projeyi sunan öğrenciler * Okulumuzda kurulması planlanan ve diğer bir projemiz olan STEM atölyesi için öğrencilerin ilgisini çekecek bir malzeme oluşturulması. * İleride yapılabilecek daha kapsamlı bir optik projesine başlangıç oluşturmak. * Optik konusunun kullanım alanlarına dair bilgiler verilerek daha fazla kullanım alanı oluşabilmesine zemin hazırlamak. YÖNTEM “Fizik dersinin en önemli yapı taşlarından biri olan optik konusunun daha verimli hale getirilmesi için ne yapabiliriz?” sorusuna bir cevap oluşturabilmek amacıyla yola çıktığımız bu projemizi şu aşamalarda yapmayı planlamaktayız * İlk aşamada fizik laboratuarında merceklerin bulunup bulunmadığı kontrol edilecektir. Eğer mercekler var ise ikinci aşamaya geçilecek, yok ise temini için diğer okullar ile irtibata geçilerek temin edilmeye çalışılacaktır. Eğer diğer okullardan temin edilemez ise satın alınacaktır. Başka bir okuldan alınması durumunda proje sonunda geri iade edilecektir. * ikinci aşamada yapılması planlanan optik masasının boyutlarının ayarlanması yapılacaktır. Masanın boyutları, projeyi yürütecek ekip tarafından belirlenecektir. * Üçüncü aşamada masaya entegre edilecek olan ve paralel ışıklar göndermesi planlanan ışık kaynaklarının sayısı ve aralarında bırakılacak mesafe belirlenecektir. * Dördüncü aşamada ise kullanılacak merceklerin yapısı ve sayısı yine projeyi yürütecek ekip tarafından kazanımlar baz alınarak belirlenecektir. * Beşinci ve son aşamada ise katılımcılara ve öğrencilere merceklerin özelliklerinden bahsederek uygulama yapmaları imkanı sağlanacaktır. * Gerekli görülmesi halinde, öğrencilere ve katılımcılara mercekleri kullanarak, verilecek bir görevi yerine getirmeleri istenebilir. Böyle bir durumda optiğin günlük yaşamda nasıl bir kullanım amacının olduğuna dair fikir de elde edilecektir. * Projenin uygulanacağı ortamın mümkün olduğunca az ışık alan bir yer olması gerekmektedir. Dolayısıyla bilim fuarının yapıldığı gün, fuar alanındaki ışık miktarı göz önünde bulundurularak, proje okul içinde kapalı bir ortama da alınabilir. KİRİGAMİ ÖZET Kağıda keserek şekil verme sanatına Japoncada “Kirigami” denir. Japoncada kiri kesilmiş kami kağıt anlamına gelmektedir. Aslında birçok kültürde çeşitli kağıt kesme sanatları mevcut olmasına rağmen en çok bilineni Japon kültürünün ayrılmaz bir parçası olan Origami’nin temel formlarında katlanmış kağıdın makas ya da kesici kullanarak şekillendirilmesi olarak tanımlanan “Kirigami” dir. 2016 – 2017 Eğitim öğretim yılında yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğrencilere verilen 12. Sınıf Geometri kitabında “2 boyutlu yapılardan 3 boyutlu yapılara” yan başlığıyla verilen ve etkinlik olarak da sunulan bu sanatı bir projeye dönüştürmek istedik. Bu sanatın ayrıca 3 boyutlu ve analitik düşünme becerilerini de olumlu geliştirdiği, aynı zamanda psikomotor becerilere ciddi katkıları olduğu bilinmektedir Florence Temko, “Kağıt Kesmenin Yaratıcı Sanatı” ABD, 1962. AMAÇ Japonya’da 17. Yüzyıldan beri, Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 1960’tan beri okullarda öğrenci eğitimlerinde kullanılan bu sanatın ülkemizde de gerekli değeri göreceği kanaatindeyiz. Milli Eğitim Bakanlığı’mızın 2023 vizyonunda yer alan sanat etkinliklerine daha fazla önem