Dinimizegöre helal ve haramlar oy çokluğuna göre saptanmaz, yoksa siz her istediğinizi yapmayı uygun görmenin doğru olduğuna dair delilinizi getirin. Allah demokrat deyip Allah'a iftira atmayın. Dinimiz teokratta değildir. Yani başa geçen her istediğini yapamaz Allah'a bağlı olmak zorundadır. Dinimize göre rızkı helalinden kazanmanın önemi nedir? loading Bir gün Efendimizin yanına, Medineli Müslümanlardan fakir bir adam geldi ve yiyecek bir şeyler istedi. loading Allah Resûlü ona: “-Senin evinde hiç eşya yok mu?” diye sordu. Adam: “-Var” dedi. “Bir kısmıyla örtündüğümüz, bir kısmını yere serdiğimiz bir çul ve bir de su kabımız var HayatınAnlamı Nedir? Platon’a göre: Platon, bilginin insanı erdeme ulaştıran en önemli araç olduğuna inanıyordu. O yüzden Platon’a göre, hayatın anlamının “Daha çok öğrenmek.” olduğunu Bufilm AK-DEM (DİGİTAL) prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır. Bu belgeselde hak sahibi AK-DEM ( DİGİTAL ) prodüksiyondur.Sadece Allah rızası için paylaşılm dilekdidem evet aynen öyle laikliğin amacı hiç bir dini esas almadan kanunlar yapmaktır islam ise hayatın tamamını allahın kuralları ve kanunlarıyla düzenleme ideasındadır insan hayatını düzenleyen unsurların çoğunluğunu ise devletin kanunları oluşturur o halde müslüman bir toplum dini tam manasıyla yaşaya bilmek için ve insan oğluna vadedilen adaleti sağlamak cash. İslâm akidesine göre; insanoğlunun bütün sorumluluklarının başında, Allah'ın varlık ve birliğini kabul etme ve yalnız O'nu yegâne mâbud olarak tanıyıp kulluk etme görevi akidesine göre; insanoğlunun bütün sorumluluklarının başında, Allah'ın varlık ve birliğini kabul etme ve yalnız O'nu yegâne mâbud olarak tanıyıp kulluk etme görevi ı Kerim’e göre insanın yaratılış amacı nedir kısaca?İnsan aklı ve iradesiyle, yaratılan en üstün varlıktır. Sorumlu bir varlık olarak yaratıldığı için sorumluluk ve görevleri vardır. Kur'an-ı Kerim'e göre insanın yaratılış amacı; Allah'ı tanımak ve en güzel şekilde Allah'a kulluk etmektir. Kur'an-ı Kerim'de insanın yaratılışı ile ilgili bazı ayetlere örnekler ı Kerim’e göre insanın yaratılış amacı nedir 10 sınıf?Cevap Kur'an-ı Kerim'e göre insanın yaratılış amacı Allah'ı tanıması, O'na kulluk etmesi ve bu dünyanın bir imtihan yeri olduğunu bilerek iyi ameller ortaya yaratılış amacı ne?Yüce Allah, insanoğlunu dünya sahnesine bir gaye için yoktan var etmiştir. Bu gaye, Allah'a teslim olup ona itaat ederek hayat ve dünya hayatının Yaratiliş amacı nedir kısaca?Ayetin ifadesi ile "insanların ve cinlerin yaratılış gayesi ubudiyet ve kulluktur."Zariyat, 51/56 Dünya hayatının süs ve cazibesine kapılıp, ahireti ve kulluğu unutmak değildir. Allah insanı ahiret hayatı ve kulluk için yarattığı için, insanı da bu gayeye münasip cihaz ve duygular ile insan yüzünü nasıl yarattı?Yüce Allah ilk insan Hz. Âdem'i yaratması, ayetlerde geçtiği gibi önce kuru çamurdan şekil verip bedenini düzenlemesi, sonra o beden için bir ruh yaratıp canlılık vermesiyle gerçekleşmiş. Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar Editörün Seçtiği Fırsatlar Daha Fazla Bu Konudaki Kullanıcılar Daha Az 2 Misafir - 2 Masaüstü 5 sn 14Cevap 1Favori 331Tıklama Daha Fazlaİstatistik Konu İstatistikleri Son Yorum 8 yıl Cevaplayan Üyeler 11 Konu Sahibinin Yazdıkları 2 Ortalama Mesaj Aralığı 16 dakika Son 1 Saatteki Mesajlar 4 Haberdar Edildiklerim Alıntılar 4 Favoriye Eklediklerim 1 Konuya En Çok Yazanlar PAN-TURK 3 mesaj The Mühendis 2 mesaj mrsmrc 2 mesaj rewolwer_ 1 mesaj Luka Modric 1 mesaj Konuya Yazanların Platform Dağılımı Mobil 6 mesaj Konuya Özel hayatınızın amacı üniversiteyi bitirip güzel bir iş bulmak sonra hayatınızın aşkıyla evlenmek boy boy çocuklar yapıp çocuklarınızı büyütmek sonra çocuklarınızı evlendirip ölmek mi yoksa hayatımın amacı şudur şunu yapmadan ölürsem hayatım bir hiçtir benim için dediğiniz bir şey oldu mu? hadi herkes hayatının amacının ne olduğunu yazsın. Benimki para biriktirip bisikletle dünya turuna çıkmak. quoteOrijinalden alıntı Victoria Secret hayatınızın amacı üniversiteyi bitirip güzel bir iş bulmak sonra hayatınızın aşkıyla evlenmek boy boy çocuklar yapıp çocuklarınızı büyütmek sonra çocuklarınızı evlendirip ölmek mi yoksa hayatımın amacı şudur şunu yapmadan ölürsem hayatım bir hiçtir benim için dediğiniz bir şey oldu mu? hadi herkes hayatının amacının ne olduğunu yazsın. Benimki para biriktirip bisikletle dünya turuna çıkmak. Burda bu tür konulara cevap alamazsın, alsan bile mantıklısı olmaz, yaş sorun değil ama düşünebilme kabiliyeti az olan sayısı çok fazla. İnsanların çok çok büyük bir çoğunluğu tam olarak dediğin şey için yaşıyor. Aslında bu istediklerini sandıkları şeyler kendi istekleri değil, sadece toplumsal kültürden gelen ve onlara biçilen rolü oynuyorlar ve kendilerini BEN İSTİYORUM diye kandırıyorlar. Hayatları standarda bağlanmış, ailenin ve çevrenin istediklerini yapmak için mücadele ediyorlar. İyi bir okul bitir, askerliğini yap, düzgün bi iş bul, evlen, çocuk yap ve öl. Bu kadar, hepsi bu kadar. İyi bir ev İyi bir araba İyi bir eş Ve sağlık çocuklarının olması. Hayatın amacı bu bence. Opsiyonel olarak extreme sporlar, festivallere gitmek vb gibi şeyler eklenebilir. quoteOrijinalden alıntı PAN-TURK quoteOrijinalden alıntı Victoria Secret hayatınızın amacı üniversiteyi bitirip güzel bir iş bulmak sonra hayatınızın aşkıyla evlenmek boy boy çocuklar yapıp çocuklarınızı büyütmek sonra çocuklarınızı evlendirip ölmek mi yoksa hayatımın amacı şudur şunu yapmadan ölürsem hayatım bir hiçtir benim için dediğiniz bir şey oldu mu? hadi herkes hayatının amacının ne olduğunu yazsın. Benimki para biriktirip bisikletle dünya turuna çıkmak. Burda bu tür konulara cevap alamazsın, alsan bile mantıklısı olmaz, yaş sorun değil ama düşünebilme kabiliyeti az olan sayısı çok fazla. İnsanların çok çok büyük bir çoğunluğu tam olarak dediğin şey için yaşıyor. Aslında bu istediklerini sandıkları şeyler kendi istekleri değil, sadece toplumsal kültürden gelen ve onlara biçilen rolü oynuyorlar ve kendilerini BEN İSTİYORUM diye kandırıyorlar. Hayatları standarda bağlanmış, ailenin ve çevrenin istediklerini yapmak için mücadele ediyorlar. İyi bir okul bitir, askerliğini yap, düzgün bi iş bul, evlen, çocuk yap ve öl. Bu kadar, hepsi bu kadar. evet çoğu insan dediğin gibi toplumun bize dayattığı şeyi yapıyo. ben de merak ettim bakalım burda güzel fikirler güzel düşünceler çıkar mı diye. bana göre evlenip çocuk yapıp ölmek hayatın amacı olamaz. çok sade ve çok genel bir şey bu. tamamen anı yaşamak önemli bence. evlenmek gibi bi plan yapmak doğru değildir ve çevrenin etkisinden başka bişey değildir. karşına sevdiğin biri çıkar ona güvenebileceğinden emin olursun ve ondan sonra akışına bırakırsın. ister evlen ister gez toz eğlen. anlatabildim mi bilmiyorum. kısacası sana katılıyorum topluma uyma ve sürü psikolojisi konusunda. ama belki