ve özen gösterilmesini de baz alarak bilimin ve sanatın birlikte yer aldığı böyle bir proje yapmak istedik. Başta öğrencilerin sanat ve estetik duygularını, yeteneklerini geliştirmek olmak üzere bu projeyi yapmaktaki amaçlarımızı şöyle sıralayabiliriz * Öğrencilerin 3 boyutlu yapılar elde edebilmelerini sağlamak * Öğrencilerin kişisel gelişimin önemli bir parçası olan “hobi” edinmelerini sağlamak * Öğrencilere geometrinin farklı bir yönünü sunarak bu derse olan ilgilerini artırmak * İki boyutlu bir yapıdan kağıt düzlemi yola çıkarak üç boyutlu bir yapıya ulaşırken gerçekleşen formal değişimin özümsenmesini sağlamak. YÖNTEM Bu proje için öncelikle okulda kurmayı planladığımız STEM Atölyesinde proje ekibi oluşturulacaktır. Bu ekipte kişi sayısı sınırlaması olmayacaktır, ancak sunumu yapacak öğrenci sayısı sınırlı olacağı için bu seçimi fuar tarihine yakın bir zaman diliminde belirlemeyi planlamaktayız. İkinci aşamada öğrencilere basit yapıdaki kirigami çalışmaları ile iki boyuttan üç boyuta dönüşümün mantıksal yapısı öğretilecektir. Ortaya konulacak olan tüm kirigami çalışmaları 160 gr’lık A3, A4 ve A5 kağıtları ile yapılacaktır. Çünkü diğer kağıt yapıları ya çok ince kaldığı için çabuk deforme olmakta ya da daha kalın kağıtlar istenilen forma girememektedir. Sonraki aşamada ise farklı ülkelerde yapılan kirigami çalışmaları hakkında araştırma yapılacaktır. Örneğin Japonya’da yapılan çalışmalar ile Güney Kore’de yapılan çalışmalar arasında ne gibi benzerlikler ya da farklılıklar olduğu ve nedenleri hakkında araştırma yapılacaktır. Bir sonraki aşamada ise eğitsel ya da sanatsal amaçlarla yapılmış kirigami çalışmaları olup olmadığı, varsa yapısal analizlerinin yapılması planlanmaktadır. Yapılan bu analizlerin sonuçları rapor haline getirilecektir. Son aşamada ise öğrencilerin özgün kirigami çalışmaları yapmaları sağlanacaktır. Dünyanın farklı ülkelerinde farklı kirigami anlayışları olduğunu biliyoruz; biz de kendi kültür ve yöremize göre bir kirigami anlayışı oluşturmayı düşünüyoruz. Ayrıca kirigami çalışmalarından oluşan “kirigami kitabı” oluşturmayı da planlamaktayız. Bu oluşturulan kitapların bir kısmını okul kütüphanesine, bir kısmını da başta İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olmak üzere farklı kurumlara göndermeyi düşünüyoruz. STEM ATÖLYESİ ÖZET STEM; Science Fen, Technology Teknoloji, Engineering Mühendislik ve Mathematics Matematik kelimelerinin baş harflerinin birleşiminden oluşuyor. STEM öğrencinin fen ve matematik derslerinde öğrendiklerini günlük hayatta mühendislik ve teknoloji ile birleştirerek kullanması amacıyla oluşmuş bir yaklaşım. Bu yaklaşımda, ilk olarak problem belirleniyor çocuğun belirlediği problem çok kapsamlı olmak zorunda değil, çözümleme sürecinde matematik ve fen derslerinde öğrendiği konuları hatırlayıp, teknoloji ve mühendislik ile ilgili yeteneklerini kullanarak uygulamaya çeviriyor ve çözüme ulaşıyor bu süreçte yeni bilgilerde öğreniyor, böylece öğrenme de kalıcı hale geliyor. Bu eğitim modelinin öğrenciye en büyük katkısı becerilerini kazandırması. Yani öğrenci problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık, sorgulama gibi becerileri bu süreçte kazanmaya başlıyor. STEM modeli her ne kadar öğrenci merkezli bir model olsa