küçük bi ihtimal burdan da farklı düşünceleri olan insanlar çıkar diye ümit ettim. harley motor ve karavanla seyahat etmeden ölmek istemiyorum. karavanımla yurtdışına açılayım, kamp kurayım. karavanımın arkasında astığım bisikletimle dağlarda, kırlarda çfit teker üstünde yol alayım. bir de en çok istediklerimden biri bir gün baterist olabilmek. bunu gerçekten çok istiyorum. quoteOrijinalden alıntı Victoria Secret quoteOrijinalden alıntı PAN-TURK quoteOrijinalden alıntı Victoria Secret hayatınızın amacı üniversiteyi bitirip güzel bir iş bulmak sonra hayatınızın aşkıyla evlenmek boy boy çocuklar yapıp çocuklarınızı büyütmek sonra çocuklarınızı evlendirip ölmek mi yoksa hayatımın amacı şudur şunu yapmadan ölürsem hayatım bir hiçtir benim için dediğiniz bir şey oldu mu? hadi herkes hayatının amacının ne olduğunu yazsın. Benimki para biriktirip bisikletle dünya turuna çıkmak. Burda bu tür konulara cevap alamazsın, alsan bile mantıklısı olmaz, yaş sorun değil ama düşünebilme kabiliyeti az olan sayısı çok fazla. İnsanların çok çok büyük bir çoğunluğu tam olarak dediğin şey için yaşıyor. Aslında bu istediklerini sandıkları şeyler kendi istekleri değil, sadece toplumsal kültürden gelen ve onlara biçilen rolü oynuyorlar ve kendilerini BEN İSTİYORUM diye kandırıyorlar. Hayatları standarda bağlanmış, ailenin ve çevrenin istediklerini yapmak için mücadele ediyorlar. İyi bir okul bitir, askerliğini yap, düzgün bi iş bul, evlen, çocuk yap ve öl. Bu kadar, hepsi bu kadar. evet çoğu insan dediğin gibi toplumun bize dayattığı şeyi yapıyo. ben de merak ettim bakalım burda güzel fikirler güzel düşünceler çıkar mı diye. bana göre evlenip çocuk yapıp ölmek hayatın amacı olamaz. çok sade ve çok genel bir şey bu. tamamen anı yaşamak önemli bence. evlenmek gibi bi plan yapmak doğru değildir ve çevrenin etkisinden başka bişey değildir. karşına sevdiğin biri çıkar ona güvenebileceğinden emin olursun ve ondan sonra akışına bırakırsın. ister evlen ister gez toz eğlen. anlatabildim mi bilmiyorum. kısacası sana katılıyorum topluma uyma ve sürü psikolojisi konusunda. ama belki küçük bi ihtimal burdan da farklı düşünceleri olan insanlar çıkar diye ümit ettim. yok dostum burda kakara kikiri muhabbetleri var yeri bura değil yani D felsefe forumlarına takılabilirsin yada alakalı yazılar okuyup biraz daha ufkunu genişletebilirsin. bence hayatın amacı hakikati bulabilmek için onu aramak, neden var olduğumuzu aramak. bunun cevabını bulabilir miyiz bilmiyorum ama "aramakla bulunmaz ama bulanlar da arayanlardır" sözü olayı benim için özetliyor. quoteOrijinalden alıntı mrsmrc harley motor ve karavanla seyahat etmeden ölmek istemiyorum. karavanımla yurtdışına açılayım, kamp kurayım. karavanımın arkasında astığım bisikletimle dağlarda, kırlarda çfit teker üstünde yol alayım. bir de en çok istediklerimden biri bir gün baterist olabilmek. bunu gerçekten çok istiyorum. Yaş kaç dostum ? İyi bir insan olarak ölmektir quoteOrijinalden alıntı PAN-TURK quoteOrijinalden alıntı mrsmrc harley motor ve karavanla seyahat etmeden ölmek istemiyorum. karavanımla yurtdışına açılayım, kamp kurayım. karavanımın arkasında astığım bisikletimle dağlarda, kırlarda çfit teker üstünde yol alayım. bir de en çok istediklerimden biri bir gün baterist olabilmek. bunu gerçekten çok istiyorum. Yaş kaç dostum ? 