da, çocuğun problemi çözme aşamalarında öğretmenin bu süreci iyi takip etmesi ve öğrenciye doğru basamakları izlemesi konusunda yardım etmesi gerekiyor. Diğer önemli nokta ise, STEM modelinde disiplinler arası işbirliği. İşte bu nedenlerle okulumuzda bir STEM Atölyesi kurmayı planlıyoruz. AMAÇ STEM eğitimi üretim odaklı olmasının yanı sıra eleştirel düşünme, yaratıcılık, yenilenme, problem çözme, Üretkenlik ve Sorumluluk gibi 21. Yüzyıl becerilerini de barındırmaktadır. Maddeler halinde belirtmek gerekirsek STEM eğitiminin kazandırdığı yetiler; * Eğitim programının içeriğini canlandırıcı bir öğrenme ortamı sağlar. * Öğrencilerin yeni buluşlar keşfetmesini, olaylar arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamaları olanağını sağlar. * Yeni ürün ortaya koyarak, ekosisteme katkı sağlar. * İşbirliği ve bağımsız çalışma yoluyla öğrencilerin özgüven ve öz yeterliliğini geliştirir. * Öğrencileri esneklik ve güven içinde düşünmeye teşvik eder. * 21. yüzyıl becerilerini kazandırmaya olanak sağlar. * Öğrencilerin karşılaştıkları sorunlara daha kısa ve çözümler üretmeyi sağlar. * Öğrenme motivasyonunu artırır. * Tasarım odaklı düşünme ve yenilikçi olmayı sağlar. YÖNTEM İlk olarak ABD’de ortaya çıkan ve üretimde düşüşe engel olabilmek için ortaya konulan STEM yaklaşımı ülkemizde de bir dönem FETEMM Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik olarak ortaya çıkmıştır. Ancak gerek sanayi devrimi olsun gerekse iletişim ağlarının bu kadar gelişmemiş olmasından kaynaklı olsun yeterli rağbeti görememiştir. Gerek sanayi devrimi olsun gerekse teknoloji ve iletişimin bu denli hızlı gelişimi STEM ya da diğer adıyla FETEMM yaklaşımını tekrardan ülke gündemine getirmiştir. Yukarıda saydığımız amaçlar doğrultusunda okulumuzda kullanılmayan boş bir odayı STEM Atölyesine dönüştürmeyi planlıyoruz. Hemen belirtmek isteriz ki “Neden FETEMM değil de STEM kelimesini kullanıyoruz?” sorusu akla gelebilir. Cevaben; çünkü ileriki dönemlerde bu atölyede yaptığımız çalışmaları da baz alarak Avrupa Birliği projelerine başvuru yaparken daha iyi sonuçlar alacağımız kanaati hasıl olduğu içindir. Öncelikle bu atölyemizde duvarlar çeşitli bilimsel görsellerle ilgi çekici hale getirilecektir. Daha sonra gerek bilim fuarı kapsamında elde edilen 3D yazıcı, arduino, optik masası, Da Vinci köprüsü gibi materyallerle desteklenecektir. Bu atölyemizde öğrencilere hem 3 boyutlu yazıcı kullanımı hem de 3 boyutlu tasarım eğitimleri verilecektir. Ayrıca öğrencilerin kendi elektronik devrelerini tasarlayabilecekleri arduino eğitimleri de yine bu atölyemizde verilecektir. Arduino eğitimleri ve 3 boyutlu tasarım eğitimlerini takiben öğrencilerin kendi tasarlayacakları mini robotlar da yine bu atölyede öğretilecektir. Yine bir diğer projemiz olan artırılmış gerçeklik uygulamalarının çalışmaları da bu atölyede yapılacaktır. TOPOLOJİK DÜĞÜMLER ÖZET Topoloji, matematiğin ana dallarından biri. Yunanca’da yer, yüzey veya uzay anlamına gelen topos ve bilim anlamına gelen logos sözcüklerinden türetilmiştir. Topoloji biliminin kuruluş aşamalarında yani 19. yüzyılın ortalarında, bu sözcük yerine aynı dalı ifade eden Latince analysis situs konumun analizi deyimi kullanılıyordu. Her problemin temel bir çözümü vardır, yeter ki işlemsel algoritma mantıklı örgülensin. Topolojik düğüm problemlerini çözerken dokunarak, eğlenerek, düşünerek, pratik ve zevkli çözümler üreteceksiniz. Topolojinin geometriden farkı, geometrik nesnelerin kaskatı durması ama topolojik nesnelerin eğilip bükülebilmesidir. Bir topolojik düğümün çözümünde uyulması gereken kurallar 1- Düğüm çözülürken bu topolojik nesnenin geometrisi istenilen şekilde değiştirilebilir. 