20 yemek gereksinimi karşılayacak kadar sağlıklı olayım yeterli. bazen değil çoğu zaman sukretmek gerekiyor. herkes sanıldığı kadar iyi bir hayata sahip değil. sakat vs. olduğum için yazmadım böyle bişey sadece onların tarafından bakmak istedim biraz ve şuan ki durumumla beraber mutlu oldum hiç bişey yapmadan Only one smiley los angeles,new york sokaklarında o dev binaların arasında yürümek quoteOrijinalden alıntı Pink Floyd İyi bir ev İyi bir araba İyi bir eş Ve sağlık çocuklarının olması. Hayatın amacı bu bence. Opsiyonel olarak extreme sporlar, festivallere gitmek vb gibi şeyler eklenebilir. Böyle hayatın ozmn ben .... Sayfaya Git Sayfa İslam her alanda olduğu gibi giyim kuşamda da itidal esasını getirmiş, Kur’an’da sıklıkla ölçülü hareket etmek, aşırılığa, lüks ve gösterişe kaçmamak tavsiye edilmiş, Hz. Peygamber de hayatı boyunca daima şık, temiz, sade ve güzel giyinmiş ve bunda da her zaman için itidali korumuştur. Peki, ipekli elbise giyme ve ipekli kumaş kullanma ile ilgili hadisler nelerdir? Erkeklerin ipekli elbise giymesi caiz midir? Dinimize göre ipek kullanmanın hükmü nedir? Sizler için Diyanet’in İlmihal-2 “İslam ve toplum'' kitabında yer alan bilgilere göre, ipekli kumaş hakkında merak edilenleri derledik. İPEK GİYMEK ERKEKLER İÇİN YASAK MIDIR? İslâm her alanda olduğu gibi giyim kuşamda da itidal esasını getirmiş, Kur'an'da sıklıkla ölçülü hareket etmek, aşırılığa, lüks ve gösterişe kaçmamak tavsiye edilmiş, Hz. Peygamber de hayatı boyunca daima şık, temiz, sade ve güzel giyinmiş ve bunda da her zaman için itidali korumuştur. İslâm'ın giyim ve kuşama kural olarak müdahale etmediğini, bu konuda kişilerin zevk ve tercihlerine önem verdiğini, sadece zorunlu ve gerekli gördüğü müdahaleleri yapmakla yetindiği bilinmektedir. Bunun için de, dinin giyinme ile ilgili kısıtlamaları sınırlı sayıda kalmıştır. İşte bu kısıtlamalardan biri de ipeğin kullanımında erkekler için bazı yasakların getirilmiş olmasıdır. PEYGAMBER EFENDİMİZ İPEĞİN KULLANIMI HAKKINDA NE DEMİŞTİR? Peygamberimiz altın ve gümüşün kullanımında olduğu gibi ipeğin giyim ve kullanımında da, kadınlar için daha toleranslı davranırken erkekler için bazı sınırlamalar getirmiştir. İnsanın altın, gümüş, inci, ipek gibi kıymetli maden ve eşyaya düşkünlüğü sebebiyledir ki Kur'an'da cennet hayatının tasvirinde bu öğeler sıklıkla kullanılır bk. el-Kehf 18/31; el-Hac 22/23; el-Fâtır 35/33; ed-Duhân 44/53; el-İnsân 76/12, 31. Dünyada ipeğin kullanımına gelince, Kur'an'ın lüks ve israfı, gösteriş ve böbürlenmeyi yasaklayan genel hükümleri dışında doğrudan ipeğin giyilmesini ve kullanımını konu alan özel bir ifadesi yoktur. Hadislerde ise ipekle ilgili erkeklere mahsus bazı kayıt ve yasaklamalar getirilmiştir. Ancak bu konudaki sınırlamaları, ipeğe ait özel bir hüküm olarak almak yerine dinin, giyim kuşamla, altın ve gümüşün kullanımıyla, yeme içme ve tüketimle alâkalı diğer ilke ve hükümleriyle birlikte ele almak ve bunları İslâm'ın genel amaç ve prensiplerinin bir parçası veya örneklendirmesi olarak değerlendirmek daha isabetli görünmektedir. İPEKLİ ELBİSE GİYME VE İPEKLİ KUMAŞ KULLANMA İLE İLGİLİ HADİSLER NELERDİR? İpekli elbise giyme ve ipekli kumaş kullanma ile ilgili hadislerin başlıcaları şöyle sıralanabilir 1. "İpeği dünyada giyen âhirette giyemeyecektir" Buhârî, "Libâs", 25; Müslim, "Libâs", 2; Tirmizî, "Edeb", 1. 2. Sahâbeden Huzeyfe, Medâin'de bulunduğu bir sırada içmek için su istemiş, o bölgenin ileri geleni ona gümüş bir kapla su getirince de, kabı elinden fırlatmış ve Hz. Peygamber, "Altın, gümüş, ipek ve dîbâc dünyada onlar için, âhirette sizin içindir" buyurdu demiştir Buhârî, "Libâs", 25. 3. "İpek ve altın ümmetimin kadınlarına helâl, erkeklerine haramdır" Buhârî, "Libâs", 30. 4. Sahâbeden Berâ b. Âzib şöyle demiştir "Hz. Peygamber bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Hastaları ziyaret etmeyi, cenazenin arkasından gitmeyi, hapşırana iyi dilekte bulunmayı, yemini yerine getirmeyi, mazluma yardım etmeyi, davete icâbet etmeyi ve selâmı yaymayı emretti. Altın yüzük kullanmayı, gümüş kaptan içmeyi, eyerlerin üzerine konan ipek örtü meyâsir kullanmayı, ipek ile nakışlanmış kumaş kassî kullanmayı, ipek harîr, kalın ipekli kumaş istebrak ve erişi ve argacı çözgüsü ve atkısı ipek olan kumaş dîbâc giyinmeyi yasakladı" Buhârî, "Libâs", 45; Müslim, "Libâs", 1. 5. Hz. Ömer, satılmakta olan bir ipek elbise görmüş ve Hz. Peygamber'e "Yâ Resûlellah! Şu elbiseyi satın alsan da, hem sana gelen heyetleri kabul sırasında, hem de cuma günleri giysen!" demişti. Resûl-i Ekrem, "Bunu ancak nasipsizler giyer" buyurmuştur. Hz. Peygamber, bu olaydan bir müddet sonra Ömer'e ipek bir elbise göndermiş, Ömer, "İpek elbise konusunda o söylediklerinden sonra bana ipek elbise mi gönderiyorsun" diyerek şaşkınlığını ifade edince Resûlullah, "Ben bunu sana satasın ya da birine veresin diye gönderdim" buyurmuştur Buhârî, "Libâs", 25, 30. 6. Ali b. Ebû Tâlib şöyle bir rivayette bulunmuştur "Hz. Peygamber, bana ipek bir elbise göndermişti. Ben bunu giyerek dışarı çıktım. Hz. Peygamber'in yüzünde kızgınlık ifadesini görünce elbiseyi hanımlar arasında paylaştırdım" Buhârî, "Libâs", 30. 7. Berâ b. Âzib şöyle bir olay nakletmiştir "Hz. Peygamber'e ipek bir elbise hediye edilmişti. Biz bu elbiseye dokunuyor ve güzelliğine duyduğumuz hayranlığı dile getiriyorduk. Hz. Peygamber 'Siz buna çok mu güzel diyorsunuz! Sa'd b. Muâz'ın cennetteki mendilleri bundan daha hayırlıdır' buyurdu" Buhârî, "Libâs", 26. 8. Ebû Osman en-Nehdî şöyle bir olay nakletmiştir "Biz Utbe b. Ferkad ile Azerbaycan'da bulunduğumuz sırada bize Ömer'den bir mektup geldi. O mektupta, -işaret ve orta parmağını göstererek- şu kadarlık miktar hariç, Hz. Peygamber'in ipeği yasakladığı yazılıydı. Anladığımız kadarıyla şu kadarcık miktar sözüyle elbise üzerinde bulunan alâmeti alem kastediyordu" Buhârî, "Libâs", 25. 9. "Hz. Peygamber'e ipek bir ferace hediye edilmişti. Hz. Peygamber bunu giydi ve namaz kıldı. Sonra ondan pek hoşlanmamış bir biçimde üzerinden çıkararak 'Bu müttakilere yakışmaz' buyurdu" Buhârî, "Libâs", 12. 10. Bir rivayette de Hz. Peygamber'in, Züheyr ve Abdurrahman'a yakalandıkları cilt hastalığı sebebiyle ipek elbise giyme hususunda ruhsat verdiği haber verilir Buhârî, "Libâs", 29. İslâm bilginleri, ipekli kumaş kullanımı ile ilgili görüşlerini çoğunlukla bu hadislere dayandırmışlardır. Bilginlerin çoğunluğu, söz konusu hadislerden hareketle ipek giymenin erkeklere haram olduğunu ileri sürmüşlerdir. İbnü'lArabî, ipek giymenin hükmü ile ilgili olarak, çeşitli durumlara göre, on kadar görüş bulunduğunu ifade etmiştir. Hanefî mezhebinin üç büyük imamı Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf ve Muhammed erkeklerin, savaş durumu dışında ipek giymesinin câiz olmadığı görüşündedir. Ebû Hanîfe'ye göre bu hüküm savaş durumu için de geçerlidir. Ebû Yûsuf ve Muhammed'e göre ise, savaş durumunda ipek giyilebilir. Şu var ki bu iki imam, ipeğin savaş durumunda giyilebilmesi