2- Düğüm nesnenin topolojisi değiştirilmeden çözülmelidir. Örneğin iplerin koparılması, tahta bloğun kırılması, delik açılması, kesilmesi vb hacmi bölecek veya azaltacak hareketler yasaktır. AMAÇ Günümüzde problem çözme becerileri bundan 50 yıl önceki problem çözme becerilerine göre oldukça farklıdır. Hatta 15 yıl öncesine göre bile oldukça farklı becerilere ihtiyaç duyulduğunu belirtmek gerekir. Ancak bundan iki bin yıl öncesinde bile var olan bir temel özellik var ki bundan iki bin yıl sonra bile aynı gerekçelerle aranmaya devam edecektir “Algoritma” Başta algoritma mantığının oluşturulması amacı olmak üzere aşağıda sayacağımız amaçlar doğrultusunda topolojik düğümleri bir proje olarak sunmak istiyoruz * Öğrencilere problem çözme becerisi kazandırmak * Öğrencilerin matematiğe ve algoritmaya daha olumlu yaklaşımlar sergilemesinin sağlanması * Öğrencilere toplumsal bir mesaj olan “Problem çıkaran değil, problem çözen bireyler olmak” felsefesinin belletilmesi * Katılımcıların ve öğrencilerin bilime olan ilgilerinin artırılması YÖNTEM Uluslar arası yapılan PISA, TIMMS gibi sınavlarda hep en ön sıralarda yer alan Finlandiya, Belçika, Norveç gibi ülkelerde anaokulu seviyesinden üniversite seviyesine kadar her kademede kullandıkları topolojik düğümler, öğrencilere ciddi anlamda problem çözme becerisi kazandırmaktadır. Bunun yanı sıra öğrencilere analitik düşünme becerileri de kazandıran bu “bilim oyuncakları”nın ülkemizde kullanımı oldukça zayıftır. Öğrencilerin okul yaşamına ve bilime özellikle matematiğe ilgi duymasını sağlayacak olan bu materyallerin ülkemizde üretimi ise yok denecek kadar azdır. Çoğunlukla Belçika ve Çin’den ithal edilmektedir. Bizim bu projemizde izleyeceğimiz yol şöyledir Öncelikle öğrencilere STEM atölyesinde bir takım problemlere karşı çözüm algoritması geliştirmeleri yönünde bilgiler ve eğitimler verilecektir. Daha sonra topoloji bilimi ve topolojik düğümler hakkında bilgilendirmeler yapılacaktır. Bilim fuarımızın bir diğer projesi olan “3D yazıcı ile inovasyon” ile topolojik düğümler basılarak öğrencilerden bunları çözmeye çalışmaları istenir. Eğer çözebilirse yöntemini anlatması istenir, varsa daha basit bir yol bulabilmesi için yardımcı olunur. Eğer çözemiyorsa bir takım topolojik ipuçları verilerek çözmesi için biraz daha süre verilir. Böylece öğrenci problemin kaynağını anlayana ve algoritmasını çözene kadar bu süreç devam ettirilir. Sonraki aşamada ise öğrencinin kendi topolojik düğümünü oluşturması için tasarım aşamasına geçilir. Öğrencilere 3 boyutlu tasarım eğitimi verildikten sonra öğrenci kendi topolojik düğümünü oluşturarak 3 boyutlu yazıcıdan baskısını alır. Gerekli testleri yaptıktan sonra topolojik düğümler hazır hale gelir. Ayrıca belirtmek gerekir ki; ithal edilen topolojik düğümlerin fiyatları ortalama 35 – 40 TL iken, 3 boyutlu yazıcı ile basılmasının maliyeti yaklaşık 5 -6 TL civarındadır. Kaynak PROBLEM NEDİR? Problem Giderilmek istenen her güçlük durumun problem olarak tanımlanabilmesi için şu iki koşulu taşıması gerekir. 