için, bedeni silâha karşı koruyacak sağlamlıkta olmasını şart koşmuşlardır. Yine üç Hanefî imama göre, ipeğin atkısı veya örgüsü ipek değilse, savaş durumu dışında giyilmesinde bir beis yoktur. İmam Mâlik'ten meşhur görüş, ipeğin erkeklere savaşta da câiz olmadığı yönündedir. Şâfiî âlimlerinden Nevevî bu konuda şu açıklamayı yapar "İpek, istebrak, dîbâc ve kassî giymek erkeklere haramdır. Kişinin bunu böbürlenmek amacıyla giymesiyle başka amaçla giymesi arasında fark yoktur. Fakat bir deri hastalığı sebebiyle giymişse bu takdirde haram değildir. Kadınların ipek giymesi ise mubahtır". İMAM-I NEVEVİ İPEK HAKKINDA NE DEMİŞTİR? Nevevî bu görüşü bilginlerin çoğunluğuna nisbet ettikten sonra, ipeğin erkeklere de mubah olduğunu ileri sürenlerin bulunduğunu, bu arada İbnü'z-Zübeyr'in ipeğin gerek erkeklere gerekse kadınlara mubah olduğu kanaatini taşıdığını belirtmiştir. Öte yandan, çocuklara bayram günlerinde ipekli elbise giydirilmesinde bir beis olmadığını ifade eden Nevevî, bu yasağın sırf ipekli kumaşlar için geçerli olduğunu, ipeği daha fazla olmamak kaydıyla ipek karışımı kumaşların giyilebileceğini kaydeder Nevevî, Şerhu Sahîhi Müslim, XIV, 32-33, 38. Hanbelî âlimlerden İbn Kudâme, Ahmed b. Hanbel'den gelen bir rivayete göre, ipek giymenin iyi geldiği bir hastalığın bulunması halinde ipek elbise giymenin câiz olduğunu, Mâlik'in bu durumda bile ipek giymeye ruhsat vermediğini belirtmiştir. İbn Kudâme ipeğin savaşta giyilmesi ile ilgili olarak da şunları söyler "Bu konuda Ahmed'den iki rivayet vardır. Birinci ve kuvvetli olan rivayete göre, savaşta ipek giymek mubahtır. Çünkü ipeğin yasaklanış sebebi, gösteriş yapma, böbürlenme ve fakirlerin kalplerinin kırılmasıdır. Savaş durumunda gösteriş yapma, böbürlenme kınanmış değildir". İbn Kudâme, başka bir şey ile karışık dokunmuş ipek konusunda ise şunu kaydeder "Haram olan, saf ipektir. Başka bir şeyle karışık dokunmuş kumaşta, ipeğin oranı daha fazla olmadığı sürece bu kumaştan yapılan elbisenin giyilmesinde bir sakınca yoktur" İbn Kudâme, el-Mugnî, I, 588-590. ERKEKLERİN İPEKLİ ELBİSE GİYMESİ CAİZ MİDİR? Netice itibariyle, İslâm bilginleri ilke olarak erkeklerin ipekli elbise giymesinin câiz olmadığında hemen hemen görüş birliğinde olup, bu ilkenin nasıl uygulanacağında ve hangi durumlarda erkeklere ruhsat tanınacağında farklı görüş ve ölçülere sahiptir. Meselâ, fakihlerin çoğunluğu savaş dışında, bir hastalığın tedavisi, soğuktan korunma, koruyucu hekimlik açısından gerekli görülme gibi bir ihtiyaç ve mazeretin bulunması halinde erkeklerin ipek giyebileceği, fakat ipek kumaştan yapılmış yorgan, döşek, minder, halı, kilim gibi eşyanın kullanımının da erkekler açısından giyinme hükmünde olduğundan câiz olmadığı görüşündedir. Ebû Hanîfe ile bazı Mâlikî fakihleri ise hadislerdeki yasağın ipekli kumaşın sadece giyilmesine mahsus bir hüküm olduğu, bu sebeple de ipeğin giyim dışı kullanımının câiz olduğu görüşündedir. Azınlıkta olsa da bazı âlimler ipekli kumaş giymenin hem kadınlara hem erkeklere haram veya ikisine de helâl olduğunu söylemektedirler. İpekli Elbise İçinde Kılınan Namazın Hükmü. Hanefîler'e göre, ipekli elbise içinde kılınan namaz sahih olup iadesi gerekmez. Ancak ipekli elbise ile namaz kılmak mekruhtur. Ayrıca bu şahıs, giyilmesi yasak olan bir şeyi giydiği için de günah işlemiş olur. Şâfiî, Ebû Sevr ve bir rivayette Mâlik, "Bu kişi o anda ipekten başka bir elbise bulma imkânına sahip ise, namazı hemen iade etmelidir" demişlerdir. Hz. Peygamber'in, Ömer'e ipek bir elbise gönderip, Ömer'in şaşkınlık ifade eden sözleri üzerine, "Ben onu sana giyesin diye değil, satıp yararlanasın diye gönderdim" buyurmuş olmasından hareketle bilginlerin çoğunluğu, ipekli eşyanın alınıp satılmasının ve hediye edilmesinin câiz olduğu sonucuna varmışlardır. İPEKLİ KUMAŞLAR NEDEN YASAKLANMIŞTIR? Aynı şekilde Hz. Peygamber, Hz. Âişe'nin satın aldığı üzerinde resimler bulunan perdeyi kaldırtmış fakat yaptığı satım sözleşmesine ilişmemiştir. Bu iki uygulamadan hareketle kullanılması mekruh olan şeylerin ticaretinin mubah olduğu sonucu çıkarılmıştır. Hadislerin genel içeriği göz önüne alınınca ipeğin lüks harcama kabul edildiği, böbürlenme ve övünmeye vesile olduğu ve bu sebeple de fakirlerin kalbinin kırılmasına yol açtığı için yasaklandığı anlaşılabilir. İpekle ilgili olarak Hz. Peygamber tarafından yerleştirilmeye çalışılan anlayışın, toplumun zengin ve fakir üyeleri arasında çatışmanın engellenmesine yönelik ve belirtilen yasağın bu açıdan önemli bir tedbir olduğu dikkatten uzak tutulmamalıdır. İpeğin o dönemin en şatafatlı ve lüks giysilerinden olduğu düşünülürse bu durum daha iyi anlaşılır. BİR MÜSLÜMAN NASIL GİYİNMELİDİR? Konuya ilişkin hadislerin bütününden anlaşıldığına göre, Hz. Peygamber ipekli giymeyi yasaklamakla hem müslümanları dünya nimetlerine gereğinden fazla dalıp âhireti unutmaktan korumak, hem de toplumda diğer insanların, özellikle üzerini örtecek bir parça elbiseyi bulmakta zorlanan fakir kimselerin rencide olmasını, toplumda lüks ve israfın yaygınlaşmasını önlemek istemiştir. Bu itibarla yasağı ipeğe ait özelliklere bağlamak ve sadece onunla ilgili olarak gelmiş sert bir yasak şeklinde anlamak yerine, müslümanları sade giyinmeye özendiren, lüks ve israftan, gösterişten, başkalarını rahatsız edici boyuttaki tüketimden kaçınmaya yönlendiren bir tavsiye ve tedbir olarak yorumlamak daha isabetli gözükmektedir. Buna göre, günümüzdeki aşırı tüketim araç ve usulleri de dolaylı olarak, bu nevi dinî emir ve tavsiyelerin kapsamına girmiş olmaktadır. Eğer şu an yaptığınız işten zevk almıyorsanız, hayalinizdeki işin ne olması gerektiğiyle ilgili soruya da cevap vermekte muhtemelen zorlanıyorsunuz. Çünkü soru soru ne kadar doğru gibi görülse de aslında eksik. Hayalinizdeki iş veya yaşam amacınız, aslında ne yapmayı sevdiğinizden daha çok, başkalarının hayatında nasıl bir değişim yaratmayı istemenizde saklı. Sevdiğiniz ve hayal ettiğiniz işi yapmak, sosyal medya platformlarında en çok beğeni alan; motivasyon eğitim ve toplantılarında en çok konuşulan konuların başında. Ona rağmen sorulduğunda bu tarz bir soruya üzerinde uzun uzun düşündükten sonra bile tatminkar bir cevapla gelmek, eğer halen cevabı bulamamışsanız, gerçekten kolay değil. Gözlemim şu ki insanlar ne yapmaktan hoşlandıklarını ve güçlü yanlarını genellikle biliyorlar. Üzerinde fazla kafa yorulmayan konuysa, bu güçlü yanların diğer insanların hayatlarında ne gibi değişimlere yol açabileceğini hayal etmek ve bundan elde edecekleri tatmini hesaba katmak. Sevdiğinizi düşündüğünüz işin sonucunda elde edeceğiniz tatmini maddi öğelerle tarif etmek, hayalinizdeki işi ya da hayat amacınızı belirlemekte yine yetersiz kalıyor. Yapmanız gereken, işi değil insanların hayatına nasıl dokunabileceğinizi hayal etmek. Örneğin, sadece ders vereceğinizi değil, öğrencilerinize kendi hayallerini