1. Kişide rahatsızlık uyandırmalı. 2. Birden fazla çözüm yolu olmalı. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİ Problem olan durumun belirlenerek, çözüm yollarının aranması ve problem durumunun aydınlatılması sürecidir. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİNİN AŞAMALARI 1. Problemin belirlenmesi. 2. Problemin anlaşılması. 3. Problem için hipotezlerin oluşturulması. 4. Problemle ilgili bilgi toplanması. 5. Hipotezlerin test edilmesi. 6. Hipotezler arasından deney ve karşılaştırmalar yoluyla probleme en uygun olanın seçilmesi ve uygulanması. 7. Hipotezlerin test edilmesinden sonuçlar çıkararak genel bir sonuca varılması. Belirlemesi Öğrencilerin bir güçlükle karşılaşması veya öğretmenin bir güçlüğü sınıfa getirmesiyle problem ortaya çıkarılmış olur. Ancak güçlüğün öğrenciler tarafından belirtilmesi daha önemli ve daha zamanlarda problemin ortaya çıkarılmasında öğretmenin rolü daha fazla olmaktadır. Öğretmen problemi doğrudan doğruya belirtebileceği gibi, sınıfta problemin hissedilmesi için uygun bir durum oluşturabilir. Bunun yanında problem sınıfta kendiliğinden ortaya bu durum öğrenciyi etkilemekte ve bu durum onda belli bir düzeyde rahatsızlık yaratmaktadır. Örnek Öğretmen nüfus sorununun ana hatlarının çizilmesi konusunda öğrencilere yardım etmek için birkaç soru sorar • Nüfus artışı ile ilgili neler biliyorsunuz? • Nüfus artışı konusunda geçerli bilgiler nelerdir? • Teknolojik gelişme ile nüfus artışı arasında bir ilişki var mıdır? Sorulara verilen cevaplar doğrultusunda problem nüfus artışının nedenleri olarak belirlenir? 2. Problemin anlaşılması Bu aşamada kendimize soracağımız birkaç soru bize problemin analiz edilmesinde ve anlaşılmasında yardımcı olacaktır. • Problemle ilgili ne anlıyorum? • Problemle ilgili neyi biliyorum? • Problemle ilgili neyi bilmiyorum? Yukarıdaki sorular cevaplandığında problemi hem analiz etmiş oluruz. Hem de problemle ilgili bildiklerimiz ve bilmediklerimiz ortaya çıkar. Bu soruların cevapları bize diğer aşamalarda yardımcı olur. 3. Hipotezlerin oluşturulması Bir hipotezi oluştururken, öğrenci mümkün olan en kısa zamanda, mümkün olduğu kadar çok olasılık düşünmelidir. Hipotezlerin oluşturulması, problemin çözümü ile ilgili yapılabilecek olanların sınırlarını çizer. Hipotez, bilinmeyeler konusunda, bilinen ve yaşanmış deneyimlerle yapılan, tahminlere dayalı geçici önerilerdir. Bu tanım çerçevesinde öğrenciler, her biri öneri niteliğinde olan ve problemin çözümü ile ilgili karar vermeye yardımcı olacak hipotezler geliştirirler. Örnek Öğrenciler,nüfus artışının nedenlerini belirlemeye yönelik 3 hipotez geliştirirler. Bunlar • Eğitimsiz insanların daha fazla sayıda çocuk sahibi olmaları. • Sanayileşmiş toplumlarda Fransa,İsveç,Japonya,…vb nüfus artışı sorunun bulunmaması. • Nüfus artışı sorunu olan ülkelerin aynı zamanda çevre kirliliği, açlık,..vb sorunlarının olması. 