gerçekleştirebilecekleri hedefler vereceğinizi; mimar olacağınızı değil, müşterilerinize ayrıcalıklı hissedecekleri mekanlar hazırlayacağınızı; radyo programı yapacağınızı değil, programınızın size ayrılan zamandaki en eğlenceli program olacağını hayal edip edememeniz hayalinizdeki işin ya da hayat amacınızın o iş olup olmayacağını size daha rahat gösterebilir. Yapılan İşin Sonuçlarını Görebilmek Bu durumda başarılı olmak için sadece süreçten zevk aldığınız değil, işin sonuçlarının da sizi beslediği ve insanların hayatlarında fark yaratmak için tutku hissettiğiniz bir yapı da hayal edebilmelisiniz. Çünkü yapılan işin sonuçlarını görmek iç motivasyonumuzu sürdürebilmemizin en önemli kriteri. Entelektüel emeğe geçiş elde ettiğimiz sonuçların görünürlüğünü ve ölçülebilirliğini zorlaştırdığı için günümüzde mutluluk ve tatmin her zamankinden çok daha zor elde edilir oldu. Eskiden odun kesip bahçesine yığan oduncu, yaptığı işin sonucunu ve tatminini hemen görebilirken; şimdi birçok insan ortaya koyduğu entelektüel emeğin sonucunu kısa zamanda göremiyor ve sonuç olarak da negatif stres ve tatminsizlik yaşıyor. Bu tatminsizlik de kısa zamanda mutsuzluğa dönüşüyor. Survivor yarışması hayatımızdaki hangi eksiği tamamlıyor da bu kadar çok seyrediliyor hiç düşündünüz mü? Yapılan işin sonuçlarını görebilmek. Çoğu zaman gerçek hayatın aksine Survivordaki yarışmacıların elde ettikleri başarı ya da yenilginin onlar üzerindeki pozitif ya da negatif etkilerini hemen gözlemleyebilme şansına sahip oluyoruz. Ayna nöronlar sayesinde de bu duyguları ekran karşısında birebir hissedebiliyor ve çoğumuzun hayatımızda eksik olan yapılan işin sonuçlarını görememe eksikliğimizi de o anda tatmin edebiliyoruz. Maalesef ki çoğu zaman entelektüel hayat böyle işlemiyor ve sürekli kendimizi içsel ya da dışsal motivasyonlarla güdüleme ihtiyacı duyuyoruz. Mutluluk, Uğraş ve Tatmin Günümüzde zahmetsizce hiç sıkıntıya girmeden hemen mutlu olma gayreti ise mutlu ve tatmin olma olasılığımızı daha da aşağı çekiyor. Aksine yapılan işin içine daha da dahil olmamız ve insanların hayatlarına nasıl dokunabileceğimizi hayal edebilmemiz gelecek mutluluğumuz ve iç motivasyonumuz üzerinde çok olumlu rol oynuyor. Mutluluk, uğraş ve tatmin aslen kardeş hisler ve kavramlar; çünkü mutluluk sadece karşıtı ile birlikte anlam kazanıyor. Dengeyi ifade eden TAO sembolündeki gibi acının içinde umut ve hayata bağlanma olduğu gibi; mutluluğun içinde de acı, uğraş ve tatmin var. fMRI ile gerçekleştirilen beyin taramalarında insanların kendilerini en mutlu hissettikleri zamanların en rahat zamanlar değil, sıkıntıyla en çok mücadele ettikleri zamanlar olduğu görülmüş. Geriye bakıp siz de bir düşünün. En çok mutlulukla hatırladığınız zamanlar, eskiden bir an önce bitse dediğiniz sıkıntılı lise, askerlik, doğum yılları ya da stresli bir durumdan alnınızın akıyla çıktığınız zamanlar değil mi? Toparlamamız gerekirse ; Hayat amacınız ya da hayalinizdeki iş nedir sorusuna tatminkâr bir cevapla gelemiyorsanız gayet normal, hiç canınızı sıkmayın. Soruyu değiştirin. Hayalinizdeki işi bulmaya ya da hayat amacınıza değil başkalarının hayatında nasıl farklar yaratabileceğinize odaklanın; Uzun vadede sizi asıl besleyecek şeyin yapacağınız işin manevi sonuçları ve zorluklarla mücadele ederek elde edeceğiniz tatmin olduğunu hiç aklınızdan çıkartmayın. Yazan Burç Uygurmen HarwardBusinessReview

dinimize göre hayatın amacı nedir