4. Problemle ilgili bilgi toplanması Bilmediğimiz konuları problemin anlaşılması aşamasında belirledikten sonra , problem çözümünde yararlanılacak uygun kaynaklar belirlenmeli ve onlardan yararlanılmalıdır. Bu aşamanın planlı yürütülmesi gerekir. Çünkü oluşturduğumuz hipotezlerin test edilmesinde elde ettiğimiz bilgilerden ve oluşturduğumuz materyallerden faydalanacağız. Kaynak olarak interneti , konu ile ilgili bir kitabı , konu ile ilgili bir materyali kullanabiliriz. Ancak bunların, konunun bütün yönlerini yansıttığından ve gerçekleri dile getirdiğinden emin olunmalıdır. 5. Hipotezlerin test edilmesi Bu aşamada oluşturulan hipotezler test edilir. Hipotezlerin test edilmesinin amacı ise, gerçekten problemin çözümlerinden biri olup olmayacağını anlamaktır. Bu aşamada toplanan bilgilerden yararlanılır. Öğrenciler hipotezlerin geçerliliğinin gösterilmesi ve test edilmesi konusunda neler yaptıklarını açıklarlar. 6. Hipotezler arasından en uygun olanının seçilmesi Bu aşamada hipotezlerden probleme en uygun olanı seçilir. Hipotezlerle ilgili araştırmalar ve/veya deneyler yapılır. Kanıtlar toplanır. Toplanan bu bilgiler ışığında hipotezlerle ilgili karşılaştırmalar yapılır. Ve problemin çözümüne yönelik en uygun hipotez seçilir. 7. Genel bir sonuca varma Problem çözme yönteminin son aşamasıdır. Hipotezlerin test edilmesinden sonuçlar çıkartılarak genel bir sonuca varılır. Hipotezin probleme ne ölçüde ve nasıl bir anlam kazandırdığına dair yazılı bir rapor hazırlanır. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİNİN SINIRLILIKLARI • Çok zaman alan bir yöntemdir. • Bütün disiplinlere uygulanması mümkün değildir. • Öğrencilere bir takım maddi külfetler yükleyebilir. • Problem çözümünde gerekli olacak bir takım materyal kaynaklarının öğrenci tarafından sağlanması güç olabilir. • Öğrenmenin değerlendirilmesi güçtür. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİNİN FAYDALARI • Öğrenciler etkindir. • Öğrenciler öğretme-öğrenme sürecinde etkin oldukları için kalıcı izli öğrenmeler sağlanabilir. • Öğrencilerde öğrenme sorumluluğunu arttırır. • Öğrencilerde problem çözümü için bağımsız düşünme yeteneğini geliştirir. • Öğrenmeye karşı ilgi ve istek uyandırır. • Karar verme sürecinde öğrencilerin çok yönlü düşünme yeteneğini geliştirir. • Öğrencilere başkalarıyla yardımlaşmanın ve başkalarının fikirlerinden yararlanılmasının gerektiği görüşünü benimsetir. • Öğrencilere birden fazla kaynaktan sentez yaparak çalışmayı öğretir. • Öğrencilere önerilerde bulunma ve hipotezler ileri sürme yeteneği kazandırır. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİNDE KULLANILAN YÖNTEM VE TEKNİKLER • Takım Çalışması • Yaratıcı Düşünme * Geniş bir hayal gücü * Pek çok muhtemel yanıt ya da düşünce * Birbiriyle ayrışan noktalar * Yatay yaklaşımlar • Analitik Düşünme * Mantık çözümlemesi * Tek ya da az sayıda yanıt * Birbiriyle kesişen noktalar * Dikey yaklaşımlar • Sınama-yanılma • Tümevarım • Tümdengelim • Beyin Fırtınası KAYNAKLAR Fizik Sitesi ve Fizik Eitimi Sitesi - Problem zme Yntemi ve Fizikte Bir rnek - Problem Belirleme - nleme Ve zme ! Okul öncesi dönemde yaratıcı düşünme becerilerini en iyi destekleyecek araç, tüm çocuklarda fazlasıyla var olan “merak” duygusudur. Merak duygusunun çocuğu “provoke” edecek bir girişle tetiklenmesi, yaratıcı düşünme becerilerini kullanması için teşvik edici olacaktır. Merak duygusundan yola çıkacak yaratıcı düşünme becerileri eğitimi, “eğer” ile devam edecek soruların cevabını bulma yolculuğuna dönüşecektir. Bu yolculukta çocuğun, problem çözme, hayal gücü, yaratıcılık, dil becerileri, öz-güven, cesaret, içsel motivasyon gibi becerileri de ona eşlik edecektir Peki ama nasıl? Örnek bir etkinlik programı ile somutlaştıralım… Öğretmen çocuklarla birlikte sınıfa girdiğinde yerde kocaman iki resim bulurlar. Resimlerden birinde bir tavuk, diğerinde ise bir kutup ayısı…Ve zarf içinde gelmiş bir mektup…Merakla zarfı açarlar ve gelen mektubu okumaya başlarlar. “Sevgili çocuklar ben de sizler gibi hayvanları çok seven biriyim. Yapmayı çok istediğim bir şey var, ama mümkün müdür bilemedim ve sizden yardım istemeye karar verdim. Bir tavuk ile bir kutup ayısı aynı yerde yaşayabilir mi? Onların birlikte yaşayabileceği bir çiftlik kurmak istiyorum, sizce mümkün mü? Bu sorunun cevabını sizin bulmanızı rica ediyorum ve hepinize teşekkür ediyorum. Sevgiler; Arda Mektup Arda adlı bir çocuktan gelmiş, ve çocuklara bu soruyu yöneltmiştir. Öğretmen çocuklara sorar “Ne dersiniz? Yaşayabilirler mi?” Ortaya büyük bir karton gelir, ve çocuklardan gelen cevaplar oraya yazılır. Çocuk bu esnada, söylediği her cümlenin, verdiği her cevabın değerli olduğunu hisseder. Öğretmen soruları detaylandırmaya başlar; Tavuk ve kutup ayısı bir arada yaşasaydı onlara nasıl bir çiftlik kurardık? İkisi de aynı yiyeceklerden yiyebilir miydi? Birbirleriyle nasıl oyunlar oynarlardı? Öğretmen , konuyla ilgili çocukları düşünmeye teşvik ettikten sonra sorar; “Şimdi herkes onlar için bir çiftlik düşünüp çizebilir mi?” Çocukların bireysel çizimlerinin ardından, her birine “eğer” ile devam edecek sorular yöneltilir. Ve çocukların cevapları çizdikleri resmin üzerine, çocuğun işaret ettiği alanlara not edilir. Eğer; “Bu çiftlikte başka hayvanlar da yaşıyorsa bunlar hangileri olabilir?” “Tavuk ve kutup ayısı farklı yiyecekler seviyorsa, bunlar neler olabilir?” “Birlikte vakit geçirmeyi seviyorlarsa, neler yapıyorlardır?” “Şu an bu çiftlikte kar yağıyorsa tavuk ve kutup ayısı ne yapıyor olabilir?” “Tavuk ve kutup ayısının isimleri varsa, sence ne olabilir?” Grup halinde başlayan çalışma, öğretmenin çocuklarla teker teker diyalog kurması ve çizdikleri resimler üzerinden sorduğu sorularla, çocukların yaratıcı düşünme becerilerini kullanması sürecine dönmüştür. Okul öncesi dönemde bu tür çalışmalar yapılırken, çocukların grup içinde cevap verirken birbirlerinden etkilenme ihtimali yüksektir. Bu nedenle, grup halindeyken çalışmanın genel çerçevesi tüm çocuklarla aynı anda paylaşılır, merak duyguları tetiklenir. Çocuklara, çalışmanın amacına yönelmeleri konusunda alt yapı oluşturulur. Bu aşamanın ardından, her çocuğun bireysel olarak ve çevreden etkilenmeden kendini ifade edebilmesi için uygun ortamlar hazırlanır. Küçük çocuklarla yaratıcı düşünme becerileriyle ilgili “etkin ve etkili” çalışmalar yapabilmek için, öğretmenin de aynı motivasyona sahip olması, sabırla çocukları dinlemesi, çocuktan gelen tüm paylaşımlara saygı duyduğunu göstermesi, cevapları önemsediğini hissettirmesi ve en önemlisi sonuç değil süreç odaklı hareket etmesi gerekir. Eğt. Uzm. Tuba Eren Öcal birth2day okul öncesi eğitim danışmanlığı Genel Koordinatörü

okul öncesi problem çözme etkinlikleri örnekleri